Şirketlerin birçok farklı yatırım konusundan önce odaklanması gereken en önemli konuların başında kurum kültürü oluşturmak geliyor. Güçlü bir kurum kültürü çalışanların katılımını artırıyor, üretken olmalarını sağlıyor ve böylece daha güçlü iş sonuçları ortaya çıkıyor. Inc. yazarlarından Sujan Patel ve Hung Pham’in derlediği bilgilere göre güçlü bir kurum kültürü oluşturmanın beş adımı var. Patel’in yayınlandığı makaleden satır başlarını bir araya getirdik.

Kurum kültürü, tanımlanması ve ölçülmesi zor bir kavram. Yapılan araştırmalara örgütlerin yüzde 87’si kurum kültürü oluşturmayı ve katılımı artırmayı en büyük zorluklardan biri olarak görüyor. Yöneticiler kurum kültürünü nasıl başarılı bir şekilde kuracaklarından emin değillerse de öneminin farkında. Yöneticilerin yüzde 91’i şirket kültürünü geliştirmenin şirket değerini artıracağını düşünüyor. Fakat sadece yüzde 15’i şirket kültürünün olması gereken yerde olduğunu belirtiyor.

Kurum kültürü nedir? makalesini okuyabilirsiniz.

İnsanlara odaklanın

Facebook İK Başkan Yardımcısı Janelle Gale’e şöyle diyor: “Şirket kültürünü oluşturabilmek için öncelikle en önemli ürününüze odaklanmalısınız: Çalışanlarınıza.”

Şirket kültürünü oluşturan en değerli kaynak, şirketin çalışanları. Bu nedenle çalışanların ekip için uygun olmalarının ve kendilerini şirketteki bir topluluğa ait hissetmelerinin sağlanması gerekiyor. Çalışanların şirketin başarısına odaklanması gerekiyor.

Markanızın hikayesini tanımlayın

Markanızın bir hikayesinin olması sadece müşteriler için değil başarılı bir şirket kültürü oluşturabilmek için de önemli bir araç. Markanızın hikayesi, çalışanlarınızın da şirketinizi nasıl gördüğünü ve o şirketin içindeki yerlerini belirliyor. Bununla birlikte çalışanlara yaptıkları iş için bir amaç veriyor.

Zillow Group Başkan Yardımcısı Dan Spaulding’e göre, çalışanlar şirketin öyküsünün bir parçası olmak istiyor. Bu nedenle de ortak bir dil ve hikaye yaratmak gerekiyor. Spaulding, “Şirket misyonunu ve işyeri normlarını her seviyedeki çalışanın anladığından ve kucakladığından emin olmak zorundasınız. Bu kavramlar duvarda bir kelime olamazlar. Şirket kararları verilirken bunun içinde bulunmak zorundalar” diyor.

Takım ruhunu oluşturun  

Başarılı bir kurum kültürü tüm çalışanların bir araya gelmesini sağlar ve onları bir takım olarak düşünmeye teşvik eder. Özellikle çatışma yaşanan durumlarda şirket için en iyi yolun seçilmesini sağlar. Amazon Web Services’te ürün sorumlusu olan Tatyana Mamut, bu konuyla ilgili olarak şunları belirtiyor:

“Ekiplerin deneyimleri ve bakış açıları çatıştığında bile bir arada hareket etmesini sağlamaya ihtiyacımız var. Bireysel çıkarlarımız ne olursa olsun, hızlı büyüme karşısında tutarlı bir kültüre odaklanmak önemli. Liderliğin ortak bir vizyona, değerlere ve ilkelere sahip olması gerekiyor.”

Kültürün tutarlı olmasını sağlayın

Değişim, özellikle şirketler büyüdükçe ve geliştikçe kaçınılmaz olarak yaşanıyor. Nitro COO’su Gina O’Reilly kültürün şirketle birlikte büyümesinin ve gelişmesinin önemine değiniyor. O’Reilly, “Kültürün gelişmesine paralel olarak birlikte şirket değerlerinin zaman içinde sabit ve tutarlı kalması önemli. Çünkü sonuç olarak kültürü tanımlayan değerlerdir. Kültür, çalışanların nasıl davrandığının toplamı olduğu için pozitif bir şirket kültürü oluşturmanın yolu doğru yeteneklerden ve takımlardan geçiyor. İşe alım sürecinde çalışanlarda kültüre uyum olarak belirtilen nitelikler yerine temel değerlerinizle uyumlu olması kriterini aramalısınız” diyor.

Büyümeye hazırlanın

Culture Amp. CEO’su Dider Elzinga, bu konuda şunları vurguluyor:

“Çok iyi bir şirket kültürünün özü, değerleriniz ve anlattığınız öykülerdir.”

Elzinga, şirket büyürken insanları dinlemeyi sürdürmek gerektiğini belirtiyor. Hızlı büyümenin çok zor bir süreç olduğunu ve kurumda “kültür krizi” yaşanabileceğini ifade ediyor. Elzinga, örgütlenme değiştikçe çalışan rollerinin kapsamının değişeceğini ve buna sağlayamazlarsa kriz oluşabileceğine dikkat çekiyor.

Bu nedenle şirketin büyümesine ve ölçeğinin değişmesine hazırlıklı olmak gerekiyor. Şirket kültürünün bu geçiş süresince çalışanlara ve yöneticilere rehberlik edebilmesi büyük önem taşıyor.