Robot veterinerliği, gen terapistliği, holoportasyon uzmanlığı, etik hackerlık, duygu tasarımcılığı ve hatta rüya gerçekleştiriciliği… Şu anda kulağımıza her ne kadar ütopik gelse de, fütüristler 20 yıl içinde bu mesleklerin gündeme geleceğini öngörüyor. Bunları tasarlayacak kişiler ise, yavaş yavaş iş hayatına katılmaya başlayan Z kuşağı.

Dijital dönüşüm, endüstri 4.0, strateji, pazarlama ve marka yönetimi konularında şirketlerin yol haritasını belirleyen Hanersman Genel Müdürü Ecehan Ersöz, Z kuşağının hayalindeki meslekleri anlatırken, iş dünyasına da bir uyarıda bulunuyor: “Z kuşağı ile çalışmak için hiyerarşiden uzak özgür bir çalışma ortamı, adil ücret yönetimi politikası, alternatif yan haklar, gelişim, eğitim ve kariyer fırsatları sunulması şart.”

Teknolojinin hayatımıza yön vermesiyle birlikte bazı meslekler kaybolurken, daha önce hiç duymadığımız bazı meslekler hayatımıza girmeye başlıyor. Bu mesleklerin yaratılmasına öncülük edenlerse iş hayatına adım atmaya başlayan Z kuşağı. Ersöz, geleceğin mesleklerini tasarlayan Z kuşağının günümüz iş hayatında da köklü değişikliklere yol açacağını söylüyor.

Bilgisayar ve yazılım okuyup robot veterinerliğini geliştirecekler

Bilgisayar ve internet hayatlarının vazgeçilmez parçası olduğu için, Z kuşağının büyük bölümü meslek seçiminde tercihini bilgi sistemleri, bilgisayar, yazılım ve elektronik mühendisliği alanlarından yana kullanıyor. Girişimciliği tercih edenlerde ise, bu alanlara ek olarak sağlık, gıda teknolojileri, fintech ve e-ticaret gibi alanlara yönelim öne çıkıyor. Ancak bu noktada, kendilerinden önceki kuşaklardan farklı olarak, geleceğin mesleklerini tasarlamaya yönelik girişimlere de öncülük ediyorlar. Ersöz, Z kuşağının yaratacağı mesleklerle ilgili olarak, “Dijital dönüşüm, endüstri 4.0 gibi küresel anlamda rekabeti şekillendiren gelişmeler ekseninde, Z kuşağı geleceğin mesleklerinin yaratılmasına öncülük edecek. Robot veterinerliği, gen terapistliği, sanal gerçeklik, holoportasyon uzmanlığı, etik hackerlık, duygu tasarımcılığı, bilgi madenciliği, elektronik gazetecilik, 5 duyu reklam tasarımcılığı, yapay zeka pazarlamacılığı, rüya gerçekleştiricileri, yapay organ imalatçısı gibi meslekler, şimdi bizlere çok uzak gelse de, fütüristlere göre 20 yıl içinde hayatımıza girecek” diyor.

Figüran olmayı kabul etmiyorlar

Z kuşağı ile çalışmak yöneticiler için de yeni bir deneyim. Bu kuşağın, kendilerinden bir önce gelen Y kuşağı gibi 8 – 5 iş hayatına karşı olduğunu vurgulayan Ecehan Ersöz, “Meslek seçiminde her ne kadar garantici bir tavır sergileseler de, iş – yaşam dengesine verdikleri önem dolayısıyla gerektiğinde konfor alanlarının dışına çıkmayı göze alabiliyorlar. Z kuşağının birincil önceliği “deneyim odaklılık.” Yaparak öğrenmek, çalışmaların bizzat içinde yer almak istiyorlar, figüran olmayı kabul etmiyorlar” diye konuşuyor.

Girişimcilik ruhu Z kuşağının DNA’sında var

Bu kuşağın genellikle girişimci olmak istediğine dikkat çeken Ersöz, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Girişimcilik ruhu Z kuşağının DNA’sında var. Profesyonel hayatla yollarının kesişmesi ve uzun yıllar çalışabilmeleri ancak kendilerini o ortamın bir parçası gibi hissetmeleri, yaptıkları işte bir anlam bulmaları ve iş yerindeki zamanlarının rutinden uzak geçmesiyle mümkün. İş yerlerinin özgür, iş birlikçi çalışma ortamı, gelişim, eğitim ve kariyer fırsatları, adil ücret yönetimi politikası ve alternatif yan haklar sunması gerekiyor.”

Kurumsal girişimcilik Z kuşağını işe bağlıyor

Araştırmalara göre, 18 – 24 yaş arasındaki gençlerin her bir buçuk yılda bir iş değiştirdiklerini hatırlatan Ersöz, Z kuşağına işi ve iş yerini sevdirmenin bir diğer yolunun ise kurumsal girişimcilik olduğunu belirtiyor. Şirketler yaratıcı ve inovatif fikirlerin çalışanlar tarafından hayata geçirilmesine fırsat tanırsa, Z kuşağı bu tip çalışmalara katılıyor ve şirketle arasındaki bağı güçlendiriyor.

Teknolojiyle yoğrulan kuşak

Zillenials, Gamers, Kuşak I, İnternet Kuşağı, Next Generation, iGen, Instant Online gibi pek çok farklı isimle anılan Z kuşağının hangi yıl başladığıyla ilgili tüm dünyada farklı görüşler mevcut. 2000 yılını başlangıç kabul eden uzmanların yanı sıra, Z kuşağının teknolojinin hayatımıza yoğun bir şekilde nüfuz etmeye başladığı 90’lı yılların ikinci yarısında doğduğunu savunanların sayısı da oldukça fazla. Bu kuşağın iş yaşamından en önde gelen beklentileri; şeffaflık, fırsat eşitliği, kendini özgürce ifade edebilme, katılımcı olma ve hiyerarşiden uzak bir ortam şeklinde tanımlanıyor.