Dünya değişiyor, artık hayatın her alanı daha kişisel ve daha anlık çözümlerle donanıyor. Tüm bu gelişmelerin tam odağında olan Y kuşağı ise artık iş başvurularını da daha özel ve hızlı yapmak istiyor. Bunun için en uygun araç ise elbette mobil uygulamalar.

mobil-ikblog Uzmanlar 2020 yılına gelindiğinde dünyadaki iş gücünün yarısının Y jenerasyonu olacağını söylüyor. Üstelik 1 milyarın üzerinde olan Facebook kullanıcısının 680 milyonu mobil kullanıcı. Hâl böle olunca elbette iş dünyasının içindeki 19-35 yaş arası adayların yeni trendi de mobil uygulamalar üzerinden iş başvurularını yapmak. Çünkü en çok o kanalları kullanıyor, en iyi onunla iletişime geçiyor.

Kariyer.net’in Kasım 2012’de hayata geçirdiği mobil İşAra uygulaması da bu konuda önemli rakamlar veriyor. Yılın ilk aylarında toplam trafiğinin yüzde 6’sını mobil üzerinden alan Kariyer.net, bugün yüzde 10 rakamına ulaşmış durumda. Mobil kullanımı kimlerin tercih ettiği, adayların ve uzmanların konuyla ilgili görüşlerine yer verdiğimiz bu sayıda “Neden mobil tercih ediliyor” sorusunu tartışmaya açtık.

Aday en iyi anladığı yöntemi kullanmak istiyor

M-GEN Gelecek Planlama Merkezi’nin kurucu ortağı ve başkanı olan Ufuk Tarhan, öncelikle teknolojik ilerlemelerin, dijitalleşmenin, mobil ve akıllı cihazların kabiliyetlerindeki müthiş gelişmelerin, tüm yaşam ve çalışma alanlarında, muazzam dönüşümler yaşanmasına neden olduğunu ifade ediyor.

Ufuk Tarhan, yeni neslin iletişimde kullandığı en önemli aracın elindeki cep telefonu ya da akıllı cihazı olduğunun altını çiziyor. “Bu nesil en iyi onu kullanmayı biliyor” diyor ve ekliyor, “Onunla iletişim yapmayı beceriyor. Mobil cihaza alışık. Onun iletişim biçimine daha yakın. Doğal olarak en iyi anladığı yöntemi kullanmak istiyor. Bunu her yerden her zaman yapmayı tercih ediyor. Bir masa başında oturup, yapmasına gerek yok. Ekran görüntüleri, internet hızı vb. artık ille de bilgisayar kullanma zorunluğu tariflemiyor” diye konuşuyor.

Gizlilik ve özerklik için en iyi araç

Başvurularda mobil cihazların seçilmesindeki bir diğer önemli faktörün de çalışan adayların mobil kanallar vasıtasıyla IP izlemesine takılmadan başvuru yapabilmesi olduğunu ifade eden Tarhan, böylece adayın iletişimini sürdürebildiğini bildiriyor. Tarhan, “Hepimiz biliyoruz ki iş görüşmeleri genelde gizli yapılır. Bu gizliliği ve özerkliği en iyi sağlayan araç da mobil olanlar. Daha çok kullanılması çok normal” diyor.

Anahtar sözcük “kolaylaştırmak”

Dinamo Danışmanlık Yönetici Ortağı Evrim Kuran, mobil başvuru yöntemlerinin sadece adaylara değil işe alımcılara da hizmet ettiğini anlatıyor. Yarısı 30 yaşından genç olan 76 milyonluk ülkenin neredeyse yüzde 35’inin gündeminde iş-istihdam konuları yer aldığını belirten Kuran, 2020 yılına gelindiğinde tüm dünyada iş gücünün yarısının Y jenerasyonu olacağının hesaplandığını açıklıyor. Kuran, dikkat çekici sayılarla bu durumu şöyle açıklıyor:  “Kullanıcı sayısı 1 milyarın üzerinde olan Facebook’a baktığımızda 680 milyonunun mobil kullanıcı olduğunu görüyoruz. Dünyada her 60 saniyede sisteme bin 300 yeni mobil kullanıcı katılıyor. Ülkemizde cep telefonu abone sayısı 65 milyonun üzerinde. Bu verileri alt alta koyduğumuzda, Y kuşağının 10 sayfalık form doldurmak konusunda ne kadar istekli olabileceğinden kuşku duyarım.”

Yeni nesil araçları bireysel olarak kullanan İK

Kuran, bu yeni süreçlere uyumlanmak için ilk adımın bu yeni dünyada var olmak olduğunu ifade ediyor. Mutlaka “sosyal medya okuryazarlığının” gerektiğini belirten Kuran, yeni araçları kullanmayan bir İK profesyonelinin bu dünyada sıkıntı yaşamasının kaçınılmaz olacağını belirtiyor. Kuran, “Dijital dünyayı malum risklerinden ötürü görmezden gelmek gibi bir lüksümüz artık yok. Mevlana der ki; Sen görmüyorsun diye bu alem yok değildir! Bu kadim ifade bana bugün en çok dijital dünyada geçerli gibi geliyor! O yüzden ilk aksiyon, bu alemi görmek, bu kaynağı kullanmak olmalı. Hemen ardından ise “ko-aktif” bir profil sergileyen yeni jenerasyon adaylar için ilgilenmesini, aksiyona geçmesini ve paylaşmasını kolaylaştıran uygulamalar tasarlamak olmalı. Bu bağlamda anahtar sözcük ne derseniz, hiç düşünmeden “kolaylaştırmak” derim” diyor.