Becton Dickinson İK Müdürü Aylin Oktay, “Bugün geriye dönüp baktığımda odağında insan olan bir alanda çalışmanın kişisel ve mesleki gelişimime çok büyük katkısı olduğunu görüyorum. İK’nın stratejik partner olma yolundaki gelişimi ise bu işi daha farklı bir heyecanla yapmamı sağlayan önemli etkenlerden biri” diyor.

bdic
Becton Dickinson İK Müdürü Aylin Oktay

1897 yılında Maxwell W. Becton ve Fairleigh S. Dickinson tarafından kurulan BD (Becton Dickinson), 1906 yılında Amerika’da enjeksiyon ve iğne fabrikası kurarak bir ilke imza atıyor. Şu an 50’den fazla ülkede yaklaşık 40 bin çalışanıyla faaliyet gösteren Becton Dickinson İK Müdürü Aylin Oktay, sağlık alanında toplum yararı için çalışmanın değerleriyle son derece örtüştüğünü ve bunun kendisi için ayrı bir motivasyon kaynağı olduğunu vurguluyor. Oktay, İK politikalarından ve projelerinden söz ediyor.

Eğitim sürecinizden bahsedebilir misiniz? İK alanında çalışmaya nasıl karar verdiniz?

Gazi Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nü bitirdikten sonra İnsan Kaynakları alanındaki gelişimimi iş hayatının yanı sıra yurt içi ve yurt dışı çeşitli eğitim programlarıyla destekledim. İşin odağında “insan” olan bir alan olması ve konunun tamamen insan etrafında birbirine entegre olarak çok yönlü şekilleniyor olması fazlasıyla ilgimi çektiğinden İnsan Kaynakları alanına yönelmeye karar verdim. Bugün geriye dönüp baktığımda odağında insan olan bir alanda çalışmanın hem kişisel hem de mesleki gelişimime çok büyük katkısı olduğunu ve kendim için ne kadar doğru bir karar verdiğimi görüyorum. Bugün, İnsan Kaynaklarının stratejik partner olma yolundaki gelişimi ise bu işi daha farklı bir heyecanla yapmamı sağlayan önemli etkenlerden biri.

Kariyer sürecinizden bahseder misiniz?

Üretim ve hizmet sektörlerinde çok uluslu şirketlerde farklı iş modelleri ve yapış şekillerini tanıma fırsatı sağlayan çok değerli deneyimler edindikten sonra, BD sayesinde 5,5 yıl önce Tıbbi Cihaz Sektörü ile tanıştım. Sağlık alanında toplum yararı için çalışmak kendi değerlerimle son derece örtüşüyor ve bu benim için ayrı bir motivasyon kaynağı. Rekabetin yoğun olduğu bir endüstride şirket olarak farklılaşabilmek, sürdürülebilirliği ve bağlılığı yüksek bir organizasyon olabilmek amacıyla iş birimlerini stratejik olarak desteklemek bu işi her gün yeni bir heyecanla yapmamı sağlıyor.

İşe alımda ne tür kriterleri önemsiyorsunuz?

Adayların genç, dinamik, gelişime açık ve şirket kültürüne uyumlu olmaları, iş alanındaki tecrübeleri, bunları yeni ve farklı bakış açılarıyla harmanlamaları ve eğitim geçmişleri işe alımda önem verdiğimiz kriterlerin başında geliyor. Şirket kültürüne uyum, BD’nin global değerleri olan doğru olanı yapmak, kişisel sorumluluk almak, yeniliklere açık olmak ve kendini bu yönde geliştirmek, çalışma arkadaşlarına saygı göstererek işbirliği içerisinde olmaktan geçiyor. Bu değerlere sahip adayları her zaman ön planda tutuyoruz. Tabii adayların BD’nin “Herkes için sağlıklı yaşam” amacına heyecan duyması da önceliklerimiz arasında bulunuyor.

İnsan Kaynaklarının dijitalleşmesi hakkında neler düşünüyorsunuz?

İnsan Kaynaklarının dijitalleşmesinin zaman ve enerji tasarrufu açısından oldukça etkili olduğunu düşünüyorum. Her zaman her yerde ulaşılabilir olmak, eskiye göre daha az eforla daha fazla iş üretmek de teknolojinin hepimize getirdiği avantajlardan bazıları. Son dönemde BD Türkiye İK olarak yeni geçiş yaptığımız mobil aplikasyonlara sahip sistemlerle dijitalleşen İK dünyasına katıldık. Bulut tabanlı bilgi yönetim sistemi uygulamasına geçiş hayatımızı kolaylaştırdı. Önümüzdeki süreçte de dijital dünyanın sunduğu fırsatları, işe alım süreçlerimizi daha etkin hale getirmek için de değerlendireceğiz.

Son dönemde ne tür İK projeleri yapıyorsunuz?

Çalışanlarımızın hem gelişimlerini desteklemek hem de doğru işler yaparak ortaya koymuş oldukları performansı takdir edip ödüllendirmek amacıyla satış ekibimiz için Kariyer Basamaklandırma programını iki yıldır başarıyla uyguluyoruz. Yeteneklerimizi belirlemek ve pozisyona/kişiye özel eğitimlerle geliştirmek adına “Yetenek Belirleme ve Geliştirme” programını tasarladık. Ödüllendirme konusu ise bizim için oldukça önemli. Bu amaçla yerel, bölgesel ve global birçok ödüllendirme programlarımız mevcut. Şirket değerlerimizle belirlenen Liderlik Standartlarımız çerçevesinde davranış ve yetkinlikleri sergileyerek iş sonuçlarına olumlu etki eden projeler ortaya koyan çalışanlarımızı etki derecelerine göre bronz, gümüş ve altın olarak ödüllendiriyoruz. Ayrıca geliştirdiğimiz Fikir Bende Projesi ile organizasyonumuza artı değer katacak her türlü yeni fikirle gelen çalışanlarımızın projelerini değerlendirip ödüllendiriyor ve hayata geçirmek için destekliyoruz.

Sizce İK departmanları kurumlar için ne ifade ediyor?

İyi İnsan Kaynakları yönetimi uygulamalarının sürdürülebilir büyüme için son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Bu çerçeveden bakarsak İnsan Kaynakları; stratejik iş hedeflerine ulaşmak amacıyla insan kaynağının planlanmasından kurum için en uygun yeteneklerin kuruma kazandırılmasına, çalışanlarının gelişiminden şirket bağlılığının oluşturulmasına ve organizasyon kültürünün inşa edilmesine kadar sürdürülebilir büyümenin ana direklerini oluşturan ve destekleyen tüm süreçlere dair önemli inisiyatifler ortaya koymak anlamına geliyor.

Başarılı bir İK profesyoneli olmanın püf noktaları nelerdir?

Organize olma, birçok işi aynı anda yapabilme, çatışma yönetimi ve sorun çözme, güçlü iletişim, etik ve adil olma gibi değerleri her zaman göz önünde bulundurarak sağduyulu bir şekilde çalışmak biz İnsan Kaynaklarının önceliği olmalı. İK, şirketin ne iş yaptığına, iş dinamiklerinin neler ve müşterilerinin kimler olduğuna, şirketin stratejik hedeflerine ve yol haritasına hakim olmalı, bunları iyi okumalı ve iş sonuçlarına etki edebilecek ve sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak aksiyonlara dönüştürebilmeli. Diğer taraftan hem dünya hem de ülke gündemini takip etmeli, yaşanan gelişmelerin iş sonuçlarına olası etkisini her zaman düşünmeli ve gerekirse ikaz bayrağını kaldırmalı.