Her gün pek çok farklı eğitimden geçerek “yaşam koçu” sıfatı ile zorlu hayatlara dokunan insanların sayısı arttıkça koçluğun ne olduğu ve nasıl bir süreç olduğuna dair insanların kafası karışıyor. Şapka Danışmanlık Kurucusu, Profesyonel Koç ve Eğitmen Müge Çevik koçluk kavramından bahsediyor.

koc-1

İlk iş bu konuda bir netleşelim: Koçluk bir tekniktir. Temelinde kişinin potansiyelini ortaya çıkartarak, ulaşmak istediği hedefe ulaşmasına hizmet eden bir enstrümandır. Ben tek başına yeterli bulmadığım için bunun yanına pek çok farklı enstrüman daha ekliyorum. Örneğin, yeri geldiğinde NLP, yeri geldiğinde telkine uygun hipnotik kalıpları kullanmak ve en önemlisi Gestalt metodolojisinin gücünden faydalanmak.

Koçluk ne değildir?

Koçluk paralı arkadaşlık değildir!
Bir bilene sormak değildir!
Kendi işini bir başkasına parayla yaptırmak hiç değildir.
Koçluk, terapi, rahatlama, gevşeme, dertleşme, ağlaşma değildir.

Koçlar ne yapar?

Çalışmaya, kafa yormaya, emek vermeye ve biraz da acı çekmeye hazır olanlar ancak bir Koç ile çalışabilirler. Koç, işlevsel olmayan bir şeylerin bırakılması ve yeni bir şeylerin doğması sürecinde kişinin yanında olur. Koçluk, bir birlikte yaratma sürecidir. Koçluk, danışanın olduğu yerden gerçekten gitmek istediği yere en hayırlı şekilde gitmesine şahitlik etmektir. Koçluk, karşılıklı öğrenmedir. Koçluk, sempatik değil empatik bir süreçtir. Koçluk, danışanın kendi hazinesine ihtiyacı olduğu her defasında ulaşabilmek için yine kendi içindeki pusulaları nasıl kullanacağını öğrenmesine şahitliktir. Koçluk süreci, danışan için bir öğrenme ve tabii ki uyumlanmadır. Kişi, kendini sahip olmak istediği hayata uyumlar. Ve her öğrenme süreci gibi zikzaklı ve “git-gel”li olması doğaldır. Bu yüzden ben, benden koçluk hizmeti alanlara gül bahçesi değil, önce dikenleri vaat ediyorum. Çünkü her farkındalık bir dikendir. Her uyanışta bir silkelenirsin.

Yaşanan güzel şeyler anı, tatsız şeyler ders olur insanın hayatında. Anı yaratmak için değil, yeni seni yaratmak için para ödüyorsan, alacaksın şapkayı önüne önce düşüneceksin. Sonra bir hedef belirleyeceksin, sonra da bir plan yapacaksın. O plana da uyacaksın, ama her ne olursa olsun uyacaksın! Böyle yaptığında da birkaç haftada içinde gerçekten hayatinin sahibi olacaksın. Yazarken kolay, yaşarken ızdıraplı bu dönüşüm ilgini çekti ve de bir koç ile çalışmaya karar verdiysen işin bitti mi? Hayır. Peki, neye göre koçunu seçeceksin?

Koçluk eğitimi veren pek çok kurum, pek çok sertifika ve farklı ekol var. Hepsinin izlediği yol, verdiği eğitimin derinliği ve koçluk metodolojisine yaklaşımı farklı. Bu nedenle, şuan maalesef bir kalite standardı yok satılan hizmette. Ancak hemen her konuda çalışan “yaşam koçları”ndan da uzak durun derim. Bir koç aynı konuda ne kadar çok örnek ile çalışırsa o kadar zenginleşiyor, bakışı o kadar objektif, duruşu o kadar sağlam oluyor. Ve bu konusunda uzmanlaşmış koçun kendi hayatında o konuyu çözdüğünden emin olun.

İngilizcesi “walk the talk” olan, söylediği/inandığı gibi yaşayan anlamında kullanılan söz bu durumu şahane özetliyor. Anne olmayan birinden anne koçluğu, zenginlik içinde olmayan birinden bolluk-bereket üzerine koçluk, profesyonel geçmişi olmayan birinden de kariyer koçluğu almayın. Evet, koçunuz size akıl vermeyecek. Size ders de vermeyecek. Hatta, bazen öyle sorular soracak ki anlattığınız konuyu ilk kez duyuyor olduğunu düşüneceksiniz. Peki, o zaman çalışmak istediğiniz konuyu kendi hayatında yaşamış olması neden önemli diye sorabilirsiniz. O zaman ben de size şunu sorarım; Hiç bilmediğiniz ama gerçekten geçtiğinizde bambaşka biri olacağınızı düşündüğünüz bir tünele giriyor olsanız ve yanınıza sadece bir kişi olsa; bu kişinin hayatında bu tünele hiç girmemiş olmasını mı istersiniz yoksa bu karanlıktan daha önce defalarca geçmiş olmasını mı?

Profesyonel Koç ve Eğitmen Müge Çevik
Profesyonel Koç ve Eğitmen Müge Çevik