Ofis hayatında tüm engelleyici faktörleri devre dışı bırakıp çalışanların verimliliği ve mutluluğunu arttırmak isteyen işverenlerin mutlaka dikkate alması gereken 6 kritik çözüm sürdürülebilirliği destekliyor.

ofis verimlilik

JLL Global’in (Jones Lang LaSalle), Dünya Yeşil Bina Konseyi işbirliğiyle gerçekleştirdiği “Ofislerde sağlık, refah ve verimlilik” başlıklı araştırmanın sonuçları, ofiste bitki bulunmasından havalandırmaya kadar bir dizi faktörün çalışanların mutluluk ve verimliliğinde kritik rol oynadığını ortaya koyuyor. Araştırmada, tipik bir işyerinde çalışan ücretlerinin ve sağlanan yararların işletme giderlerinin neredeyse yüzde 90’ını oluşturduğuna dikkat çekiliyor. Böyle bir tabloda, çalışanların verimliliğine olumsuz etki edecek tüm faktörlerin şirket içinde mutlaka değerlendirilmesi gerektiği vurgulanan araştırmada şu bulgulara yer veriliyor:

– ABD’de çalışan başına işe gitmeme oranı özel sektörde yüzde 3, kamuda ise yüzde 4 seviyesinde. Bu oranlara göre işverenler, işe gelmeyen her çalışan başına yılda ortalama 2 bin 300 dolar kaybediyor.

– Çalışanların mental sağlığının zayıflığı nedeniyle verim düşüklüğü yaşamaları ya da işe gelmemeleri gibi nedenler, Birleşik Krallık’taki işverenlere yılda 30 milyar pound’a mal oluyor.

– Avustralya’da hastalık ve işe gelmeme nedeniyle işyerlerinin yıllık zararı 7 milyar doları bulurken, medikal koşullar nedeniyle ofiste tam performanslı olarak çalışamayan personelin neden olduğu zarar 26 milyar Avustralya dolarına ulaşıyor.

JLL’nin araştırmasına göre, çalışanların üretkenliğini artırmak, fiziksel ve mental olumsuzlukları en az seviyeye indirmek isteyen işverenlerin mutlaka dikkate alması gereken 6 somut sürdürülebilirlik çözümü ise şöyle sıralanıyor:

Havayı temiz tutun

Ofislerdeki havanın temizliği çalışanları birebir etkiliyor. Karbondioksit oranının yükselmesi çalışanlara kendilerini yorgun hissettirirken, rahat düşünmelerini de olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum, çalışanların performansında ortalama yüzde 10’a kadar düşüşü de beraberinde getiriyor.

Termal konforu sağlayın

Her bir çalışanın sıcaklık algısı metabolizma hızına, giyimine ve kişisel tercihlerine göre değişebileceği için ofisin kaç derece olması gerektiği, üzerinde fikir birliği sağlamanın en zor olduğu konular arasında yer alıyor. Konuyla ilgili olarak 2006 yılında gerçekleştirilen 24 farklı çalışmadan elde edilen ortak sonuca göre, hava sıcaklığının 30 ve 15 derecedeki olduğu ortamlarda çalışanların performansı, 21 ve 23 derecelerde çalışanlara göre yüzde 10 daha düşük.

Güneşin içeri girmesine izin verin

Geleneksel pek çok ofis ortamında, üst kademe yöneticilere verilen bir ayrıcalık olarak görülen gün ışığı, verimliliği artırıcı önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. Gün ışığından faydalanan çalışanın akşam uyku kalitesi yüksek olacağından gün içerisindeki verimliliği de artıyor.

Ofiste sessizliğin sesi duyulsun

Gürültü kirliliğinin olduğu bir ofiste verimlilik yüzde 66 oranında düşüyor. Çalışanların yüzde 99’u, cevaplanmayan telefon seslerinin ve arka planda süregelen konuşmaların konsantrasyonlarını bozduğu görüşünde birleşiyor.

Mekansal özgürlüğü göz önünde bulundurun

Yeni nesil ofis konseptine göre bugün pek çok kurum açık ofis çalışma anlayışına yöneliyor. Bu yaklaşım bir yandan kurumun ve çalışanların karbon ayak izini düşürürken bir yandan da özel alanları olmadığı için çalışanları mutsuz ediyor. Açık ofis alanları yaratırken, çalışanlarınız için özel alanlar oluşturmayı unutmayın.

Ofisi gerçekten yeşillendirin

Ofis içerisindeki canlı bitkiler, stres düzeyini düşürüp, verimliliği artırıyor. Bu kapsamda, insanların yaşayan diğer canlılarla kurduğu bağın altını çizen biyofili, ofisler için yeni trend olarak karşımıza çıkıyor.