Yılın sonu yaklaşırken zam oranlarıyla ilgili beklentiler de yükseldi. Towers Watson’ın yayınladığı Türkiye Ücret Araştırması 2012 raporuna göre, özel sektör 2013’te çalışanların ücretlerini ortalama yüzde 8 arttıracak. Bu artış oranı son iki yılda çalışanların maaşlarının enflasyon karşısında yaklaşık yüzde 4 değer kaybına uğradığını gösteriyor.

2011 yılında ortalama yüzde 7 oranında ücret artışı yapan özel sektör, 2012 yılında ise ortalama zam oranını yüzde 7.6 olarak gerçekleştirmişti. Towers Watson’un geçen yıla göre yüzde 26 artırdığı katılımcıyla açıkladığı araştırmasında ortaya çıkan rakamlar ise 2013 zam oranlarının yüzde 8 olacağını gösteriyor. Sektörlere göre dağılımın da belirlendiği araştırmada kademeler arası yüksek ücret farklılıkları ise dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra açıklanan 2013 zam oranları çalışanların maaşlarındaki değer kaybını da gösteriyor. Yılsonu enflasyon beklentisinin 7.4 olarak açıklanmasıyla 2012 yılındaki ücret artışı enflasyonla paralel seyrediyor fakat yine de çalışanların enflasyon karşısındaki 2 yıllık kaybı yüzde 4’ü buluyor.

En yüksek ücret artışı perakendede
Araştırmada sektörlere göre ücret artışları da belirlendi. Buna göre, 2013 yılında en yüksek ücret artışının yüzde 9’luk oranla perakende sektöründe gerçekleşeceği, bu sektörü yüzde 8’le hızlı tüketim sektörünün takip edeceği açıklandı. Sektörler bazında en düşüm artış kimyada yüzde 7.9, teknoloji-telekomda yüzde 7.1 ve finans sektörlerinde ise yüzde 6 olarak gerçekleşecek.
Öte yandan Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek ücret artışı gerçekleştirecek üçüncü ülke olarak yer alıyor. Buna göre, Rusya ve Kazakistan yüzde 9’luk zam oranıyla ilk iki sırayı alırken Türkiye bu ülkelerin hemen arkasından geliyor. Türkiye’yi izleyen ülkeler ise Birleşik Arap Emirlikleri yüzde 5, Polonya yüzde 4 ve Çek Cumhuriyeti yüzde 4 olarak yer alıyor.  Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 96’ı ise yılda bir kez ücret artışı planlarına devam ediyor.

“Ücret uçurumu sürüyor”
Kademeler arasındaki ücret farklılıkları ortalama yüzde 27 olarak belirtildiği araştırmada, sonuçlar bir kademe daha üstte yer alan bir pozisyonda çalışan kişinin altındakine göre yüzde 27 daha fazla ücretlendirildiğini gösteriyor. Şirketlerin yüzde 81’inin yüksek performanslı çalışanlar için farklı bir ücret artışı gerçekleştirdiğini gösteren araştırmayla ilgili konuşan Towers Watson Genel Müdürü Süha Alıcı, şirketlerin ücret artışı bütçesini belirlerken, enflasyon bağlı olarak farklı artışlar şeklinde değil, tek bir artış bütçesi üzerinden hareket ettiklerini söylüyor. Alıcı, çalışan grupları bazında üst yönetim pozisyonlarına profesyonel çalışan gruplarından daha düşük ücret artışı yapıldığını, buna rağmen ücret uçurumunun Türkiye’de çok yüksek olduğunu vurguluyor. Alıcı, “Ülkemizde üniversiteden yeni mezun olup iş hayatına başlayanların ücretleri ile şirketlerin tepe yönetiminde yer alan üst düzey yöneticilerin ücretleri arasındaki fark belirgin olarak öne çıkıyor. Gelişmiş ülkelerde CEO/genel müdür maaşları, yeni işe giren üniversite mezunlarının 4-6 katıyken Türkiye’de bu oranın 12 -13 katı seviyelerinde olduğu gözleniyor” diye konuşuyor.

Ödül sistemleri gelişiyor
Türkiye’de son yıllarda enflasyon oranındaki düşüşe paralel olarak, şirketlerin baz maaş odaklı ücret yönetiminden performansa dayalı değişken ücret yönetimine geçmeye başladığını ifade eden Alıcı, “Son iki yılda ücret artış oranlarının yıllık enflasyon rakamlarının altında kaldığını gözlemliyoruz. Maaş seviyelerindeki artış trendi, bu yeni dönemde şirketlerin yapısal anlamda ücret yönetim prensiplerinde değişime gittiğini gösteriyor. Gelişmiş ekonomilerle karşılaştırıldığında, baz maaşın toplam gelir paketi içindeki payının yüksek olduğu ülkeler arasında ilk sıralarda yer alan Türkiye, içinde bulunduğu yapısal değişimle, performans kültürünü kurum içinde yaygınlaştırmayı hedefleyen ve buna bağlı değişken ödül bileşenlerinin ön plana çıkarılmaya başlandığı yeni bir döneme giriyor” diye konuşuyor.