Konutun ötesinde insanlara yaşanacak mekanlar ve yaşam biçimi sunan Ağaoğlu Şirketler Grubu, sektörde 24 yılını tamamladı. Grup, inşaat, turizm ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren üç ayrı şirketi bünyesinde barındırıyor.
My Country, My Town, My Dream, My Home, My Village, My City projelerine imzasını atan Ağaoğlu Şirketler Grubu bugüne kadar binlerce konut ve villa, oteller, tatil köyleri ve sosyal kulüpler inşa etti. Lüks değil nitelikli konutlar yaptıklarını söyleyen Şirketin Genel Müdürü Hasan Rahvalı “Lüks demiyoruz, özellikle kavram olarak bunun üzerinde çok duruyoruz. İhtiyaç olduğuna inandığımız şeyleri projeye dahil ediyoruz. Bunların başında da sosyal tesisler ve spor alanları geliyor” diyor.

Ağaoğlu Şirketler Grubu’nun çalışmalarından bahseder misiniz?
Ağaoğlu Şirketler Grubu’nun lokomotif şirketi olan Akdeniz İnşaat’ın kuruluş yılı 1981. 1981’de uluslararası müteahhitlik firması olarak kuruldu. O dönemde genellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde Türk müteahhitleri güzel işler yaptılar, Akdeniz de bu amaçla kuruldu. Daha sonra Türkiye’de sanayi işletmeleri inşaatları yaptı. 1984’ten sonra konut ağırlıklı olarak çalıştı. 1984-95’lere kadar toplu konutlar inşaatı yaptı. 98’den bu yana konsept biraz farklılaştı. 80’li yıllarda konutta nicelik bakımından bir sorun yaşanıyordu. İhtiyaca cevap verecek yeterli konut olmadığı için, insanların ihtiyaçları başlarını sokacak bir konuttu. Şimdiyse daha nitelikli bazı özellikleri, sosyal tesisleri olan, yaşam tarzı sunan konutlara ihtiyaç doğdu. 98’den bu yana da My Consept, My Village, My Town, My Country, My Dream, My Home projelerimizi gerçekleştirdik.

Projeleri hazırlarken neleri dikkate aldınız?
Önce ülkemizde konut ihtiyacının nerelerde yoğunlaştığı, yaş ve gelir gruplarının analizi yapıldı. Talep edenlerin ihtiyaçları ve talepleriyle ilgili çok geniş uzun ve kapsamlı bir çalışma yapıldı. Ankette Türkiye’deki konut talebinin trendini tespit etmeye çalıştık. Bu tespitlerimiz doğrultusunda mimari grubumuz çalışmaya başladı. Tabii tek noktada yoğunlaşmıyoruz. Bir oda bir salon talebinde bulunan da var, 4 oda bir salon talebinde bulunan da var. Bu yelpazeye uygun My City projesinde bir çeşitleme yaptık, 3-4 çeşit öneri sunduk ve başarılı oldu. Sonraki projelerimizde bu anketler yenilenerek, talep doğrultusunda mimari projeler oluşturuluyor.

Şu sıralar üzerinde çalıştığınız bir proje var mı?
Ataşehir’de 3400 konutluk bir projemiz var. Ataşehir Batı Yakası Projesi olarak geçiyor. Mimari olarak yine değişik tipte konutlarımız var, binaların da yükseklikleri muhtelif. Hedef yine nitelikli konutlar. Lüks demiyoruz, özellikle kavram olarak bunun üzerinde çok duruyoruz. Lüks dediğimiz zaman onun üst sınırı yok. İhtiyaç olduğuna inandığımız şeyleri projeye dahil ediyoruz. Bunların başında da sosyal tesisler ve spor alanları geliyor. İnsanlar 5 yıldızlı otelde aradıkları aktiviteleri artık yaşadıkları mekanda bulabilmeliler.

Projeler bittikten sonra site yönetimini nasıl sağlıyorsunuz?
Bu konuda değişik görüşler vardı. Biz site yönetimine kesinlikle ticari gözle bakmıyoruz. Esasında site yönetimi kazanç sağlanacak bir iştir ama bizim açımızdan ticari bir iş değil. İnsanların yaşamı boyunca satın aldıkları en kıymetli şey yaşadıkları konut. Mesela bir arabaya ayırdıkları bütçeden her zaman daha fazla. Bundan maksimum faydayı elde etmeleri lazım. Sattıktan sonra da müşteri memnuniyetinin devamı açısından sosyal tesislerin iyi işletilmesi, bütün fonksiyonlarıyla hizmette olması çok önemli. Fakat buradaki kararları da site sakinleriyle birlikte alıyoruz. Mesela şu anda My City projemizde sosyal tesisler, My Club adı altında bizim yönetimimize giriyor. Buraya finansman desteğinde bulunuyoruz. My Village’da site sakinleri yönetime talip oldular. Yönetim kurulu kuruldu, sosyal tesislerimizi onlar yönetiyorlar biz de turizmdeki bilgi birikimimiz ve nitelikli kadromuzla onlara yardımcı oluyoruz.

Kaliteyle ilgili çalışmalarınız var mı?
İstanbul Bilgi Üniversitesi’yle danışmanlık bazında bir sözleşmemiz var. Buradaki hedefimiz çevreyle ilgili İSO 14001 kalite belgesini almak, belgeden ziyade bu anlayışı projelerimize yansıtmak. Bu bilinci zaten taşıyoruz, belgeyi de hak ettiğimize inanıyoruz. Ağaoğlu bu sektörde çalışanlarının tamamının sigortalı olduğu, işgüvenliği mevzuatına harfiyen uyulan ülkemizdeki ender şirketlerden biridir. Ataşehir şantiyemizle birlikte 3 binin üzerinde çalışanımız var. Bunun 600’ü sabit personel. Diğerleri inşaata göre değişen geçici personel.

Kurum kültürünüzden bahsedebilir misiniz?
Bizim temel felsefemiz nitelikli insanlarla çalışmak. İşe alacağımız kişileri iyice inceledikten sonra onlarla mevcut kadromuzla uyumlu bir şekilde ve uzun vadeli çalışmayı hedefliyoruz. 10 yıldır bizimle çalışan arkadaşlar yeni arkadaşlar olarak tanınıyor. Takım olmak anlayışı bütün arkadaşlarımızda mükemmel olarak var. Zaman zaman yaptığımız testlerde bu çıkıyor. Patronumuzun, profesyonelliğin ötesinde insani duygularla yaklaşımının da etkisi çok büyük. Kurumsal kültürün yanında bireysel olarak Ali Ağaoğlu faktörünü söylememek mümkün değil. Her 10 yılını dolduran çalışana, kıdem gözetmeksizin Ağaoğlu’nun hediyesi olarak bir apartman dairesi verilir. Başarı gösterenler bunu daha kısa sürede de alabiliyorlar.
Personelimizin sürekli eğitim programı var. Bu eğitimleri ya şirket içinde gerçekleştiriyoruz ya da bazen hafta arası şirketi tatil edip hep beraber eğitim programı uyguladığımız da oluyor. Her arkdaşımız kendi konusuyla ilgili yazılımları araştırır, kendini geliştirir. Bilgi işlem departmanımız oldukça iddialıdır.

Bir projenin hazırlanıp uygulamaya başlanması yaklaşık ne kadar sürüyor?
Bu bizim en fazla şikayetçi olduğumuz konu. Türkiye’de inşaat sektörü bürokratik engellerden en çok etkilenen sektör. Plan bölge bazında yapılmalı, önceden hazırlanmalı. Örneğin bir bölgenin dokusu 2 katlı ev yapmaya uygunsa bu planlara yansımalı ve vatandaş arsa edindiği zaman ne yapacağını görmeli, bunun için ayrıca bir çaba sarf etmemeli. Bizse plan sorununu hala geçemedik. İstanbul’un plansız şehirleşmesinin temelinde bu planların hazır olmaması yatıyor. Belediye veya Bayındırlık Bakanlığı bölgeyle ilgili çalışma yapıp master planları oluşturduklarında, bizim proje hazırlamamız zaman alan bir şey değil.