Perakende alanında 19 yıllık tecrübeye sahip olan Richard Harding 1.5 yıl önce BP Türkiye Akaryakıt Genel Müdürü olarak çalışmaya başladı. Harding, Türkiye’de çalışanların mesleki ve özel yaşamları epey iç içe geçmiş durumda. Kendilerini işlerine adadıkları çok kaliteli ürünler ve hizmetler sunuyorlar” yorumunu yapıyor.

BP’de çeşitli kademelerde 22 yıllık bir deneyimi olan Richard Harding, bu sürenin 19 yılını perakende alanındaki çalışmalarıyla geçirdi. Richard Harding, Türkiye Akaryakıt Genel Müdürlüğü görevini üstlenmeden önce İngiltere’de şirketin sahibi olduğu 350 noktanın perakende direktörü olarak görev yapıyordu. Richard Harding, geniş deneyimiyle İngiltere’de BP Akaryakıt değer zinciri işinde strateji geliştirme konusunda da faaliyetlerini sürdürdü. Perakende konusuna odaklanması Richard’ın kariyerini hem coğrafi olarak hem de içerik olarak etkiledi. BP içinde ilk üstlendiği görev iş analisti olan Richard Harding, daha sonra, BP’nin Güney Afrika’daki faaliyetlerinin başlaması nedeniyle oluşan ekipte yer alarak Güney Afrika’ya gitti.  Ardından İngiltere’ye dönerek, önde gelen süpermarket zincirlerinden biri olan Safeway ile yapılan ortaklık görüşmelerine katıldı. Daha sonra da ABD’de BP petrol istasyonların sorumlu olduğu bir görev üstlendi.
BP’nin İngiltere’deki merkez ofisine dönen Richard Harding, global perakende strateji ekibinin başına geçti ve bu görevi, Polonya perakende performans ünitesi yöneticiliği görevine atanana kadar sürdürdü. Avrupa’da çeşitli projeleri yöneten Richard Harding daha sonra BP’nin İngiltere Perakende Direktörü olarak görev aldı. 18 ay önce Türkiye’deki görevini devraldı.
Türk iş hayatını ve Türk çalışanlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’deki iş etiğinden çok etkilendim. Birçok durumda, insanların mesleki ve özel yaşamları epey iç içe geçmiş durumda. Kendilerini işlerine adamaları, çok çalışmaları sonucunda çok kaliteli ürünler ve hizmetler sunuyorlar. İşlerini titizlikle yapıyor, özen gösteriyorlar.
Göreve ilk geldiğinizde zorlandığınız noktalar oldu mu?
Zorlanmak diyemeyiz ama yeni bir ülkeye gittiğinizde hep karşılaştığınız gibi, dil, kültür, iş dünyasının dinamikleri gibi uyum sağlamanız gereken yeni unsurlar oluyor. Ben de ilk zamanlar bazı sıkıntılar yaşadım ancak şu an bunu aştığımı düşünüyorum.
Çalışanlarınıza hangi mesajı veriyorsunuz?
Dürüstlüğü vurguluyorum. Bulunduğum rolde, her zaman verecek pozitif mesajlarınız olmuyor, ancak en çok iletişim kurma şekliniz ve kişi olarak dürüstlüğünüz önem taşıyor.
Siz ve ekibiniz hangi yöntemlerle başarıyı yakalıyorsunuz?
Net hedefler koyuyoruz, önceliklerimizi belirliyoruz ve tüm sistemimizin birbirine uyumlu ve düzenli bir şekilde çalışmasını sağlıyoruz.
İşinizle ilgili olmazsa olmaz kurallarınız, prensipleriniz var mı?
Dürüstlük, sıkı çalışma ve diğerlerine kendinizi davranılmasını istediğiniz gibi davranmak.
Birlikte çalıştığınız ekip arkadaşlarınızda hangi özellikleri ararsınız?
Şirkete adanmışlık, öğrenme ve sürekli gelişim şevki.
Çalışanlarınıza ne gibi kariyer fırsatları yaratıyorsunuz?
BP’de, çalışanlar zaman içinde yeteneklerini geliştirmeleri için gerekli araç ve eğitim ile desteklenerek kendi kariyerlerini yönetmeye teşvik edilirler. Ayrıca, potansiyele sahip çalışanların bu potansiyellerini hem ülke bazında hem de BP’nin uluslararası şirketleri genelinde keşfetmek üzere gelişmelerini sağlayacak liyakate dayalı bir kariyer ilerlemesi düzeyi koyuyoruz.
Çalışanlarınızla birlikte vakit geçiriyor musunuz? 
Periyodik olarak, organizasyonun her kademesinden ekiplerle durumlarının nasıl olduğunu ve paylaşmak isteyebilecekleri her türlü sorun veya fırsatı ilk ağızdan duymak için bir araya geliyorum. Ayrıca şirket olarak bazı etkinlikler yapıyoruz, bu etkinliklerde de her beraber oluyoruz. Örneğin geçtiğimiz haftalarda BP Türkiye Gönüllüleri olarak İstanbul’un Pendik ilçesine bağlı Ballıca köyündeki Ballıca İlköğretim Okulu’nu bir günde tepeden tırnağa yeniledik. Boya yaptık, bahçeyi temizledik, demirleri zımparaladık boyadık, ağaç ektik. Hep beraber çok keyifli ve kendimizle gurur duyduğumuz bir gün geçirdik. Bu aktiviteleri şirket kültürümüz açısından çok önemsiyorum ancak,  inanın hep birlikte bir şeyler üretmeyi  çok daha keyifli ve önemli buluyorum.
Türkiye’ye alıştınız mı?
Hem de hiçbir sorun olmaksızın. Buradaki insanların açık ve destekleyici olduğunu düşünüyorum.
Ailenizde sizinle birlikte Türkiye’de mi?
Evliyim ve üç oğlum var. Çocuklarım İngiltere’de okuyor, ama tüm tatillerini İstanbul’da geçiriyorlar. Eşim ise zamanının yarısını burada yarısını da İngiltere’de geçirdiğinden karmaşık bir aile yaşamımız olsa da, çok güçlü aile bağlarımız sayesinde bunun üstesinden gelebiliyoruz.
Boş zamanlarınızı nasıl geçiriyorsunuz?
Oğullarım William, Ben ve Oliver ile mümkün olduğunca fazla vakit geçirmeye çalışıyorum. Bunun dışında, bisiklete binmeyi, squash oynamayı ve rugby maçları izlemeyi seviyorum.
İş özel hayat dengesini kurabiliyor musunuz?
Bu her zaman kolay olmuyor, bu anlamda iyi bir örnek oluşturduğumu söyleyemem. Ancak iş yaşamı ile özel hayat arasında denge kurmak gerçekten çok önemli, her şeyden önce verimliliğiniz için önemli. İyi bir tatilden sonra daha verimli çalışırsınız o nedenle yıllık izinlerin kesintiye uğramadan tümüyle kullanılması gerektiğine inanıyorum.
Tatillerinizi nerede geçiriyorsunuz?
Burada! Bu olağanüstü ülkede görülecek ve öğrenilecek öylesine çok şey var ki, başka bir yere seyahat etmek için pek bir sebep yok.
Türkiye’de İstanbul dışında nereleri gezme fırsatınız oldu?
Burada bulunduğum 18 ay zarfında, Gaziantep’ten Kayseri’ye, Denizli’den Edirne’ye birçok yeri ziyaret etme fırsatını yakaladım. Ülkenin her yerinde müşterilerimiz bulunuyor ve onların ihtiyaç ve görüşlerini anlamam gerekiyor. Seyahatlerimde hem buna fırsat buluyorum hem de çevreyi gezip görüyorum.
KISA….KISA…
Türk yemekleriyle aranız nasıl? Biraz fazla iyi!
En son izlediğiniz DVD? War Horse
En son gittiğiniz konser? Handel’in Mesih’i
En sık ziyaret ettiğiniz internet sitesi? BBC News
En sevdiğiniz yemek? Her türlü kebap
Desteklediğiniz takım? Eskişehirspor
En son okuduğunuz kitap? The Prize (Daniel Yergin)
En son dinlediğiniz müzik CD’si? Rodrigo, Concerto De Aranjuez