Deloitte tarafından hazırlanan Çalışan Gözüyle Yetenek Paradoksu Yoklaması çalışan bağlılığı ve liderler arasındaki ilişkiyi bir kez daha ortaya çıkardı. Araştırmaya göre 31 yaş ve altı çalışanların yüzde 26’sı gelecek bir yıl içerisinde işten ayrılmayı düşünüyor. Liderlere güven ise en önemli etkenlerin arasında yer alıyor.  

Deloitte’un Forbes işbirliğiyle dünyanın çeşitli bölgelerinden ve endüstrilerinden 560 kişiyle görüşerek hazırladığı anketin sonuçları “Çalışan Gözüyle Yetenek Paradoksu Yoklaması” adıyla yayınlandı. Ankete göre yetenek yönetimi uygulamalarının hedefi liderler olmalı. Çünkü liderlerin iş yapış biçimleri çalışanların işyerine bağlılıkları ve turnover oranı üzerinde birebir etkileri var. 

Ekonomik türbülansın yetenek üzerindeki etkisi 

 

Yayınlanan raporda, son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmanın yetenek konusunda yarattığı sorunlar da ele alınıyor. İş gücüne olan ihtiyaç yüksek olsa da yetkin ve özellikli görev pozisyonlarının doldurulmakta zorluk çekildiği ortaya çıkıyor. Raporda işverenlerin artık personelin devir hızı oranının (turnover) dışında daha zorlayıcı bir engelle karşı karşıya olduklarına dikkat çekiliyor. Buna göre işverenler yetenek yönetimi girişimlerini, artık işten ayrılma ihtimali yüksek olan ve kritik yetkinliklere sahip olan liderlere yöneltmeli.

 

Çalışanların yetenek konusundaki üç beklentisi 

 

Çalışanların değerlendirmelerine yer verilen ankette, yetenek konusunda üç temel sorun öne çıkıyor. Bunlardan ilki, çalışanları anlamlı ve yetkinlikleriyle uyumlu işlerle görevlendirmek ya da ayrılma sebeplerini detaylı izlemek. Çünkü çalışanlar artık gerçekten etkin çalışabildikleri anlamlı işler üzerinde ve iş zenginliği yaratan işlerde çalışmayı tercih ediyor. Ankette, şirketinin kendi yeteneklerini etkin olarak kullandığını düşündüğünü söyleyen çalışanların, şu anki işlerine devam etmeyi düşündükleri belirtiliyor. Ayrıca, çalışanların yüzde 42’si, kendi beceri ve yetkinliklerinin çalıştıkları şirket tarafından yeteri kadar kullanılamadığını düşünüyor ve bu nedenle de yeni iş fırsatlarına açık. Bunun yanı sıra çalışanların kariyer planlarını en çok etkileyen iki unsur olarak yüzde 37 ile kariyer geliştirmeye ihtiyaç duymak ve yüzde 27 ile işlerinde zorluklarla karşılaşmaması öne çıkıyor.

 

Yeni çalışanlar iş değiştirmeyi düşünüyor

 

Çalışanların dikkat çektiği ikinci konu ise personel devir oranındaki kırmızıçizgilere odaklanıyor. Yapılan araştırma ile personel devir hızının genellikle kariyerinde belirli bir noktaya ulaşan veya ayrılma riski olan çalışan segmenti gibi belirli gruplarda daha çok rastlandığı ortaya çıkıyor.  Araştırmada ayrıca, iki yıldan az süredir çalışanların yüzde 34’ünün, gelecek bir yıl içerisinde iş değiştirme beklentisi içerisinde olduğu ortaya çıkıyor. Performansı ve potansiyeli yüksek çalışanların bir kurumda iki seneden fazla çalışması, o kişinin kariyer hedefine katkıda bulunduğu belirtiliyor ancak 31 yaş ve altı ankete katılan kişilerin yüzde 26’sı gelecek bir yıl içerisinde işten ayrılmayı düşünüyor.

 

Lider, ekip ve çalışan performansını belirliyor

Araştırmadan çıkan sonuçlara göre, çalışanlar güvendiği, iletişim içinde olduğu ve yetkinliklerine inandığı liderle çalıştıklarında kuruma olan bağlılıkları artıyor. Başka bir deyişle, işgücünü elde tutmak artık basit bir İnsan Kaynakları süreci olmaktan çıkarak, liderler tarafından yönetilmesi gereken bir süreç haline geliyor. Sahip olduğu işe devam etmek isteyen 10 çalışanın 6’sı, çalıştığı yapı içerisindeki kurumsal liderliğe güvenirken, işini değiştirmeyi düşünenlerin yalnızca yüzde 27’si aynı fikre sahip. Ek olarak, Bu kişilerin yüzde 26’sı, iş değiştirme sebepleri arasında ana faktör olarak güven eksikliğini gösteriyor.