Ürün değil değer yaratma anlayışıyla yola çıkan mağazacılık devi Marks & Spencer’ın pazarlama stratejisinin temelinde müşteri odaklı, kaliteli ve güvenilir bir marka olmak yatıyor. Şirketin Pazarlama Grup Müdürü Ahu Ayan’a göre markalaşmada en önemli faktörler, müşteriyle sürekli iletişim halinde olmak ve çalışanların katkısını sağlamak.
Şu an Türkiye çapında 23 mağazasıyla hizmet veren Marks & Spencer, müşterilerine keyifli ve kaliteli bir alışveriş ortamı ve geniş bir ürün çeşitliliği sunarken satış sırasında ve satış sonrasında müşteri memnuniyetini en yüksek seviyede tutmayı başarıyor. Marks & Spencer için markalaşmaya giden yolda en önemli faktörler, müşteriyle sürekli iletişim halinde olmak ve çalışanların katkısı. “Marks & Spencer’ı farklı kılan unsurları ön plana çıkarmak ve bu unsurların müşterilerimize sağladığı faydaların altını çizmek pazarlama stratejilerimizin bir parçası” diyen Marks & Spencer Pazarlama Grup Müdürü Ahu Ayan sorularımızı yanıtladı. 
Uluslararası kişisel gelişim ağı Dreamore, bireylerin profesyonel tutkularını hayata geçirmeleri için ayrıcalıklı bir danışmanlık hizmeti sunuyor. Dreamore’da her şey, “24 saat durmadan, sıkılmadan, tüm enerjinizi vererek yapabileceğiniz iş nedir?” sorusuyla başlıyor.
Tanrılar Okulu kitabının yazarı ve European School of Economics’in rektörü Stefano Danna’nın önderliğinde oluşturulan Dreamore ağının İstanbul şubesi, geçtiğimiz aylarda faaliyetlerine başladı. Dreamore, European School of Economics’le başlayan ve başta İtalya olmak üzere tüm Avrupa’ya yayıldıktan sonra Türkiye’ye de ulaşan bir ağ – network. BU ağ, European School of Economics’in lider yetiştirme felsefesi doğrultusunda bireyi merkeze alarak özel kişisel gelişim programları hazırlanmasını ve bunların hayata geçirilmesini sağlıyor. Fulya Sarı , Kazım Sarı ve Nimet Sarı tarafından kurulan D reamore İstanbul ofisinin faaliyetleriyle ilgili sorularımızı, Kazım ve Nimet Sarı çifti yanıtladı. 
Dreamore’u nasıl konumlandırıyorsunuz? Eğitim veya danışmanlık olarak adlandırmak doğru mu?Dreamore için kişileri ön plana çıkaran bir kariyer yönetim ve planlama merkezi diyebiliriz. Evet, bu bir eğitim ama biz her türlü eğitimde ve yerleştirmede kişiyi ön planda tutuyoruz. Bu yüzden bize gelenlerin kendilerini ifade edebilecekleri bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz. Bizim hedefimiz, kişilerin gerçek tutkularını ve bu dünyaya geliş amaçlarını bularak kendi özelliklerini ortaya çıkarabilmeleri ve bunu kariyerlerine yansıtabilmeleri. Dolayısıyla seçilen değil seçen olmaları. Bunu yaparken de kimseyi değiştirmeye çalışmıyoruz, tam tersine doğalarına en uygun kariyer ortamını belirlemeye ve gerçekleştirmeye çalışıyoruz. 
Hedef kitleniz kimlerden oluşuyor?Hedef kitlemiz aslında iki gruba ayrılıyor. Birinci grup, üniversite tercihini yapmak üzere olan gençler. Biz bu gençler için programlar oluşturuyor, etkinlikler düzenliyoruz. Kendilerini tanıyarak alanlarını belirlemeleri ve daha sonra da imkanları varsa çeşitli üniversite seçeneklerini değerlendirmelerini sağlıyoruz. İkinci grubu da kariyer geliştirme çalışmaları yaptığımız, üniversiteyi bitirmiş ve çalışma hayatına atılmış olanlar. Ülkemizdeki sınav sistemi nedeniyle kişiler çoğu zaman kendilerini ifade edebilecekleri alanlarda eğitim göremiyorlar ne yazık ki. Daha sonra da önlerine çıkan bir işte çalışıyor olabiliyorlar. Bu bağlamda iş arayanlar da bizim hedef kitlemiz. Onların doğru yerde doğru işi arayıp aramadıklarını da belirlemek bizim işimizin bir parçası. Ülkemizde kariyerinde bir yere gelmiş mutsuz yetişkinlerin sayısı da çok fazla. Onları iş değiştirmeye iten şey bu mutsuzluk ama baktığınızda yeni işleri de eskisinden çok farklı olmuyor ve kısır döngü sürüp gidiyor. İnsanlar “ben bu işi biliyorum, bunu yapabilirim” mantığı içinde. Bir bankacı başka bir bankaya geçtiğinde sorunlarının çözüleceğini düşünüyor. Böyle bir kişiye danışmanlığımızı sunduğumuzda ortaya çok farklı açılımlar çıkabiliyor. 
Size gelenleri nasıl yönlendiriyorsunuz? Sisteminiz nasıl işliyor?Biz bu kişilere kariyerinizi inceleyin, kendinizi dinleyin, ne yapmak istediğinize karar verin diyoruz. Onlarla birlikte bu hedefi belirledikten sonra elimizdeki eğitim imkanlarıyla bu hedefi nasıl gerçekleştirebiliriz diye bakıyoruz. Bunu sadece eğitim değil, kişisel gelişim olarak da düşünmek gerek. Kişinin kendini bulması için bir hobi, bir yaratıcı eğitim programı veya bir seyahat önerebiliyoruz. Tüm bunları kapsayan bir danışmanlık hizmeti veriyoruz, tam bir kişisel gelişim merkeziyiz. Kişinin kendisini ele almasını sağlıyoruz, biz sadece rehber görevi görüyoruz. İlk şu soruyu soruyoruz: “24 saat durmadan, sıkılmadan tüm enerjinizi vererek yapabileceğiniz iş nedir?” Bizim kişiyle işbirliğimiz, ancak bu sorunun yanıtı bulunduktan sonra başlıyor.
 
“Dreamore network’ü 40’ı aşkın eğitim kurumu ve 1000’i aşkın şirketten oluşuyor. Bizim sistemimiz somut sonuçlara dayanıyor. Kişinin kariyere dönüştüreceği tutkusunu ortaya çıkardıktan sonra gerçekleştirebilmesi için de yollar sunuyoruz.”
 
Kişilerin hayallerine dair soruya hazır bir yanıtları oluyor mu?Bu soruya hazır bir yanıtı olan kişiler çok şanslı kişiler çünkü dünyada varoluş nedenlerini biliyorlar. Siz ona göre bir kariyer planı hazırladığınızda başarı çok kolay. Başarılı insanlara sorduğunuzda “hayallerimde hep bu vardı, hep bunun hayalini kuruyordum” derler. Bu hayali gerçekleştirdikleri zaman kariyerlerinde müthiş bir düzeye erişmiş oluyorlar. Bizim hedefimiz de bu. Örneğin bir bireye bu soruyu sorduğumuzda “astrolojiyle ilgili yazılar, bilimkurgu romanlar okuyabilirim” diyorsa burada dikkat edilmesi gereken “okumak” sözcüğü. Biz burada yönlendirmek için öncelikle okumayla ilgili açılımları değerlendiriyoruz. Hobi olarak çocuklara kitap okumak bir alternatif olabilir örneğin. Veya bu bireyi sürekli bir şey öğrenebileceği bir ortama, akademik çalışmalara yönlendirebiliriz. Veya sadece astrolojiyle ilgili çalışmalar yapmak istiyorsa onu çeşitli astroloji okullarına yönlendirerek eğitim almasını sağlayabiliriz. Yanıtı ayrıştırabilmek çok önemli. Kişinin yapmaktan zevk aldığı ve kendini arkasına koyabildiği işi bulmak gerekiyor. Eğer iki yol varsa, bunlardan hangisi seçeceğini bulması için de yollar önerebiliyoruz. Örneğin her iki alanı da yakından tanıması için kısa süreli atölye çalışmalarına yönlendirebiliyoruz. 
Dreamore İstanbul’un hedefleri neler?Şimdiye kadar Dreamore, European School of Economics içinde işleyen bir programdı. Biz bunu ilk defa bir network haline getirip türkiye üzerinden dünyaya yaymayı hedefliyoruz. İlk hedefimiz, franchise sistemiyle tüm Türkiye’de ve Doğu Avrupa’da Dreamore ofisleri oluşturmak. Eski Yugoslavya, Polonya, Romanya, Bulgaristan… Bunlar AB’ye yeni entegre olmuş ülkeler ve yakın gelecekte AB’nın iş gücü ihtiyacı büyük ölçüde bu ülkeler tarafından karşılanıyor hale gelecek. Türkiye’deki öncelikli hedeflerimizden biri de network içine daha fazla şirket ve eğitim kurumu dahil etmek. Bir de eğitim konusunda baktığınızda genel eğilim Türkiye’den dışarıya doğru. Biz önümüzdeki 10 – 15 yıl içinde bunun tersine dönmesini, Avrupa’dan Türkiye’ye büyük miktarda öğrenci gelmesini bekliyoruz. Bu, AB’nin başlattığı bir süreç. 

Dreamore iş dünyasına nasıl bir katma değer sağlayacak?Tutkusunu kariyere dönüştürmek isteyen bir kişinin kendi seçtiği alanda, ismen belirlediği kurumda çalışma imkanı bulması her iki taraf için de büyük kazanç. Staj sistemini geliştirmek bizim sistemimizde çok önemli. Ülkemizde buna gereken önem verilmiyor ancak artık şirketler istekli ve kendi kültürünü soluyarak yetişmiş gençleri istihdam etme eğiliminde. Staj konusunda hem gençleri hem de şirketleri bilinçlendirmek istiyoruz. Böylece şirketler de doğru kişiye istihdam etmenin sağlayacağı tarif edilmez avantajları yaşayabilecek.