Üniversite ve meslek seçimi insan hayatının önemli dönüm noktalarından biri. Bugünün üniversite öğrencilerinin, okul sıralarından iş hayatına atılma zamanı yaklaştı… Acaba iş hayatına atıldıklarında, kendilerinden hangi yetkinlikler istenecek? Önde gelen insan kaynakları danışmanlık firması KRM, gençleri üniversite yıllarını iyi kullanmaları ve hazırlıklı olmaları konusunda uyarıyor…
 
Üniversite sınavına giriyor ve sonunda bir sıralama yapmak zorunda kalıyorsunuz.  Maalesef Türkiye’de çok özgür bir meslek seçimi yapılamıyor. İstediğiniz okul da sizi düşündüğünüz kariyer yoluna sokmayabilir. Bu nedenle çok az kişi ne olacağını bilerek mezun oluyor. KRM Yönetim Danışmanlık Kozyatağı Şube Müdürü Dilek Yılmaz, iş hayatına profesyonel olarak girmeden önce yapılan stajların nihai tercihleri belirlemedeki önemini vurguluyor. Yılmaz, “Stajla beraber, sosyal sorumluluk projelerinde çalışmak kişinin kişisel gelişimi için hem önemli hem de çok keyifli. Staj dönemleri uzun tutulmalı, firmaların peşine düşüp belli görevler istenmeli. Mezun olunan alan ne olursa olsun eğer net bir kararları yoksa birden fazla bölümde kendilerini denemeliler” diyor. KRM Yönetim Danışmanlık Kozyatağı Şube Müdürü Dilek Yılmaz anlatıyor.

 

Yaptıkların yapacaklarının sinyali
Kişinin yaptıkları profesyonel hayatta yapabilecekleri için sinyal veriyor. Yetkinlikler çok önemli. Yetkinlik, durağan bir şey değil. Yetkinlik; kişilik, bilgi, beceri, motivasyon ve deneyimden etkileniyor. Kişinin kendi kendini motive edebilmesi ise en önemli yetkinlik.Özellikle giriş pozisyonları için istenen yetkinlikler…

 

İletişim kurma, etkileme, ikna etme ve sözel iletişim öne çıkıyor
Yetkinlikleri tanımlama açısından karakteristik olarak satış fonksiyonu çok uygun. Çünkü her organizasyonda bu fonksiyonda çalışan kişiler bulunuyor. Bu pozisyon için en önemli unsur, dış müşteriyle temas. Ancak satışın pek çok tarifi olabiliyor. Uzun sürece yayılan satışlardan veya spot satışlardan söz edebiliriz. Dış müşteriyle teması olan pozisyonlarda, adı üstünde müşteri var. Bu noktada müşteri odaklılık olmalı. İçinde müşterinin olduğu, hedefi satış olan tüm pozisyonların her seviyesinde iletişim kurma, etkileme, ikna etme ve sözel iletişim gibi beceriler öne çıkıyor. Sonuç odaklılık ve ticari farkındalık da oldukça önemli. Herkesin varlık nedeni elbette işletmelerin varlığının korunması. Bu sebeple bir organizasyonda çalışan herkes belirli düzeyde ticari farkındalık bilinci taşımalı. Giriş seviyesinde (örneğin ilaç sektöründe) bu çalışanlar hep temsilci olarak anılıyor. Adı üzerinde temsil görevleri var ve etkileme, ikna, iletişim becerisi bu görevlerde çok öne çıkıyor. Eğer şirketin ürünü piyasada tekel niteliğindeyse, bu ürünün satışından sorumlu kişiden beklenen aktif satıştan çok müşteri yönetimi diye adlandırılabilir. Aynı sektörde pazara yeni giren bir üründen söz ediyorsak daha zorlayıcı tanıtım faaliyetleri, yeni pazar yaratılması gibi ihtiyaçlar doğuyor. Bu noktada ikna, etkileme, yaratıcılık, öngörü önemli hale geliyor.

 

Teknik formasyon yeterli değil
Yetkinliklerin sıralaması görev alınan fonksiyona göre yer değiştirebiliyor. İlk bakışta aynı ölçüde göze çarpmayan; problem çözme, detaylara dikkat etme, pozitif tutum da sayılabilir. Yetkinliğin önem derecesi de her durum ve görev seviyesinde aynı değil. Eskiden de önceliklendirme yapılırdı ama daha çok teknik formasyona bakılıyordu. Bugün birçok yetkinlik isteniyor.
 
Stratejik perspektif, yaratıcılık, öngörü ve çözümleme, planlama, problem analizi, muhakeme gibi yetkinlikler her pozisyon için aynı seviyede gereksinilmeyebilir. Örneğin; giriş seviyesinde, herkes için müşteri odaklılık beklentisi vardır ama A kademedeki kişiden beklenilen 1 seviyesi ise, B kademedeki kişi için 2’dir. Altına atanan görevler de buna paralel biraz daha gelişkin olabilir. Üretim sektöründe ise mühendislik pozisyonunda genellikle takım çalışması önemseniyor. Detaylara dikkat etme, planlama-organizasyon, problem analizi, kişiler arası hassasiyet gibi yetkinlikler ön planda.


Belli işlerde stres toleransının yüksek olması beklenir

Örneğin çağrı merkezinde stres toleransı en ayırt edici yetkinliklerden biri. Satışta Türkiye’de yaygın ve yanlış inanıştan biri de iyi konuşan kişinin iyi satış yapacağı. Çok iyi konuşan ama etkin bir dinleme segilemeyen birinin başarılı olamaması şaşırtıcı değil.