umudunuİşinizi kaybettiniz. Önce biraz şaşkın, biraz kızgın, biraz endişelisiniz. Sonra bu durumu bir tatil fırsatı gibi düşünerek tadını çıkarmaya başlıyorsunuz. Derken büyük bir çalışma isteği kaplıyor içinizi ve bütün enerjinizi yeni girişimlere, iş bulma çabalarına harcıyorsunuz. Çevrenizdeki herkes sizin bu enerjinizi takdir ediyor ve çabalarınızı destekliyor. Ama bir bakıyorsunuz ki beş ay olmuş ve hala bir işiniz yok. O zaman panik duygusuyla birlikte bir öfke kaplıyor içinizi…Uzmanlar, işsizliği beş evrede değerlendiriyor. Her bir evre, aylık zaman aralıklarıyla ve bazı psikolojik ve davranışsal özelliklerle belirleniyor.
Birçok kişi için aynı anlama gelen ve benzer deneyimlerle yaşanan bu evrelerden geçerken en önemli şey, umudu yitirmemek. Çünkü insan yaşam sevinci ve umudunu yitirdiğinde onu geleceğe taşıyacak en önemli yakıtını kaybetmiş oluyor.
Evre 1 : İş kaybıyla yüzleşme
Kısaca bu evre, işten çıkarılmadan önce çalışanın artık iplerin koptuğunu anlamasını takip eden kısa gerginlik dönemi olarak adlandırılıyor. Çoğu zaman kısa da olsa gergin ve endişeli bir bekleyiş başlıyor ve bunun sonucu olarak da kişi sinirli, hassas ve normalin dışında bir düzeyde hareketli ya da hareketsiz olabiliyor. Baş ağrısı veya mide ağrısı gibi stres kaynaklı fiziksel tepkilere de sıkça rastlanıyor.
Evre 2: Şok, şaşkınlık ve rahatlama (iş kaybından sonraki ilk iki ay)
İkinci evre, iki aydan daha az bir süre işsiz kalanları kapsıyor. Bu kişiler hala nispeten olumlu davranabiliyor ve ellerine geçen özgürlüğü küçük bir tatil olarak değerlendirme eğilimi gösteriyor. Psikolojik reaksiyonlar şöyle sıralanıyor: işini kaybetmenin ilk şoku, stresin azalmasından kaynaklanan bir rahatlamanın tadını çıkarma, kendine güven, yaşamdan zevk alma ve gelecek için umutlu olma gibi genelde olumlu bir yaklaşımın yanı sıra eski işverene karşı duyulan öfke. Bu öfkenin dozu, genellikle işten çıkarma işleminin gerçekleştiği koşullara göre değişiyor. İkinci evrenin tipik davranışları ise; iş kaybına tatil gözüyle bakma, etrafındaki herkese işini kaybettiğini söylemese bile normal sosyal ilişkilere devam etme ve eski işverene duyulan öfkeyi sadece yakın arkadaşları ve ailesiyle paylaşma olarak sıralanıyor. Bu aşamada kişi en başta yaşadıklarına inanmakta zorlanıyor ama hemen ardından, belirsizlik durumumun ortadan kalkmasından kaynaklanan rahatlamayı yaşıyor. Bu yüzden de bu evrede iyimserlik en belirgin yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor.
Evre 3: İş bulmak için büyük çaba (iki – dört ay arası)
İşini kaybeden kişinin çalışmama süreci iki aydan dört aya uzamaya başladığında, yüksek bir enerji ve istek dönemi başlıyor. Tatil, yerini gerçekliğe bırakarak bitiyor. Sosyal desteğin ve maddi güvenliğin miktarına bağlı olarak stres biraz daha fazlalaşıyor. Stres etkisini, özellikle kariyerinin ortalarında olan bireylerde daha fazla gösteriyor. Çalışma isteği, motivasyon ve girişimci fikirler doruğa çıktığı bu dönemde kişi, tüm fiziksel ve ruhsal enerjisini iş bulma eylemine yoğunlaştırıyor. Enerjinin odaklanmasıyla birlikte psikolojide de genel bir iyileşme gözleniyor ve stres azalırken kontrol ve güven artıyor. İş bulmaya harcanan fiziksel enerji de özellikle sosyal desteğin etkisiyle yüksek seviyelerde seyrediyor. Ancak eğer dört beş ayın sonunda hala bir iş bulunamamışsa, kişinin ruhsal ve fiziksel durumu gerilemeye başlıyor.
Evre 4: Kendinden şüphe etme ve öfke (beşinci ve altıncı aylar)
Beş altı aydır iş bulmak için çaba gösteren ancak hala başarılı olamamış bireyler, kızgınlıklarını kendilerini yöneltmeye başlıyor.        Hayal kırıklığı nedeniyle motivasyon düşüyor ve bu da daha düşük seviyelerde seyreden bir karar alma kabiliyetine, daha düşük beklentilere ve daha az öz saygıya neden olabiliyor. Örneğin bu aşamadaki bir kişi, niteliklerine uygun olsun olmasın, karşısına çıkan ilk işi kabul etmek isteyebiliyor. Bu aşamada kişi hala umut etmeyi sürdürürken bir yandan da kendini sorgulamaya başlıyor. Örneğin kişi kendine “ben gerçekten de iyi bir işletmeci miyim?” veya “Satış müdürü olmayı gerçekten de hak ediyor muyum?” gibi sorular sorabiliyor. Üstelik, kendi psikolojik durumu karamsar olduğundan bu sorulara verdiği yanıtlar da çoğu zaman olumsuz oluyor.
Bu da kendini kötü hissetme girdabının giderek büyümesi anlamına geliyor. Kişi giderek normal toplumsal yaşamından uzaklaşıyor ve yakın aile bireyleriyle çatışmalar baş gösterebiliyor. Bu aşamada birçok kişi çözümü radikal kariyer değişikliklerinde arıyor. Aile fertleri ve arkadaşlarla yaşanan sorunlarla kendini gösteren bu aşamada kişiler kas spazmları, baş ağrısı veya cilt döküntüleri gibi psikosomatik rahatsızlıklar da yaşayabiliyor.
Evre 5: Küskünlük ve geri çekilme
Yedi aydır bir yandan depresyonla mücadele edip bir yandan iş aramayı sürdüren kişilerin birçoğu, yedi ay sınırından sonra ciddi depresyon tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Ekonomik zorlukların da iyice arttığı bu aşamada tipik davranış, artık mücadele etmeyi bırakmak oluyor. Bütün niteliklerini, yeteneklerini ve hayallerini bir kenara bırakan bireyler, kendini hat safhada suçlu görmeye başlıyor ve depresyon belirtileri artık uzman yardımı gerektirecek kadar şiddetlenebiliyor.
Ne yapmalı?
Unutmayın ki hayat olanaklarla dolu; sadece bu olanaklardan bazılarına ulaşmak çok zor. Bu yüzden bir süreliğine beklerken en önemli şey olan yaşam sevincinizi ve umudunuzu kaybetmemek için, asıl ulaşmak istediğiniz noktayı unutup başka alternatifleri değerlendirmek gerekiyor. Eğer yedi aydır istediğiniz gibi bir iş bulamıyorsanız ve nitelikleriniz uygun olmayan bir iş de yapmak istemiyorsanız, gönüllü olarak çalışmayı deneyebilirsiniz. Başkalarına yardım ederken hissedeceğiniz tatmin duygusu sizin yaşamınızda da pek çok şeyi değiştirebilir. Diğer bir alternatif de daha önce hobi olarak gördüğünüz bir uğraşınızla para kazanmanın yollarını aramak olabilir. Böylece işsiz kaldığınız geçici süre içinde hem yaşam sevincinizi koruyup hem de topluma faydalı olabilirsiniz.