issizyonetici1990’lar birçok orta düzey yönetici için bir kabus gibi geçti. Yeniden yapılanma süreçleri; değişime ayak uydurmaya ve üretimi arttırmaya çalışırken, yöneticilerde dahil olmak üzere birçok çalışan işten çıkarıldı. Birçok yönetici belki de hayatlarında ilk kez işsiz kaldılar. Hem de yanlış bir iş yaptıkları ya da verdikleri yanlış kararlarla şirketi zarara soktukları için değil; sadece yeniden yapılanma sürecinde olan bir firmanın bünyesindeki yüksek maaşlı kesimi oluşturdukları için…

İşsiz kalmak bir anda bu kesimde şok etkisi yarattı çünkü yaşananlar, onları başarıya götüren bütün inançlarının ve değer yargılarının ters düz edilmesi anlamına geliyordu. Bu yönetici kitlesi, firmalarına bağlılığı bir erdem olarak benimsemiş, sıkı çalışmanın ödüllendirilmesine alışmış ve kariyer hedeflerini yönetici olmaya yönlendirmiş bir kitleydi.

Kuşkusuz işin zor kısmı, yeniden bir iş sahibi olabilmektir. Piyasada yeniden iş bulabilmek, işten çıkarılan yöneticiler için oldukça zorlayıcı bir deneyim olacaktır; çünkü bu durumda olan yönetici adaylarının sayıları binleri bulmaktadır ve bu da her iş başvurusu için bir kaç yüz yönetici adayı anlamına gelmektedir. Buna ek olarak oluşan bir diğer zorluk da, piyasanın kendisinin değişmiş olmasıdır. Ekonomik durgunluk zamanında, işverenler artık geleneksel yönetici karakterinin dışında yeni ve farklı özellikleri olan yöneticiler aramaya başladılar. Firmaya bağlılık ve disiplinli çalışmanın dışında, teknik konularda yetkinlik, alanlarında uzmanlık ve liderlik unsurlarını da karakterlerinde barındıran yönetici adayları tercih ediliyor.

Bugünün işverenlerinin aradıkları yeni yönetici modelinin özellikleri nelerdir?

İş ilanlarının değişim süreçleri incelendiğinde yeni dönem yönetici modelinin eskiye göre farklılıkları anlaşılabilir. Artık sadece konusunda uzman ve bol deneyim sahibi olmaları yeterli değil.

Artık yönetici pozisyonu için verilen iş ilanlarında görmeye alıştığımız nitelikler;

  • Ekibini verimli şekilde yönlendirecek kararlar alıp, uygulamaya geçirebilen
  • Proje yönetimi metodolojisine uygun çalışabilen,
  • Şirket içi veya şirket dışı şahıslarla düzeyli diyalog kurabilen,
  • Analitik düşünme ve problem çözme yetkinliklerine sahip,
  • Takım çalışmasına uygun,
  • İnsan ilişkilerine ve ekibine önem veren, ekibi ile koordineli olarak çalışabilen,
  • Organizasyon ve planlama yeteneğine sahip,
  • Değişime kendini ve ekibini uydurabilen,

Bütün bu özelliklerin ortaya çıkardığı, yeni dönem yöneticinin artık yönetme özelliğinden çok liderlik özelliğini kullanmasının gerektiğidir. Ayrıca yeni dönem yöneticilerin esnek, ileriyi görebilen, stratejik planlamalar yapabilen, çalışanları ile yardımlaşma içinde olan ve değişim yönetimi konusunda uzman kişiler olmaları da gerekmektedir.

Bu özelliklerin dışında günümüzde yönetici seçiminde artık işyerinde edinilen deneyimin dışında, bitirilen okullar ve sertifika programları, kendilerini geliştirici özel seminer ve toplantılara katılım belgeleri de önem kazanmıştır. Okullu olmanın faydası da burada kendini göstermektedir. Çoğu çalışanın önünü kapatan ve piyasada “alaylı” olarak ifade edilen yönetici ve elemanların devirleri artık kapanmaya yüz tutmuştur. Aşağıda yazılı olan beş ana kural, geleneksel yöneticinin çalıştığı firmada yapması gerekenleri özetler:

  • Planlama
  • Örgütleme
  • Yönetme
  • Koordinasyon
  • Kontrol

Hala kullanılmakta olan bu eski yönetim modeli, yöneticilere lider rolünü benimsemeleri yerine, yöneten rolünde olma düşüncesini aşılamaktadır. Bu yüzden de demodedir.

Bu kalıplardan çıkmayı başarma ve bir lider olma, artık aranan nitelikler olduğuna göre, iş aramakta olan yönetici adaylarının veya halen bir firmada yöneticilik pozisyonunda olan kişilerin; yönetici kimliğinden lider kimliğine geçiş yapmalarının zamanı gelmiştir. Şu an yönetici olsanız bile bu eğilimlere ayak uyduramadığnız taktirde, her zaman dışarıda değişime ayak uydurmuş ya da uydurabilmek için fırsat bekleyen yüzlerce yönetici adayı var..