Şarkılara insanların hızlı anlayabilecekleri sözler yazmaya özen gösterdiğini anlatan Zeynep Talu, “Çiğdem Talu’nun kızı olduğum için bu işe başladım, ancak yazdığım sözlerin başarısı dolayısıyla profesyonel bir söz yazarı olarak hayatıma devam ediyorum” diyor.

zeynep talu

90’larda Türkiye’de herkesin diline dolanan ünlü şarkılarda onun imzası var… Hakan Peker’den Beni Aldatma, Taner’den Affetmedim Kendimi, Leman Sam’dan Anladım, Burcu Güneş’ten Alimallah ve Reyhan Karaca’dan dinlediğimiz Sevdik Sevdalandık gibi daha birçok eser bunların arasında yer alıyor. Türk Pop müziğinin başarılı söz yazarlarından Zeynep Talu, annesi Çiğdem Talu’dan aldığı ilhamla mesleğini sürdürüyor. Beş yaşında özel piyano ve solfej eğitimi almaya başlayan Talu, St. Benoit Fransız Lisesi’nde okurken söz yazarlığını meslek olarak seçmeye karar verdiğinde ise üniversite sınavlarına girmekten vazgeçiyor. “Annemin çalışmalarını izlemiş olmam benim için çok önemli bir okuldu” diyen Zeynep Talu’nun 800’den fazla güftesi bulunuyor. Talu ile yıllara dayanan müzik kariyerini konuştuk.

Babanız felsefeci, anneniz ise Türkiye’nin en beğenilen söz yazarlarından biriydi. Söz yazarlığı yapmanızda annenizin payı nedir?

Annemin çalışmalarına beş yaşımdan beri şahit olmama rağmen annem hayattayken hiçbir zaman söz yazarı olmayı aklımdan geçirmedim, ancak 16 yaşında annemi kaybettikten sonra Melih Kibar’ın önerisiyle 17 yaşında ilk şarkı sözümü Melih’in bir bestesine yazdım. Bu şarkıyı Nilüfer o dönemde hazırladığı yeni albümüne aldı.  O zamanlar bu işi yapıp yapamayacağımdan çok emin değildim. Çiğdem Talu’nun kızı olmak iyi bir söz yazarı olmak için yeterli değildi bana göre. Ancak mutlaka yıllarca annemin çalışmalarını izlemiş olmam benim için çok önemli bir okuldu. İlk şarkıdan sonra Melih bana iki bestesini daha verip onlara da söz yazmamı istedi ve bu üç sözden sonra bana “Sen de annen gibi söz yazarı olabilirsin” dedi. Belki de bana cesaret veren budur. İki yıl boyunca Melih ile çalışmaya devam ettik, sonra bir gün Garo Mafyan beni aradı ve “Gel bakalım beraber çalışacağız” dedi. Kendisiyle çalışmaya başladıktan kısa süre sonra birlikte birçok hit şarkıya imza attık. Kısacası Çiğdem Talu’nun kızı olduğum için bu işe başladığımı ancak yazdığım sözlerin başarısı dolayısıyla profesyonel bir söz yazarı olarak hayatıma devam edebildiğimi söyleyebilirim.

Sizce yazmak bir yetenek işi midir, öğrenilebilir mi?

Yazmak mutlaka yetenek ister ama sadece yetenekle istediğiniz yere gelmeniz ya da geldiğiniz yeri korumanız mümkün değil. Her işte olduğu gibi bu işte de sabır ve azimle çalışmak ve sürekli kendinizi eğitmek ve geliştirmek gerekiyor. Ama hiç yeteneğiniz ve müzik kulağınız yoksa ne kadar çalışsanız da durum ümitsiz demektir.

Söz yazarlığı ve müzik prodüktörlüğünün yanı sıra basın, halkla ilişkiler ve reklam konusunda da çalışmalar yaptınız. Müzik kariyerinize ne zaman odaklanmaya karar verdiniz?

Garo Mafyan ile başlayan çalışmalarımızın çok başarılı sonuçlar vermesiyle birlikte diğer bestecilerden ve birçok önemli sanatçıdan da söz yazmam için teklifler gelmeye başlayınca 90’lı yılların ortalarında diğer işleri bir yana bırakarak sadece söz yazmaya başladım. Müziğin biraz kıskanç bir iş olduğunu düşünüyorum. Eğer müzik kariyeri yapacaksanız ruhunuzla, beyninizle ve tüm zamanınızla o işe ait olmalısınız. “Gündüz ofiste çalışırım gece de müzik yaparım” diye düşünürseniz müzik sizin için bir kariyer değil sadece bir hobi olabilir.

zeyneptalu300

Bugüne kadar kaç şarkı sözü yazdığınızı hatırlıyor musunuz? Bir şarkınızı yazma hikayenizi bizimle paylaşır mısınız?

Yaklaşık 800 den fazla söz yazdım bugüne kadar. En hızlı yazdığım şarkıyı anlatabilirim: Ali Güven’in söylediği “Yolcu”. Feyyaz Kuruş stüdyoda bana besteyi dinletti ve bir kasete çekip söz yazmam için verdi. Arabama bindim, kaseti arabanın kasetçalarına koydum, eve giderken yolda dinlemeye başladım. Ama daha yarı yolda sözler bitmişti. Arabamı yolun kenarında durdurup aklıma gelenleri unutmamak için yazdım, eksik kalan satırlarını da orada sokakta arabada tamamladım ve yarı yoldan stüdyoya geri dönüp “Sözler bitti, şarkı hazır” dedim. Ali’nin ve Feyyaz’ın şaşkınlığını hiçbir zaman unutamam. Ve o şarkı “Yolcu”, en sevdiğim sözlerimden biridir.

Keşke bu şarkıyı ben yazsaydım dediğiniz bir şarkı var mı?

Sözlerini beğenmediğim ama bestesini beğendiğim birçok şarkı var. Onları dinlediğim zaman yazık olmuş bu güzel besteye, keşke ben yazsaydım diye düşündüğüm olmuştur. Bence bir beste ne kadar iyi olursa olsun doğru sözlerini bulamazsa olması gereken yere gelemez. Tabii aynı şey sözler için de geçerli. Söz ve beste mutlaka iyi anlaşmalı.

Tarzınızı nasıl açıklarsınız? Tarzınızın dışında bir şarkı sözü yazdınız mı?

Her zaman insanların ilk defa dinlediğinde anlayabildiği sözler yazmaya çalışıyorum. Konuştuğum zaman neler söylersem sözlerimde de aynı sözleri ve ifadeleri kullanmayı seviyorum. Şarkı sözü bence bir edebi eser, bir şiir değildir. Bu yüzden anlatmak istediğiniz hikayeyi ya da duyguyu üç dakika içinde net ve açık bir şekilde anlatmalısınız. Ben de hep bunu yapmayı denedim. Tarzım dışında pek bir şey yazdığımı sanmıyorum, zaman zaman yazdıysam da sonradan beğenmediğim için yırtıp atmışımdır.

Size neler ilham verir?

İnsan hikayeleri… Her zaman tanısam da tanımasam da bana anlatmak isterlerse insanların yaşadıklarını ve hissettiklerini dinlerim. İyi bir gözlemci olmaya ve onları anlamaya çalışırım. Aslında hikayeler birbirine benzer ama insanların bu olaylar karşısında duyguları değişir. Bu yüzden elimden geldiği kadar empati kurmaya ve duygularını anlamaya çalışırım. Bir de gece… Hava kararmadan çalışmayı pek sevmem. Gecenin ve sessizliğin her zaman bana daha iyi geldiğini düşünürüm.

70’li yıllardaki şarkılarla şimdiki eserleri karşılaştırdığınızda nasıl bir fark görüyorsunuz?

70’li yıllarda aşklar da insanlar da bence daha naif oldukları için bu duygular şarkılara da yansımıştır. O yıllarda hayat nasıl yaşanıyorsa şarkılar da öyle yazılmış bence. Günümüzde hayat hepimiz için daha zor ve daha yorucu. Bu da şarkılarımızı etkiliyor doğal olarak. Popüler müziğin güncel yaşamı yansıttığını düşünürsek şarkılardaki bu değişimi de çok normal buluyorum.