Gıda sektörünün lider markası Ülker’in İşe Alım Müdürü Bahattin Aydın “İnsanlara sürekli yaşam enerjisi veren ve sürprizlerle dolu bir marka olabildiğimiz ölçüde başarılıyız” diyor.

Dört kişilik bir bisküvi imalathanesinden gıda sektörünün devi haline gelen Ülker, başarısını sürekli yenilenmeye ve çalışma azmine borçlu. Yaklaşık 20 bin çalışana sahip Ülker çatısı altında toplam 60 şirket bulunuyor. Gıda sektöründe 30’dan fazla markası ve 1000’den fazla ürün çeşidi bulunan Ülker, bu kadar büyük bir şirketin insan kaynakları uygulamalarından özellikle işe alıma büyük önem veriyor. Ülker İşe Alım Müdürü Bahattin Aydın, “Bu alandaki temel ilkemiz; dünyadaki küresel gelişme süreciyle bütünleşecek en iyi ‘insan kaynağına’ yani ‘entellektüel sermaye’ye sahip olmaktır ve işe alım fonksiyonu bizim için çok kritiktir” diyor.

Ülker’in 61 yıl öncesinden bugünlere kadar başarıyla gelmesini sağlayan nedenleri nasıl özetlersiniz?Ülker, bugünlere her Ülker çalışanının işini yaparken esas aldığı ve bağlı olduğu ilke ve değerleri ile geldi. Yani Ülker kültürü ile… Şirket kültürümüz, değerlerimiz, bizi dört kişilik bir bisküvi imalathanesi olmaktan çıkarıp çok yönlü, dikey ve yatay olarak entegre olmuş, 60 şirketin yer aldığı büyük bir grup haline getirdi.

Kurucumuz Sabri Ülker Bey’in ifadesiyle Ülker bugünlere, “Sabırlı ve zahmetli bir çalışmanın sonucunda” geldi. Kadromuzun özenli çalışma azmi, sabrı, dayanıklılığı ve yenilik tutkusu bizi bugünlere ulaştırdı.

Bunun yanında Ülker pek çok ilke imza atarken hep mütevazı oldu. Tüketiciye, çevreye ve toplumsal değerlere saygı duydu, bu anlamda sorumluluklarını asla unutmadı.

Müşterilerine kalite ve hijyenden ödün vermeden, onları hep ön planda tutarak, hem fiyat hem de dağıtım dahil her yönden en iyi hizmeti verdi.

İnsanlara sürekli yaşam enerjisi veren ve sürprizlerle dolu bir marka olabildiğimiz ölçüde başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Bu yaklaşım çalışanlar olarak bize de enerji veriyor ve bir Ülker çalışanı olarak, parçası olmaktan mutluluk duyduğumuz sonuçlar üretmemizi sağlıyor.

Ülker’li olmak kültürünün temel değerleri nelerdir?Ülker’li olmak kültüründe ilk sırada yer alan, olmazsa olmaz dediğimiz değerler; dürüstlük ve güvenilirlik ilkesidir. Bu ilkeden kastımız çalışanına, tedarikçisine, ortaklarına, müşterisine, topluma ve çevreye karşı dürüst ve güvenilir olmaktır. Sabri Bey’in “Kendi çocuklarıma yedirmediğim şeyi başkasına da sunmam” sözünde somutlaşır bu değer. Bu sayededir ki Ülker deyince insanların aklına güvenilirlik gelmektedir. Bu artık bizim markamızla özdeşleşmiş bir değerdir. Buna uygun hareket etmek her Ülker yöneticisi ve çalışanı için büyük bir sorumluluktur.

Güvenilirliğin hemen arkasından mütevazı olmak gelir. Mütevazı olmak, içinde bulunduğu topluma ve çalışanına saygılı olmak, hiçbir zaman kibir duygusu içinde davranmamaktır. Kazanımlarımızın insanlarla aramızda mesafe olmasına izin vermemektir. Ülker’li olmak, ait olduğu topluma faydalı olmayı sorumluluk olarak üstlenmektir de ayrıca. Toplumdan uzaklaşmazsanız, sorumluluk duygunuzu da kaybetmezsiniz.

Bunun yanında müşteriye en iyi hizmeti vermek için müşteriye odaklanmaktır diğer bir değerimiz. Müşteriyi anlamak, ihtiyaçlarının neler olduğunu ve neler olabileceğini öğrenmeye çalışarak ürün ve hizmetlerimizi şekillendirmektir. Şirketimizde çalışanlarımızın dilinden düşürmediği bir ifadeyi de sizinle paylaşmak isterim. Ülker, hangi ülkede yaşarsa yaşasın her insanın güzel bir çocukluk geçirme hakkına sahip olduğu düşüncesiyle hareket eder.

Diğer taraftan yenilikçi olmak da önde gelen değerlerimizden birisidir. Şirketimiz her zaman küçük mutlulukların büyük farklar doğurduğunu unutmadı ve kazandıklarını sürekli işine yatırarak sürprizlerle dolu bir marka olmayı daima sürdürdü.

Şirketinizin kaç markası bulunuyor? İlk girişimini bisküvi üretmekle gerçekleştiren Ülker’in diğer gıda dallarına geçişi nasıl oldu?Ülker Grubu’nun şu an için gıda sektöründe 30’dan fazla markası ve 1000’den fazla ürün çeşidi bulunuyor. Ülker’in temel faaliyet alanı bisküvi ve çikolatadır. Ama bunları üretmek için gerekli olan hammadde ve yardımcı malzemelerden, satıştan, dağıtımdan yola çıkarak dikey olarak entegre olduk. Böylece gıda sektörünün diğer dallarına da giriş yapmış olduk. Ama sadece gıda sektörü değil; ambalaj, kimya, mağazacılık, finans, ihracat, satış, pazarlama, bilişim hizmetleri ve temizlik ürünleri sektöründe de faaliyetlerimiz var.

Tüm bu geçişleri, biraz kronolojik biçimde anlatacak olursak: 1944’te bisküvi üretimiyle serüvenine başlayan Ülker, Topkapı’da dört yıl sonra kurulan ilk fabrikası ile bisküvi üretimi kapasitesini üç katına çıkardı. 1970 yılında Ankara’daki ikinci fabrikasını kurdu. Birkaç yıl sonra ihracat başladı. Nihayet 70’lı yılların sonunda Topkapı’da ikinci bir fabrika kurarak çikolata üretimine başladı. 1983 yılında BOPP ve oluklu mukavva üreterek ambalaj ve kutu sektörüne girdi. Margarin ve bitkisel yağ sektörüne 90’lı yılların başında girdi. Hemen arkasından da yabancı ortaklı nişasta üreten şirketimiz kuruldu. 1995 yılında kek pazarına; 1996 yılında ise süt pazarına girdi. 2000’li yılların başı bizim için farklı sektörlere girişimizin en yoğun yaşandığı yıllar oldu. Sakız, hazır çorba, pişirme katkıları pazarından sonra sırasıyla gazlı içecek, bebek maması, dondurma, kahve, bebek bezi gibi temizlik ürünleri, bilişim hizmetleri ve nihai olarak da çay pazarına girdik.

İhracat ağınız nasıl işliyor, hangi ülkeleri kapsıyor?Öncelikli olarak sekiz ülkede Ülker Grubu’na ait sekiz fabrikamız olduğunu belirtmek isterim. Hem yurt içi hem de yurt dışında ürettiğimiz Ülker ürünlerini, 80’den fazla ülkeye ihraç ediyoruz.

Ülker’de kaç kişi çalışıyor? Organizasyon yapısından bahseder misiniz?Şu anda Ülker grubunda 60 şirketimizde yaklaşık 19 bin 500 çalışan var. Yedi grup başkanlığı altında organize olmuş durumdayız. Grup Başkanlıklarımız; Ülker (Bisküvi, Çikolata, Şekerleme) Grubu, Gıda Grubu, Ticaret Grubu, Tüketici Grubu, Ambalaj Grubu, Bilişim Grubu ile Ar-Ge ve İş Geliştirme Grubu’dur. İnsan Kaynakları Koordinatörlüğü ise holding bünyesinde bu yedi gruba hizmet vermek üzere yapılanmış, matriks yapıda çalışan bir departmandır.

İnsan Kaynakları departmanınızın işleyişinden bahseder misiniz?İnsan Kaynakları Koordinatörlüğü olarak tüm şirketlerimize seçme ve yerleştirme, performans yönetimi, kariyer planlama, eğitim, metod – organizasyon ve ücretlendirme gibi konularda hizmet veriyoruz. Sorumluluk alanımızdaki süreçleri tasarlamak, sistemler kurmak, sistemleri tanıtmak, yaygınlaştırmak gibi görevlerimiz var. Ayrıca bünyemizde her bir grup başkanlığından sorumlu Grup İnsan Kaynakları Yöneticileri ve hizmet verdiğimiz fonksiyonların ana sorumlusu olan İnsan Kaynakları Uzmanları var. Grup İnsan Kaynakları Yöneticileri, şirketlerle olan ilişkileri ve uygulamaların takibini yaparken, fonksiyonların ana sorumlusu uzman arkadaşlarımız ise daha çok sistem geliştirme tarafıyla ilgilidirler.

Bizim için İnsan Kaynakları uygulamalarımız açısından değişim geleceği, gelecek de yetkinlikleri ifade ediyor. Yetkinlikleri doğru yönetebildiğimizde geleceği de yönetebileceğimizi düşünüyoruz.

Seçme ve yerleştirme süreciniz nasıl işliyor?Bu alandaki temel ilkemiz; dünyadaki küresel gelişme süreciyle bütünleşecek en iyi “insan kaynağına” yani “entellektüel sermaye”ye sahip olmaktır ve işe alım fonksiyonu bizim için çok kritiktir. Bizce geleceği kazanmanın yolu, potansiyelini tam olarak kullanmaya istekli, kendi amaçları ile şirket amaçları arasındaki ilişkiyi kurabilmiş, gelişmeye ve geliştirmeye açık, yetkin insan kaynağına sahip olmaktan geçmektedir. İşe alım sürecimiz, öncelikle şirket veya grup içi kaynaklardan temin yolu ile başlar. Uygun aday bulunamaması durumunda dış kaynaklar harekete geçirilir. Adaylar arasında, test – kişilik, yetenek ve İngilizce testi – ve mülakat yöntemi birlikte uygulanarak seçim yapılır. Yetkinlik bazlı mülakat yöntemini kullanıyoruz.

İşe alım sürecindeki rolümüz aday oluşturma ve ilk seçimi yapmaktır. Ülker’de çalışmak için ortalama dört iş görüşmesini göze almak gerekiyor. İşe teklifi kararını oy çokluğuyla değil, oy birliğiyle alıyoruz.

Adayları bizim için kıymetli yapan, işin teknik gereklerine, şirket yetkinliklerimize ve kurumsal değerlerimize uygunluklarıdır.

Çalışanlarınızı motive etme ve bağlılıklarını arttırma konusunda nasıl uygulamalarınız var?Çalışanlarımızın görevlerinde gelişimlerini, uzmanlaşmalarını sağlamak için elimizden gelen desteği vermeye çalışıyoruz. Bunu eğitim faaliyetlerimiz ile, performans yönetimi ve kariyer planlama sistemlerimiz ile yapıyoruz. Yüksek performanslı çalışanlarımızı görerek, destekleyerek, takdir ederek ve ödüllendirerek , performanslarını değerli kılmaya çalışıyoruz.

Hem organizasyonel hem de bireysel anlamda geleceğin gerekleri ile bugünkü gerçeklik arasındaki boşluğu görmeye çalışıyoruz. Kişisel ve Organizasyonel Gelişim Planları ile de boşluğu gelişim yönünde daraltmaya ve boşluğun daralmasını sürekli takip etmeye çalışıyoruz.

Büyük bir grubuz o yüzden başarılı çalışanlarımız çok iyi kariyer fırsatlarına sahip olabiliyorlar. Ayrıca tüm bunların yanında ücret politikamız ve çalışanlara tanıdığımız sosyal haklar ile onları motive etmeyi ve bağlılıklarını da artırmayı hedefliyoruz.

Adayları bizim için kıymetli yapan, işin teknik gereklerine, şirket yetkinliklerimize ve kurumsal değerlerimize uygunluklarıdır.

Çalışanlarınızı geliştirmek adına sunduğunuz eğitimler nelerdir, eğitim süreçlerinizden bahseder misiniz?Eğitim ve geliştirme çalışmalarımızın temel amacı; bilgi, beceri ve tutumlarda, performansta, çalışma ortamında ve motivasyonda iyileştirmeyi sağlamaktır. Tüm çalışanlarımızın, kişisel ve kariyer gelişimi açısından şirket hedefleri ve organizasyonun ihtiyaçlarına bağlı olarak gerek duyulan her türlü şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına katılmalarını sağlamaktayız. Ülker’de eğitimler oryantasyon süreci ile başlar ve çalışma hayatı boyunca devam eder. Bu eğitimlerden; kişisel gelişim eğitimleri, tüm kademedeki çalışanlara, işin gerekliliğine paralel olarak kişisel gelişimlerini destekleyici eğitimlerdir. Bunlar; ekip çalışması, liderlik becerileri, kişisel kalite, iletişim, koşluk gibi eğitimlerdir.

Holding İnsan Kaynakları Koordinatörlüğü’nün organize ettiği eğitimler dışında fabrikalarımızda bulunan eğitim birimlerinin takip ettikleri önemli teknik, iş başı ve oryantasyon eğitimleri de vardır. İhtiyaç olduğunda yurtdışındaki eğitim kurumlarından da eğitimler alıyoruz. Eğitimlerin geri dönüşümünün ölçümlenmesi konusunda da önemli çalışmalarımız oldu. Eğitimin hemen sonrası “ilk tepkiyi” ölçmeyle başlayan, öğrenme, davranış ve performanstaki değişimleri izleyen bir “takip” süreci de işletmeye çalışıyoruz. Buradan çıkan sonuçlara göre eğitim programlarımızı gözden geçiriyoruz.

İşe alacağınız elemanlarda aradığınız özellikler nelerdir?İnsan Kaynakları uygulamalarımız temelde yetkinlik bazlı olarak yapılandırılmıştır. Grup için belirlediğimiz ana yetkinlikler şunlar: stratejik düşünme, yenilikçilik, takım kurma, müşteri odaklılık, etkili problem çözme, etkili değişim yönetimi, sürekli performans gelişimi ve sonuç odaklılık.

Yetkinlikler bizim için “nasıl” iş yaptığımızı, daha doğrusu “Ülker tarzı iş yapma biçimini” ifade etmektedir. İşe alım sürecinde adaylarda öncelikli olarak bu yetkinlikleri arıyoruz.

İnsan Kaynakları fonksiyonlarında geleceğe ilişkin hedefleriniz neler?Büyüyen bir grubuz. Sürekli bir değişim içerisindeyiz. Zaten stratejilerimiz de bunu gerektiriyor. Değişimin gerçekleşmesi daha çok şirket kültürü, çalışma ortamı, iş yapma şekilleri ve tutumlar yani yetkinlikler ile bağlantılıdır. Bizim için İnsan Kaynakları uygulamalarımız açısından değişim geleceği, gelecek de yetkinlikleri ifade ediyor. Yetkinlikleri doğru yönetebildiğimizde geleceği de yönetebileceğimizi düşünüyoruz. Tüm İnsan Kaynakları faaliyetlerimizi de değişimi yönetmek, stratejik bir ortak olmak yönünde yapılandırıyoruz. Gerçekten Ülker’li olmak isteyen, kurumsal değerlerimiz ile uyumlu, başarma arzusuna sahip kişiler ile çalışmak ve başarıları birlikte kutlamak istiyoruz.