Bankacılık kariyerini Türkiye’nin birkaç kadın çikolata şefinden biri olarak değiştiren Meltem Girgin, Ankara’da kurdukları The Chocolate Art’ta gerçek Belçika çikolatalarından tasarımlar yapıyor.
Çikolata! Pek çoğumuzun karşı koyamadığı, yerken mutluluk veren, yedikten sonra yaşanan pişmanlığı bastırmak için tekrar yeyip mutlu olduğumuz tat. Mutluluğa mutluluk kattığı da yapılan araştırmalar sayesinde artık bilinen bir gerçek. Bankacılık mesleği sonrası kendi işletmesini kurma hayaliyle yola çıkan Meltem Girgin de, çikolatanın büyüsüne kapılıp Brüksel’deki kültüründen etkilenerek bu işi Ankara’ya da taşımak istiyor. Bu karardan sonra sektöre yoğunlaşıp bu konuda uzmanlaşan Girgin, işin içine sanatını da katarak çikolataya farklı bir yorum getiriyor. Girgin’den çikolatayla tanışma hikayesini ve çalışmalarını konuştuk.
Eğitiminizden ve ilk işinizden bahsedebilir misiniz?
TED Ankara Koleji’nden mezun olduktan sonra Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü‘nü bitirdim. Bunu müteakiben British Council’ın vermiş olduğu bursla İngiltere’de Reading Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler master programını tamamladım. Dönüşte özel bir bankada uzman olarak iş hayatına başladım.
Bankacılık mesleğinden sonra tamamen farklı bir alana yöneldiniz. Bu sırada neler yaşadığınızı, kararınızı nasıl değiştirdiğinizi anlatabilir misiniz?
Bankacılık son derece saygı duyduğum, meşakkatli bir meslek. Ben de çalıştığım sürece işimi layığı ile yaptığımı belirtmeliyim. Fakat “Neyi hedef almışsanız attığınız ok o yöne gider” sözündeki gibi, bir süre sonra benim okumun da başka bir hedefe, kendi işletmemi kurmaya doğru kaydığını hissettim. İnsanın kariyer yaptığı işinden ayrılması önemli ve alınması oldukça zor bir karar. İşinden sıkıldığı için ya da geçici bir heves olarak algılanmamalıdır.
Bir çikolata işletmesi açma fikri nasıl ortaya çıktı? Öncesinde çikolataya özel bir merakınız var mıydı?
İtiraf etmeliyim ki öğrenciliğim sırasında araştırma konumla ilgili olarak sık sık ziyaret ettiğim Avrupa Birliğinin başkenti Brüksel’deki el yapımı çikolata kültüründen ve sanatından çok etkilenmiştim. Mevcut fabrikasyon üretimler nedeniyle ülkemizde el yapımı çikolata kültürünün hak ettiği ölçüde anlaşılamaması, bir türlü yerleşmemesi ise gerçekten üzücü idi. Ortağım Tuna Kocabalkan ile yeme içme sektöründe yaptığımız araştırmalar sonrasında hem çok sevdiğimiz hem de eksikliğini hissettiğimiz bu sektörde sadece çikolata üzerine uzmanlaşıp, isminden de anlaşılacağı üzere çikolatayı bir sanata dönüştüren The Chocolate Art markasını yaratmaya karar verdik.
Sizin kurumdaki pozisyonunuz nedir?
İşletmenizi yönetebilmeniz için işin her kademesini bilmeniz, gerektiğinde bir fiil yer almanız gerekir. Bu sebeple başlamışken, son beş yıldır ikinci hayatım dediğim artisan çikolata sektöründe isim yapmış yerli ve yabancı dünyaca meşhur çikolata şeflerinden alınan eğitim ve çalışmalar sonucunda Türkiye’de az sayıda bulunan kadın çikolata şeflerinden biri oldum. Kurduğumuz ekip el yapımı taze çikolatalarımızı üretirken ben işin sanatsal boyutu olan şirketlere ve kişilere özel tasarım çikolatalar hazırlanması, çikolatadan heykeller yapılması gibi heyecan verici, zevkli bir kategoride yer alıyorum. İşin özü çikolatanın eşsiz büyüsünü, benzersiz, vazgeçilemeyen tadını ellerinizde hayal ettiniz mi? Ona istediğiniz şekli verebileceğinizi, farklı formlara sokabileceğinizi? Hayale gerek yok ben bunu gerçekleştiriyorum The Chocolate Art’ta.
The Chocolate Art ne zamandan bu yana hizmet veriyor? Müşteri kitlenizi kimler oluşturuyor?
Mücevher titizliğinde, incecik dokunuşlarla el yapımı taze Belçika çikolatası üreten The Chocolate Art 2.5 yıldır Ankara’da Cinnah Caddesinde misafirlerini ağırlıyor. Bu adreste bir yandan ürünlerin perakende satışını gerçekleştirilirken bir yandan da çikolata severleri ağırlıyor. Müşteri kitlemizi ağırlıklı olarak yabancı misyon, elçilikler ve Belçika çikolatasını bilen, denemiş olan A+ tüketici grubu oluşturuyor.
Çikolataları kendinizin imal ediyor olmasının avantajları neler? Avantajlarının yanında dezavantajları ve zorlukları var mı?
Avantajlarımız ile dezavantajlarımız grift bir yapı oluşturmuş durumda aslında. Öncelikle lezzet, özen ve doğallığı ilke edindik. Doğallığın en iyi uygulama olduğunu bildiğimizden kimyasal koruyucu katkı malzemesi kullanmaktan özenle kaçınıyoruz. Bu yüzden tarifsiz lezzetlerin buluştuğu spesiyallerimiz sadece üç hafta saklanabiliyor. Buna taze dolgulu çikolata deniyor. Bu dünyada sadece sayılı çikolata üreticisi firmanın göze alabileceği bir karar çünkü çok maliyetli ve zor. Yine, fabrikasyon üretimlerde olduğu gibi kazan büyüdükçe lezzetin küçüldüğüne inandığımızdan üretimimizi de sınırlı tutuluyoruz. Avantaj olarak sayabileceğimiz en önemli özellik ise tüm malzemeleri Belçika’dan gelen The Chocolate Art’ta çok farklı beğenileri karşılayan, belki de başka hiçbir yerde bulamayacağınız tatları çikolata ile buluşturabiliyor, birbirinden güzel dönemsel spesiyaller hazırlayabiliyoruz, biberiyeli-zeytinli, lavantalı, tiramisulu çikolata çeşitleri gibi.
Mükemmel çikolatanın püf noktası nedir?
Çikolatayı dilinizin üzerine yerleştirin. O yavaşça erirken doygun yapıyı hissetmeye çalışın. Çikolatanın dışı tamamen eriyip içindeki dolgu ile birleştiğinde iyi ayarlanmış bir denge, zarif bir lezzet ve uyumu hissetmelisiniz. İyi harmanlanmış ve sadece kakao yağı ile yapılan Belçika çikolatasında yakınmaya alıştığımız damaktaki yağlı tabaka hissine rastlamayacaksınız. Nefes kesen lezzetler yaratmanın en önemli koşulu çikolatanın kaliteli malzemelerle birlikte kullanılması; saf süt kreması, tereyağı, en has meyveler defalarca kavrulan en ala fındık, fıstık…
İnsanlar daha çok hangi tür çikolataları tercih ediyorlar?
Verilere göre batı ülkelerine gidildikçe bitter çikolata tüketimi artarken, doğuda sütlü çikolata yoğun olarak tercih ediliyor. Beyaz çikolata ise en az tüketilendir. Bunun nedeni ise maalesef üreticifirmaların kaliteli kakao yağı ile yapılması gereken beyaz çikolataya maliyetler uğruna bitkisel yağ karıştırmalarıdır. Ülkemizde de sütlü çikolata tüketimi daha fazla, hatta bitter çikolata birçok yerde ‘acı’ çikolata olarak adlandırılır. Biz de başlangıçta yüzde 30 bitter, yüzde 60 sütlü ve yüzde 10 beyaz çikolata ile başlamıştık. Ancak tüketicilerimiz gerçek bitter çikolatasının tadına vardıktan sonra sütlü ve bitter oranımız eşitlendi.
Biraz da bize özel çalışmalarınızdan çikolata ile yaptığınız tasarımlarınızdan bahseder misiniz?
The Chocolate Art’ta çikolatayı bir yandan heykel kılığında, diğer yandan geleneksel Belçika kutularında bulabilirsiniz. Dünyada çikolata ile sanata yeni bir alan kazandırıldı. Biz de yenilesi ayakkabılar, gitarlar, satranç takımları yarattık. Ankaralı bir firma olduğumuzdan şehrimizin simgesi Anıtkabir’i çikolatadan yaptık, mağazamızda sergilenmekte.
Müşterilerinizden size ne gibi istekler geliyor? Şu ana kadar aldığınız ilginç bir çikolata siparişi oldu mu?
Bebek doğumları, kız isteme, bayram, terfi, evlilik teklifi gibi özel günler için çikolata siparişlerimiz oldukça yoğun. Yaptığımız araştırmalara göre, insanların büyük önem verdiği, aynı zamanda bir prestij göstergesi de olan kız isteme çikolataları Ankara’da en çok The Chocolate Art’tan satılıyor. Bunda da en büyük etken tamamen kişiye özel yapılan taze dolgulu çikolatalarının lezzeti ve tabii ki onların süslemeleri. Yine Cadılar Bayramı, paskalya gibi günler için yapılan çeşitli şekillerdeki çikolatalar, festival temalarına uygun insan boyuna varan temalı çalışmalarımız oluyor. Bunların yanında bireysel müşterilerimizin kişiye özel tasarım talepleri bizim için çok önemli. Özel bir şirket ürettiği motor parçasının tanıtımını çikolata ile yapmak istemişti. Parçanın birebir kopyaları çikolatadan yapılıp yenmek üzere prezentasyonda dağıtıldı. Oldukça ses getiren bir çalışma idi. Yine bir müşterimiz evlilik teklifini tasarım çikolata içine saklanmış pırlanta yüzük ile yaptığında kız arkadaşının heyecanını The Chocolate Art’ta birlikte paylaştık.
Gelecekte The Chocolate Art ve sizi neler bekliyor?
Bulunduğumuz çizgiyi aynı saygınlık ve başarıyla sürdürmek birincil hedefimiz. Ülkemizde bu sektörde alışılagelenin aksine üretimdeki ekibimizi tamamen hanımlardan oluşturduk. The Chocolate Art bunu bir misyon olarak üstlendi. Uzun dönemde daha çok hanım arkadaşımızı yetiştirip bu alanda uzmanlaşmalarını, onlara bu sektörde iş imkanı sağlamak istiyoruz.
