Mey İçki CEO’su Galip Yorgancıoğlu, hızlı tüketim sektöründe birçok başarıya imza atmış cesur bir yönetici. Hızlı tüketim sektörünü sevdiğini belirten Yorgancıoğlu, ekip ruhu olmadan başarının mümkün olmadığını söylüyor.
Galip Yorgancıoğlu ve ekibi sahte rakı vakasında aldıkları cesur Yeni Rakı’ları toplatma ve imha etme kararıyla tanınıyorlar. Başarılarının hep ekip başarısı olduğunu vurgulayan Yorgancıoğlu, göreve gelir gelmez işe alımını bizzat kendisinin gerçekleştirdiği ekibini kurdu. Tekel döneminde eksik kalan Pazarlamaya ağırlık verdiklerini belirten Yorgancıoğlu, 2004 yılından beri hızlı tüketim sektöründeki iş tecrübelerini Mey İçki’de değerlendiriyor. Yorgancıoğlu’yla kariyer planları, Mey İçki’de yaptığı çalışmaları, iş ve özel hayat dengesi üzerine görüştük.
Profesyonel kariyerime hızlı tüketim sektöründe başladım
Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduğum 1986 yılında işletme fakültesini bitirenler arasında iki iş alanı modaydı. Biri bankacılık diğeri de mali denetim şirketlerinde kariyer yapmaktı. Bankacılığı seçtim, bir sürü sınavın ardından Ege Bank’ta Managing Trainee olarak göreve başladım, bir sene çalıştıktan sonra askere gittim. Profesyonel kariyerim diye adlandırdığım kariyerime ise 1990 yılında Philip Morris’te Ürün Müdür Yardımcısı olarak başladım. Bundan sonra tüm kariyerim hızlı tüketim mamullerine geçti. Philip Morris, Marlboro pazarlama müdürlüğü, Johnnie Walker ile J&B gibi markalarla tanınan Diageo’nun Güney Doğu Avrupa pazarlama direktörlüğü, Coca Cola Türkiye ve Avrasya pazarlama direktörlüğü, Burger King genel müdürlüğü görevlerinde çalıştım. Bu işleri hep severek yaptım ve bu alan dışında çalışmayı da düşünmedim. Bilerek bu alanlarda uzmanlaşmayı seçtim, hep pazarlama departmanlarında çalıştım. Bu ürünlerin pazarlamasını yapmak çok keyifli ve yaptığınız çalışmaların meyvelerini hemen alabiliyorsunuz.
İşe alım aşamasını çok önemsiyorum
Çok şanslıyım çünkü çok iyi bir ekibim var. Şirketin kuruluş aşamasında çok tecrübeli direktörler arkadaşları kadrolarımıza dahil ettik. Hem iyi okullardan mezun hem de uluslararası şirketlerde kendini ispatlamış çalışma arkadaşları seçtik. Bu arkadaşların işe alımını bizzat ben yaptım. Hala da direktörlerimizin altında görev yapan müdürleri işe alırken ben mutlaka görmek istiyorum. İşe alım aşamasını çok önemsiyorum. Birbirine yakın formasyondaki çalışanların daha iyi ekip olacağını düşünüyorum. Mey İçki çalışanları, iyi birer ekip çalışanı olmalı. Çünkü Mey İçki’deki başarılar ekibin başarısıdır. O yüzden ekip ruhunu isteyen, içine sindiren arkadaşlardan oluşturduk şirket çalışanlarımızı. Fabrikalardaki çalışanlarımız da hem Tekel döneminden kalan deneyimli arkadaşlarımız hem de yeni işe aldığımız arkadaşlardan oluşuyor.
Tüketicimizin taleplerini anlamak için tüketici araştırmaları yaptık
Tekel’in satış-pazarlama departmanı vardı ama daha ziyade satış faaliyetinde bulunuyorlardı. Tekel döneminde hiç tüketici araştırması yapılmamış. Bu yüzden pazarlama stratejilerimizi oluştururken ilk başta tüketici araştırmaları yaptık. “Tüketici kimdir, kaç yaşındadır, erkek midir kadın mıdır, ne içer, nasıl içer, ne kadar içer, hangi okazyonlarda içer?” gibi birçok araştırma yaptık. “Sahadaki ortaklarımız kimdir, hakkımızda ne düşünüyorlar?”ı da araştırdık. Bu araştırmaların sonunda tüketicilerin bizden beklentilerini öğrendik. Bu beklentiler doğrultusunda yeni ürün lansmanları ve mevcut markaların ambalaj değişiklerini yaptık. Tüm bu değişikliklerin ardında tüketiciyi iyi anlamak yatıyordu.
İnsan sağlığı bizim için her şeyden önemli
2005 yılında sahte rakıdan ölümler meydana geldi.Tekel döneminde de zaman zaman bu tarz olaylar meydana gelmişti. Önümüzde iki tane yol vardı birincisi eski dönemde olduğu gibi devam etmekti. Biz ikinci yolu tercih ettik, tüm Yeni Rakı’ları toplama ve imha kararı aldık. Bizden kaynaklanmayan sebeplere rağmen marka imajımızı korumak için bu karara vardık. Rakıları toplatmak yeterli bir çözüm değildi, topladığımız rakıların yerine yenisini koymak zorundaydık. O zamanlar yeni ambalajımız yoktu. Biz de yurt dışına ihraç ettiğimiz rakıların sarı kapaklardan yeni şişelere koyma kararı aldık. Ancak baktık ki yeterli sayıda kapağımız yok. 48 saat durmadan kapak üretimi yaparak bize 15 gün yetecek kapağı ürettik. Her rakı fabrikasına laser makinesi aldık, hologram taktık, seri numarası verdik şişelere. Tüketiciye güveni sergileyen sarı kapak, hologram ve seri numarasını tüm Türkiye’de tanıttık. Üç haftada tüm Türkiye’deki rakıların değişimini tamamladık. Bugüne kadar hiç yapılmamışı insan sağlığına verdiğimiz öneme istinaden yaptık. Şimdi ise yeni ambalajlarımızla sunuyoruz ürünlerimizi.
Kadınların rakı tüketimi 4 kat arttı
İlk yaptığımız tüketici araştırmalarında kadın rakı tüketici sayımız toplamda yüzde 4’tü. Son araştırmalarımıza göre bu rakam yüzde 16’ya çıkmış. Hem daha fazla sayıda kadın rakı içiyor hem de daha fazla oranda içiyor. Bu sonucu oldukça normal buluyorum, kadınların iş ve sosyal yaşamdaki yeri devamlı artıyor. Böylelikle kadınlar daha fazla içki tüketiyorlar. Rakıyla ilgili yenilikler yapıyoruz ve bunlar devam edecek. Yakın zamanda “Leona” şarap markamızın lansmanını yaptık, farklı lansmanlara devam edeceğiz. Binboa votkasının meyveli tatlarını yaptık. Bunun dışında likörlere de yoğunlaşıyoruz. Rakı, votka, şarap ve likörlere daha fazla konsantre oluyoruz. Rakıda ve votkada 70-80 civarında pazar payımız var. Yüzde 40’lık sofra şarabının dışında kalan şaraplarda ise Pazar payımız yüzde 13’lerde. Tamamen kaliteli şarap üretimine odaklanmış durumdayız.
Sektörde büyüme bekliyoruz
Türkiye’de hızlı tüketim ürünlerinin dağıtıldığı kanallar Avrupa ve Amerika’ya göre farklılık gösteriyor. Avrupa ve Amerika’da hızlı tüketimin yüzde 80’i zincir mağazalar vasıtasıyla tüketicilere ulaşıyor. Türkiye’deyse hala bakkal, kuruyemişçi, büfe, küçük market gibi kanallar öncelikli. Türkiye için hızlı tüketim sektörü çok önemli, çünkü hem kalabalık hem de genç bir nüfusa sahibiz. Dolayısıyla hızlı tüketilen mamullere çok büyük bir ilgi var. O yüzden yatırımcılar, hızlı tüketim sektörüne yönelik yatırım yapıyorlar. Ekonomik şartlar yerinde olduktan sonra hızlı tüketilen mamuller de Türkiye’de büyümeye devam eder. Mey İçki olarak pazar payımızı büyütmek istiyoruz. İhracat rakamlarımızı iki haneli artırmak istiyoruz. Üç yıllık çok ciddi ihracatla ilgili proje ve planlarımız var. Devraldığımızda 10-15 milyon dolar olan ihracatımızı 25 milyon dolara çıkarttık. Mey İçki büyümeye odaklanmış bir şirket. Bu büyümeleri gerçekleştirmemiz lazım.
Sahada gezip ilk ağızdan tüketiciyi dinlerim
İş hayatımda başarılı olmak için her zaman çok disiplinli çalıştım. Her zaman ekip çalışmasına çok önem verdim. Onun dışında kendimi geliştirmeye ve sürekli yeni şeyler öğrenmeye çalıştım. Sadece pazarlama değil diğer alanlarda, konularda da kendimi geliştirdim. Gizlisi saklısı olan politik bir insan olamadım. Her zaman bildiğim, inandığım şeyleri söyledim. Bir de çok iyi şirketlerde çalışma şansım oldu, çok kıymetli insanlarla çalıştım, çok şey öğrendim ve o şirketlerin birçok imkanlarından faydalandım. Satışa çok yakın çalıştım çünkü iş stratejileri geliştirirken sahadan gelen bilgileri çok iyi değerlendirmek gerekiyor. “Tüketici hakkınızda ne düşünüyor?”, bunu araştırıyoruz ama her dakika araştırma yapmak mümkün değil ancak sahada her şey daha kolay anlaşılıyor. Gelecek aydan itibaren bakkal, market gezilerime tekrar başlıyorum.
Başarılarım hep ekip başarısı
Herkesin sene başında kesin, yazılı şekilde hedeflerini veririm ve bu hedeflerin gerçekleşmesini isterim. Raporlama isterim belli düzenlerde. Haftada bir icra kurulumuzda toplantı yaparım, bütün işleri beraber gözden geçiririz. Tüm arkadaşlarıma yetki veririm, karşılığında da işi isterim. İş ortamında güven her şey demek, dürüstlük önemli benim için. İyi bir ekip olursa başarılı olunacağını düşünüyorum. Ekip ruhunu şirket içinde sürekli desteklerim. İşimi çok seviyorum bu işi yapan arkadaşlarımın da işi severek yapmalarını bekliyorum. İş yaparken agresif olunmasını beklerim bu kişilik özelliği olan agresiflik değil elbette. İşi yapma, işi gerçekleştirme agresifliğidir.
Özel yaşantımda iş hakkında konuşmam
Sabahları 7.30 gibi gelirim işe, normalde de 19.00 gibi de işten çıkarım. Öğle yemeklerine çıkmam, 22 yıldır çalışıyorum toplasam 30 kere ancak çıkmışımdır. Bana göre öğlen yemeğe çıkmak zaman kaybı. İş özel hayat dengesi kurmaya çalışıyorum ancak bazen olmuyor. Biz eğlence sektöründe tüketilen ürünler üzerine faaliyet gösterdiğimiz için işimiz sosyal hayata çok açık bir sektör. İşyerinde işim bittiğinde akşam yemekleri, basın toplantılarına katılmam gerekebiliyor. Özel yaşantımda arkadaşlarımla hiç iş konuşmam. Bence başkalarına yaptığım işi sürekli anlatmak çok sıkıcı bir şey.
Yıllardır aynı ekiple basketbol oyuyoruz
Galatasaray Lisesi’nde okuduğum dönemde basket takımındaydım. Yine aynı takım arkadaşlarımla haftanın iki günü basketbol oynuyoruz. O dönemki teknik üniversiteli rakiplerimizle hala maç yapıyoruz. Bunun dışında 40 yaşımdan sonra kayağa başladım, çok da severek yapıyorum. Yelken yapmaktan da çok keyif alıyorum. Altı yaşında bir kızım var onunla oyun oynamayı, ailemle zaman geçirmeyi çok seviyorum. Eşimle uzun yürüyüş yapıyoruz.  Eşimin sanat galerisi var sanat yönetimi üzerine doktora yapıyor. Beraber sanat üzerine geziler yapıyoruz. Dünyadaki sanat fuarlarını takip ediyoruz. Zaman buldukça hafta sonları ufaklığı bırakıp yurtdışına kaçıyoruz.
Galip Yorgancıoğlu’ndan başarılı kariyer için tüyolar!
  • Başarılı bir kariyer için; insan olarak sağlam, güvenilir ve ekip oyuncusu olmak gerekiyor. Başarıya susamış olmak, başarıya baş koymak lazım. 
  • Kariyer yapılmak istenen alan tespit edilmeli.
  • Alanında tecrübeli ve başarılı bir şirkette işe başlamak çok önemli. Çünkü orada bir kariyer planlaması yapılıyor, çalışan eksiklikleri tamamlanıyor.
  • Bir işi sevmek o işi yapmanın yarısı. Bir işi sevmeden zorla yapınca, o iş çok uzun vadeli olmuyor. Kariyer de olmuyor zaten.
  • Yabancı dil bilmek günümüzde çok önemli. Hatta birden çok dil bilmek daha büyük avantaj.