Ders çalışırken en çok zaman kaybettiren 3 hata

YKS’ye az bir süre kalmışken, zamanı verimli kullanmanın üzerinde durmak akıllıca bir hareket olabilir. Dikkatimizi derste tutmak özellikle havalar yavaş yavaş ısınırken gittikçe zorlaşsa da bu konuyu inceleyerek, hangi hatalardan uzak durmamız gerektiğini öğrenerek çözüme bir adım daha yaklaşabiliriz.

Telefon kullanımında sıklık

Telefon ve sosyal medya klasik bir öneriymiş gibi görünmekle beraber bazı klasiklerin klasik olmasının haklı gerekçeleri olduğu unutulmamalı. Özellikle sosyal medya bağımlılığı bizden yalnızca telefon elimizdeyken değil, elimizde değilken dahi zamanımızdan çalar. Unutulmamalı ki beyin, her zaman en kısa yolu seçer. Sürekli dopamin arayan beynimiz bunları 15-20 saniyelik videolardan alırken sayfalarca paragraf okumayı, saatlerce problem çözmeyi istemeyecek ve istemsizce elimiz o telefona gidecek. Peki, bu durum çaresiz mi? Hayır.

Klasikleri biliyoruz: Ders çalışırken odamızda telefon bulunmamalı. Bulunsa da kapalı ya da en azından bildirimleri kapalı bir şekilde bulunmalı. “Kaybettiğimiz odak süremizi arttırmak için neler yapabiliriz?” konusu ise “pratik yaparak” şeklinde cevaplanabilir. Spor yaptığını düşün. İlk denemedeki on şınav pratik yaptıkça yirmi, otuz şeklinde artacaktır. Kitap okumak, uzun süreli videoları tercih etmek ve aynı anda tek iş yapmaya çalışmak gibi (arkada bir video açmadan) pratikler ile dikkat sürenizi arttırmayı deneyebilirsin.

Aynı anda tek bir işe odaklanmak demişken bu bizi önemli ikinci adıma götürüyor: Multi-Tasking.

Multitasking (Aynı anda birden fazla iş yapmak)

Günümüz dünyasında artı bir özellik olarak görülen, özgeçmişlerde kendine yer edinen bu kavram bahsedildiği kadar iyi mi? Sürekli kullandığın bir ilacın işe yaramamasını düşünelim. Bir tane daha aldığında vücudun bir yerden sonra ona da alışacak ve daha fazlasını isteyecektir. Bu örnek üzerinden değerlendirdiğimizde video izlerken yaptığın işleri düşün. Dizi açıkken sosyal medyada dolandığın zamanları, arkasında oyun videosu varken hikaye anlatılan sosyal medya içeriklerini… Beyni yeterince meşgul etmek için gittikçe daha fazlası gerekmeye başlaması şaşırtmaz değil mi? Peki kendini bu şekilde alıştıran beyinden sadece soru çözmeye odaklanmasını istemek işleri biraz zorlaştırmaz mı? Bunun önüne nasıl geçebiliriz sorusunun cevabı tekrar pratik yapmaya çıkmakta. Sıkılmaya, tek bir işe odaklanmaya beynimizin alışmaya başlaması gerekiyor.

Hedeflerin ve planlamanın eksikliği

YKS sınavına girerken en önemli adım, hedeflerinin olmasıdır. Bir hedefin olmadan YKS gibi zor ve zaman isteyen bir sınava çalışmak kişiyi zorlayabilir, çünkü zor zamanlarda bizi ayakta tutan şey hedeflerimizdir. Ancak YKS kapsamında hedef belirlemek zordur. Hayatımızın henüz başlarında, kendimizi yeni yeni tanırken ömrümüz boyunca yapacağımız işi seçmek bunaltıcı ve korkutucu gelebilir. Ama zaten hedef belirlemek her zaman tüm ömrünüzü kapsamak zorunda değil. Hayatınız şu an ne kadar size ait ise 30 sene sonra da en az o kadar size ait olacak. Kararını her zaman değiştirebilirsin. Bu durumda kendine “Şimdilik Hedeflerim” diye adlandırabileceğin bir yol haritası kullanabilirsin. Bunu hayatının şimdiki şartlarına göre belli hedefler kurup ileride değişmesine izin verecek kadar kendine alan tanıyarak kurduğun hedefler olarak adlandırabiliriz. Yaşadıkça karar verebilir, yolunu tekrar çizebilirsin.

Planlama konusu incelendiğinde ise en önemli kavramın gerçekçilik olduğunu düşünmekteyim. Kendini tanıyarak kurduğun planlar her zaman en uzun süreli olacak planlardır. Bir şeyi yapmanın ve başarmanın tek yolu yoktur. Kendine en uygun yolu bulmaya çalış. Hedefe herkesin yolundan gitmek zorunda değilsin.

Konuk Yazar: Arzu Şahin / Psikolog

Loading spinner