Ofiste ilk haftanda, muhtemelen şöyle cümleler duymuşsundur: “Sunumu ping’ler misin?”, “Toplantıyı takvime drop ettim.” veya “Şunu bir align edelim.” Ve sen orada, içinden “Ee… Türkçe konuşsak mı biraz?” diyorsun 😅 Rahat ol, herkes bu evreden geçiyor. İşte, ofis dilinde sıkça duyacağın bazı kelimeler ve gerçek anlamları.
💬 Ping atmak
Birine mesaj göndermek, genelde de “mail attım, bakar mısın?” demenin daha havalı versiyonu. 😎
🧠 Align olmak
Bir konuda aynı fikirde olmak. Yani “şimdi seninle bir hizaya gelelim” gibi düşün.
📎 CC’ye almak
Bir mailde üçüncü şahısları bilgilendirmek. Ofis dünyasında “Ben demiştim” cümlesinin altyapısı buradan kurulur. 😉
💡 Loop’a almak
Birini sürece dahil etmek — yani “Artık bu kişiyi de gelişmelerden haberdar edelim.”
🔥 Touch base
Bir konuyla ilgili kısa bir güncelleme paylaşmak. Yani “Hadi bir arayıp son durumu alalım.
👀 Follow up etmek
“Unutulmasın” anlamında bir işi tekrar hatırlatmak. (Ofis dünyasının pasif agresif kahramanı.)
🎯 Action almak
Bir işi gerçekten yapmak. “Action alıyoruz” dendiğinde genelde kimse başlamamıştır, ama niyet vardır.
Ofis jargonunu çözmek aslında işe adapte olmanın gizli anahtarı.
Yani bir sabah “Şunu ping’leyip align olalım” diyorsan…
Tebrikler, resmen ofis dilini konuşmaya başladın! 😎
Ama tabii, bu sözlük burada bitmez.
Her gün yeni bir kelime, yeni bir kısaltma karşına çıkacak. Hadi bakalım 🙂