Acıbadem markası için çalışmaları gerçekleştirirken amaç, strateji, yöntem ve hedef kitleler gibi noktaları önemle planladıklarını söyleyen Acıbadem Sağlık Grubu İnsan Kaynakları Direktör Vekili Gökben Saraç Özalp sorularımızı yanıtladı.
Acıbadem Sağlık Grubu İnsan Kaynakları 2005 yılının başında bir yeniden yapılanma yaşadı. 2005 yılı öncesi merkezi olarak yürütülen İK fonksiyonları, bugün merkezden desteklenen ve sahada aktif yürütülen bir organizasyon olarak faaliyet gösteriyor. Zorunlu ve Seçmeli olmak üzere 2 tür eğitim programı hazırladıklarını söyleyen Acıbadem Sağlık Grubu İnsan Kaynakları Direktör Vekili Gökben Saraç Özalp, “Mevcut işlerimizi daha iyi yapabilmek, hızla değişen koşullara uyum sağlayabilmek ve kurumun gelecekteki yöneticilerini yetiştirebilmek amacıyla, iş hedeflerimiz ile kurumsal değer ve prensiplerimizi destekleyen eğitim programlarımızı uyguluyoruz” diyor.

Acıbadem hastanelerinin İK konusunda yaklaşımı nedir?
Sağlık hizmeti verdiğimiz için kurumumuza nitelikli iş gücü kazandırabilmemiz bizim için çok önemli. Çünkü hizmeti verenle hizmeti alan birebir ilişki içinde olduğundan hizmetin kalitesinin belirlenmesinde çalışanlarımız büyük bir önem taşıyor. Bu noktada doğru işe doğru insan, işe göre insan seçimi işe alım politikamızda iki önemli kavram olarak karşımıza çıkıyor.
İnsan Kaynakları organizasyonu olarak amacımızı; kişi performansını ekip performansına, ekip performansını ise kurum performansına taşımak, bilgiyi doğru yöneten, süreçlerini sürekli geliştiren “değer yaratan İnsan Kaynakları” sistemlerini oluşturmak, stratejilerini ve politikalarını geliştirmek ve uygulamak olarak ifade edebiliriz.

Hastanenizde hangi bölümlerinizde istihdam daha yoğun?
Kadrolarımızda, sağlık profesyonelleri ağırlıklı olarak hizmet veriyor. Özellikle hekim, hemşire, sağlık memuru ve sağlık teknisyenleri kurumumuz içinde hizmetimizin gereği olarak yoğun istihdam gösteren kadrolar. Laboratuvar Hizmetleri, Bilgi Sistemleri, Mali İşler, Pazarlama, Lojistik / Satın Alma, İK olmak üzere merkezi birimlerimiz daha sınırlı kadrolar ile merkezden sahayı desteklemeyi sürdürüyorlar.

Çalışan sirkülasyonu ne durumda?
Bugün sağlık sektörüne baktığımızda, hizmet veren tüm özel kurumlarda, çalışan sirkülasyonunun yaşandığını görmek mümkün. Acıbadem’i sektördeki diğer özel sağlık kuruluşları ile karşılaştırdığımızda, kurumumuzdaki devir oranının ortalamaya göre düşük olduğunu belirtebilirim. Özellikle sağlık profesyonellerinde bu oran daha belirgin. 
Ayrıca, Acıbadem’de bu devirin özel kurumlara doğru değil, devlet kurumlarına doğru olduğunu eklemem gerekebilir. Grubun büyüme hızını da göz önünde bulundurursak, her geçen gün genç kadroların aramıza katıldığını görüyoruz. İdari kadrolarımızda ise personel devir oranı oldukça düşük. Hareketliliği daha çok olan sağlık kadroları için de, kurumda kalıcılığı sağlamaya yönelik politikalar belirleyerek uygulamaya çalışıyoruz.

Online işe alım size ne sağladı?
On-line işe alım, hepimizin en kıymetli varlığı olan “zaman”dan tasarruf etmemizi sağladı. Eğitim durumu, deneyimi ve diğer yeteneklerine göre adayları seçme ve değerlendirme sürecinde bize kısa zamanda, çeşitli profillerde aday havuzu oluşturmamızı sağladı. Kurumumuzda, pozisyona özel başvuruları değerlendirebildiğimiz gibi, aday veritabanını kullanarak, kriterlerimize uygun adaylara ulaşmamızı sağlaması da uygulamanın bir diğer faydası oldu.

Sağlık sektöründe bir şirket olarak yoğun stres ortamında çalışıyorsunuz. Çalışanlarınızın motivasyonunu sağlamak için ne tür etkinlikler düzenliyorsunuz?
Çalışan motivasyonundan bahsedilince genelde akla ilk gelen aktiviteler; piknikler, spor müsabakaları ve tekne gezileri oluyor. Elbette bu aktiviteler kurum içinde çalışanları ortak noktalarda birleştirip motivasyona katkısı olması adına anlamlı, ancak İnsan Kaynakları olarak çalışan motivasyonunun çalışma ortamında sağlanmasının, verimliliği daha çok arttırdığı ve çalışan memnuniyetini de o oranda yükselttiği görüşündeyiz.
Çalışanlarımızın işlerini yaparken ihtiyaç duydukları her türlü teçhizatı onlara sağlamak, keyifle çalışabilecekleri bir çalışma ortamı yaratmak, kendilerinin eğitim ve gelişimlerine önem veren bir yönetim politikası olduğunu onlara hissettirmek ve yöneticilerinin onlarla birebir ilgilenmesi bizler için motivasyonu üst seviyelere getirecek değerler olarak karşımıza çıkıyor. Kurum içinde rutin aralıklarla yapılan Çalışan Memnuniyeti Anketleri sonuçlarını da önceki yıllarla kıyasladığımızda bizi mutlu eden sonuçlarla karşılaşıyoruz.

Çalışanlarınıza ne tür eğitimler veriyorsunuz?
Mevcut işlerimizi daha iyi yapabilmek, hızla değişen koşullara uyum sağlayabilmek ve kurumun gelecekteki yöneticilerini yetiştirebilmek amacıyla, iş hedeflerimiz ile kurumsal değer ve prensiplerimizi destekleyen eğitim programlarımızı uyguluyoruz.
Bu anlayış doğrultusunda yıllık bazda hazırlanan eğitim programları, Zorunlu ve Seçimli eğitim programları olmak üzere ikiye ayrılıyor. Zorunlu Eğitimler, hedef grup tarafından alınması kurum tarafından öngörülen eğitimleri kapsıyor. Hasta İlişkilerinde İletişim Teknikleri, Kolej I, Kolej II ve Sürekli Kalite İyileştirme ve Hasta Güvenliği, verilen zorunlu eğitimlerin bazıları. Seçimli Eğitimler ise, kurum genelinde yapılan eğitim ihtiyaç analizi sonucunda belirleniyor.
Eğitim İhtiyaç Analizi; kurumsal hedefler ve stratejiler, performans değerlendirme sonuçları, birimsel ihtiyaçlar, kariyer planları, hasta ve hasta yakınlarının öneri ve şikayetleri baz alınarak gerçekleştiriliyor.

Acıbadem hastanelerinin sağlık sektöründe markalaşması için ne gibi bir strateji izliyorsunuz?
Ç alışmaların bir kısmı sağlık sektöründe yeni uygulamalar olarak göze çarpıyor. Çalışmaları gerçekleştirirken amaç, strateji, yöntem ve hedef kitleler gibi noktaları önemle planlanmaya özen gösteriyoruz.
Acıbadem markası hizmet verilen her noktada güveni yansıtır. Acıbadem markasını sağlık sektöründeki diğer markalardan ayıran en önemli özelliği, kurumun Türkiye’ye model oluşturmayı ve dünyada referans gösterilen akademik sağlık kurumlarından biri olmayı hedeflemesidir. Bugün baktığımızda toplumu bilinçlendirme misyonuyla yapılan çalışmalar sayesinde markanın geniş kitleler tarafından sürekli algılandığını görüyoruz. Kurumun uluslararası işbirlikleri marka değerini arttıran çalışmalardır. Türkiye sağlık sektöründeki ilk grup olan Acıbadem, kalite standartlarını bozmadan sürekli yatırımlarıyla hizmetlerini yaygınlaştırıyor, bu da markanın bilinilirliğini arttırıyor.
Kurumun markalaşma sürecinde bilinçli olarak “hastane” sözcüğünü geri planda tutuyoruz. Acıbadem isminin, ön planda ve tek başına yer almasına özen gösteriyoruz. Günümüzde “Acıbadem” dendiğinde herkesin aklına İstanbul’un bir semti değil, sağlık kurumu, güven ve teknolojinin geliyor olması memnuniyet vericidir.