Tuğrul Günal, 1962 İstanbul doğumlu. Lise eğitiminden sonra Almanya’da Marketing ve İnsan Kaynakları konuları ağırlıklı olarak,  İşletme eğitimi almış. 1986’da Türkiye’ye dönmüş. İki ayrı firmada çalıştıktan sonra  Siemens Tıbbi Cihazlar’da Ticari Grup Yöneticisi olarak çalışmaya başlamış. Daha sonra Tıbbi Cihazlar bölümünün satış kısmının Ticari Müdürlüğü ve sonrasında  4 yıl Tıp Tekniği Bölümünde  Ticari Direktörlük görevlerini üstlenmiş.

Şu an halen yürütmekte olduğu İnsan Kaynakları Yönetimi görevini yaklaşık üç yıldır sürdürüyor.

Siemens’in Türkiye’deki durumu ve geleceği hakkında…

 

En büyük katma değer ile endüstri ve sanayiye öncülük etmek üzere yola çıkmış bir firmayız.  Kurulduğumuz ilk yıllarda 1958’de sanayi daha ilk adımlarını atıyordu. Döviz sıkıntısı, ithalat zorlukları sözkonusuydu. Türkiye’ye ilk giren yabancı sermayeden bir tanesi Siemens’tir. Siemens’in katkılarıyla 1950’li yılların ardından Türkiye’de sanayi kurulmaya başlandı. Esas ilklerden bir tanesi Türkiye’ye sanayi getirmektir. Herşeyin ithal edildiği dönemlerde kurulan fabrikada yerli katkının oluşturulduğu ve katma değerin bir anlam taşıdığının gösterildiği faaliyetlere başlanmıştır. Ve Türkiye’de üretim yapılmaya başlanmıştır. Biz bunun gururuyla buralara geldik. Hem telekomünikasyon alanında hem enerji ve endüstri alanlarında üretimlerimizi sürdürmekteyiz, Türkiye’nin ilk enerji santrallerini yaptık. Bugün telekomünikasyonda faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz. Tıp tekniği konusunda en modern cihazlarla hastaneleri donatmaya devam ediyoruz. Bugün ulaşım konusunda Türkiye’de verilebilecek bütün hizmetlerin altyapısına sahibiz. Türkiye’de iyi bir insan kaynağı mevcut. Türkiye’de doyması söz konusu olmayan iyi bir gelişme potansiyeli mevcut. Bütün bunlar için katma değer yaratmak, bu potansiyeli değerlendirmek ve Avrupa ile aramızdaki farkı kapatmak için büyük gayret içinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Firma yapınız ve firmanızdaki kariyer olanakları hakkında bilgi verebilir misiniz?

 

Öncelikle belirtmek gerekir ki;  her ne kadar tek bir isim ‘Siemens’ ismi altında geçiyor olsa da, firmamız bir holding yapısına sahip. Enformasyon Kommünikasyon bölümünden, Otomasyon Kontrol bölümüne, öte yandan Tıbbi Cihazlar Satışı, Ulaşım Sistemleri, Enerji Üretimi ve Dağıtımı, Endüstri Çözümleri, Bina Yönetimi Hizmetleri ve Devre Elemanları olmak üzere, takribi 10 ayrı pazarda Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz.

Toplam çalışan sayımız 2550, saat ücretli  700, diğerleri aylıklı olmak üzere. Böyle büyük bir şirkette de, haliyle kariyer olanakları diğer şirketlere oranla oldukça geniş . Elimizdeki tüm bölümlerin açık pozisyonlarını dahili olarak  insan kaynakları bölümünün Intranet ortamında yayımlıyor. ve  herhangi bir pozisyon açıldığı anda tüm çalışanlarımızın duyacağı şekilde herkese mail gönderiyoruz. Dahili açık pozisyon ile  ilgilenenler varsa,  sayfaya girer, istenen nitelikleri öğrenirler. Eğer kendilerini uygun görüyorlarsa başvurularını yaparlar ve yaklaşık 4-6  hafta içinde de başvuru ile ilgili gerekli cevaplar tüm ilgili arkadaşlarımıza iletilir.

Öte yandan, Siemens . Dünyada sayılı büyük şirketlerden bir tanesi. 400 kusür bin çalışanı, takribi 120 milyar dolarlık cirosu ve dünyada 190 ülkede faaliyet göstermesiyle dünyanın dev kuruluşlarından biri. Buradaki arkadaşlarımızın başka bir imkanı da dünyadaki bütün Siemens firmalarının internet sayfalarına girerek oradaki açık pozisyonlara bakma imkanları var. Eğer kendilerine uygun – bir pozisyon bulurlarsa, yöneticileri ile konuşarak ve insan kaynaklarını devreye sokarak,  bu ‘job rotation’lar gerçekleşiyor.

Öte yandan yine bölümler içinde yedekleme ve kariyer planlaması çok etkin bir biçimde takip edilmekte ve ayrıca  dokümente edilmiş durumda…..  Siemens  dünyadaki globalleşme rüzgarlarıyla birlikte   ‘job rotation’ a çok önem vermekte. Bilginin transferi, kişilerin uluslararası bazda teşvik edilmesi,  uluslarası tecrübelerin dünyadaki  bütün Siemens şirketlerinde yaygın hale getirilmesi  Siemens’ in personel politikasının bir parçasıdır.Bu kapsamda arkadaşlarımızın önü açıktır.

Siemens içinde MT veya benzer eğitim programlarınız var mı? Var ise içerikleri ve yapısı ile ilgili bilgi alabilir miyiz?

Direk MT olarak bir programımız yok ancak çalışanların kişisel ve görevsel gelişimlerini desteklemek ve çalışma hayatının kalitesini arttırmak amacıyla eğitim aktivitelerimiz sürekli öğrenme felsefesi ile devam etmektedir. Eğitim planları yapılırken dikkat edilen nokta şirket ve bölüm bazında gerçekleştirilecek amaçları belirleyerek, bu amaçlar doğrultusunda eğitim ihtiyaçlarını gerçekleştirmektir. Her yıl yapılan eğitim planları doğrultusunda çalışanlar yöneticilik becerileri,  kişisel gelişim eğitimleri,  ticari eğitimler,  satış pazarlama eğitimi, kalite eğitimleri ve teknik eğitimlerden geçmektedirler.  Bilgisayar eğitimleri ve dil kursları ihtiyaçları doğrultusunda da yıl boyunca devam etmektedir.

Son 9 ay teknik eğitimler haricinde 1500 çalışanımız eğitimden geçti. Eğitimlerin etkinliğini görmek ve gelişimini sağlamak amacıyla her eğitim sonunda eğitim değerlendirme bilgileri özetlenerek katılımcılar ve ilgili yöneticilerle paylaşılmaktadır. Eğitim programlarının her yıl güncellenerek ve geliştirilerek devam etmesi eğitim kurumumuzun temel görevidir.

Öte yandan, sadece yöneticilere özel  eğitimlerimiz de var. Bunlara biz ‘Yönetim Öğrenimi Programları’ adını veriyoruz.  Şirketimizin en üst seviyesinin dahi katılacağı eğitimden başlamak üzere, daha şirketimize yeni girmiş ve yöneticilik potansiyeline sahip arkadaşlarımızın da yer alabileceği bir çok eğitim şirketimizde mevcut.  En üst seviyedeki yöneticimiz S1 dediğimiz eğitimlere, yeni katılmış arkadaşlarımız ise S5 dediğimiz seviyedeki eğitimlere katılabiliyorlar.

Kısaca açıklamak gerekirse; Siemens’in yönetim kültürünü geliştirmek için kullandığı yönetim öğrenimi programlarına her yıl belirli sayıda yöneticimiz katılmaktadır. Yönetim öğretimi programı yerel olarak başlayıp, bölgesel ve uluslararası  boyuta geçerek, giderek

yükselen  yönetim kademelerine göre  tasarlanmış beş ayrı modülden  oluşmaktadır.   Programın ileri modüllleri  Duke ve The  Fuqua    School of Business tarafından desteklenmektedir.  Workshop, proje  çalışmaları  ve uzaktan öğrenme  boyutlarından oluşan programın ana hedefi öğrenme ve iş sonuçlarını bütünleştirme,  çalışanların yöneticilik, girişimcilik ve liderlik becerilerini geliştirmekdir.

Bu tür eğitimleri kaç kişi alıyor diye sorarsanız ;  S5 dediğimiz ve şirketimize yeni girmiş, yöneticilik potansiyeli olan arkadaşlarımızın aldığı eğitmi yaklaşık 20 kişi;   S4 dediğimiz ve şirketimizde takribi 2 sene çalışmış, belli yönetsel fonkisonları üstlenmiş arkadaşlarımızın katıldığı eğitimleri yine yaklaşık 20 kişi, daha üst düzeyde çalışan arkadaşlarımızın katıldıkları eğitimlerde de katılımcı sayısı takribi 20 kişi dersek, biz toplam takribi 60- 70 çalışanın her yıl bu eğitimlerden faydalanmasını öngörüyoruz.

S4 ve S5’in dışındaki tüm eğitimlerim maliyeti  yaklaşık 40,000 DM. Şirketimizin 25 kişisini alırsak, maliyetin sadece 20-25 kişi için takribi bir milyon DM olacağını  görebilirsiniz. Bu verilere dayanarak şirketimizin eğitime verdiği önem kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Öte yandan şirketimizde diğer çalışanlara da verilen eğitimlerden kısaca bahsedecek olursak, ana başlıklar halinde;

Kişisel Becerileri Arttırma, Zaman Yönetimi, Problem Çözme ve Karar alma, Kişisel Farklılığın Performansa Etkisi, Yönetici Asistanlığı, Yaratıcılık, Hedeflerle Yönetim , Empatik İletişim ve Uzlaşma, Doğru ve Etkili Konuşma  gibi eğitimleri tüm çalışanlarımızın kullanımına  açıyoruz. Öte yandan Bilgisaray ve Lisan kursları da tüm çalışanlarımıza açık. Tabii ki arkadaşımızın eğer böyle bir ihtiyacı varsa, yöneticinin de tespit etmesiyle beraber, yıllık planlar içerisinde bu eğitimler gündeme geliyor ve uygulamaya alınıyor. 

Çalışanların  motivasyonlarını nasıl sağlıyorsunuz?

Çalışanların motivasyonları çok önemli. Biz diyoruz ki; artık en değerli kaynak insan. Her şeyi insan yapıyor.Üretimi de insan yapıyor, makineyi da insan yaratıyor, satışı da gerçekleştiriyor.  Bu kapsamda çalışanlarımızın  son derece motive olarak işlerini yapmaları ana hedefimiz. Bunu sağlarken bir kere dünya standartlarında çalışma ortamını yaratmanız gerekir. Çalışma masasıyla, telefonuyla, bilgisayarıyla, printerıyla, sosyal olanaklarıyla… Bunların hepsini ilk etapta sağlamış olmanız gerekir. Öte yandan çalışanlarınıza yetki ve sorumluluk vermeniz lazım.   Biz hedeflerle yönetiyoruz. Bugün için takribi 1800 aylıklı çalışanımız var, tüm arkadaşımzın birebir hedefleri var ve bu hedefler bizim intranet ortamımıza yer alıyor.   Artık bu konuda da kağıdı bırakmış durumdayız.  Her arkadaşımız yılın belli süreleri içinde hedeflerini yöneticisiyle konuşur, sisteme girer, sistemdeki hedefler yöneticisi tarafından onaylanır ve  arkadaşımızın performansı da  eğer üç aylıksa üç aylık, senelikse de sene bazda ölçülür.

Öte yandan biraz önce bahsettiğimiz gibi çok geniş eğitim olanaklarımız var. Türkiye’de çok sınırlı şirketin verebileceği bu olanakları çalışanlarımıza sunuyoruz.

Uluslararası bazlı Siemens firmalarında çalışma ortamı yaratıyoruz. Eğer bugün siz kendinize güveniyorsanız, şirket içinde belli bir performans gösterdiyseniz ve belli bir süre çalıştıysanız, biz Türkiye  Siemens olarak arkadaşlarımızın uluslararası bazlı çalışmalarını destekliyoruz. Bu da Türkiye’de çok ender rastlanan bir fırsat.

Bir kere çok geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. Biraz önce saydığımız gibi, takribi on ayrı sektörde faaliyet gösteriyoruz. Eğer bir sektörde siz gerekli  bilgi birikimini  elde ettiyseniz ve başka bir sektörde çalışmak istiyorsanız, rahatlıkla başka bir şirkete geçmeden şirket içindeki açık pozisyonlara başvurarak kariyerinizi bambaşka yönlerde geliştirebilirsiniz, kendinizi geliştirebilirsiniz.

Ayrıca çok geniş sosyal olanaklara sahip bir şirketiz.  Özel Sağlık Sigortasıdan başlayarak, İstanbul içindeki servis araçlarımıza, yemek servislerimiz, uluslararası seyahat, kaza ve sağlık sigortamız,  kreş imkanlarımız, özel  emeklilik için  şirketimizin kurduğu vakıfımız var. Tahmini olarak bugün için Sosyal Sigortalardan emekli olan bir arkadaşımızın ayrıca bu imkanların fevkindeki olanaklarla  vakfımızdan emekli olma olasılığı var.

Nihai olarak da tüm çalışanlarımızın iş ile ilgili olası önerilerini  öneri sistemiyle de ölçüm yoluna gidiyor ve onlara destek veriyoruz. Çalışan arkadaşımızın iş ile ilgili herhangi bir önerisi varsa, ister kendi bölümü ile, ister başka bölümle ilgili olsun, yine intranet ortamında önerisini yazıyor, bilgilerini gruba gönderiyor, öneriler alınıyor, değerlendiriliyor ve nihai olarak kabul ediliyor ise ,  belli kriterler çerçevesinde kişiyi ödüllendirme yoluna da gidiyoruz., hatta önerinin uluslararası bazda değerlendirmeye alınmasına dahi olanak tanıyoruz..

 

Firmanızda nasıl bir atama politikası izliyorsunuz? Çalışanların atamaları hangi kriterlere göre yapılıyor? Performans değerlendirmesi yapılıyor mu?

İlk etapta atamalar nasıl gerçekleştiriliyor? Tabi ki performans değerlendirmelerinin çok iyi takip edilmesi gerekir. Bizim bunun için intranet ortamında kurmuş olduğumuz  bir performans  takip sistemimiz var. Arkadaşlarımızın yaptığı göreve göre üç ayda bir ya da senelik olarak değerlendirmeye alınıyor. Öte yandan arkadaşlarımızın kariyerleriyle ilgili, bölüm bazında yıl içinde planlamlar yapılmakta. Öte yandan, bunların çok açık konuşulduğu yıllık bazda personel görüşmelerimiz var. Belli formatlar çerçevesinde kişi ve yöneticisi bir araya geliyor. Takribi bir iki saat süren, performans değerlendirme görüşmeleri yapılıyor. Bu kapsamda arkadaşlarımızın kariyeriyle, performansı ve atamaları ile ilgili konular konuşuluyor ve bunlar çok somut olarak belgelendiriliyor.

Yine daha önce de söz ettiğim gibi şirketteki tüm açık pozisyonlar bütün arkadaşlarımız tarafından görülüyorlar. İster Bölüm Direktörlüğü,ister Mühendislik pozisyonu olsun, tüm pozisyonlar şirketimizde açılır, kendilerini yeterli gördükleri takdirde başvurmaları serbesttir.

Kişiler ayrıca değelendirmeye tabi tutulur.

İşe başvuran adaylarda ne gibi spesifik özellikler arıyorsunuz?

Artık çağımız Bilgi Çağı… Siemens’de yüksek teknolojiyi sunan ve müşterilerine çözüm ortağı olma vizyonu ile hareket eden bir şirket olması sıfatıyla, mutlaka ülkemizin önde gelen üniversitelerinden mezun olmak gerekir. Tabi ki, eğer  saat ücretli olarak çalışmak istiyorsanız onların kriterleri bambaşkadır. Onlara özgü vasıflı bir eğitime sahip olmaları, daha doğrusu meslek liselerinden mezun olmuş olmaları gerekir. Düz bir pozisyonsa lise veya orta okul mezunlarını da işe alabiliyoruz. Fakat daha çok  1800 aylıklı çalışanımız  üzerine yorum yapacak olursak, günün koşullarına göre hem iyi bir üniversiteden mezun olmanız gerekir, hem de iyi bir dereceyle bitirmiş olmanız. Öte yandan da uluslararası bir şirkette faaliyet göstereceğiniz için İngilizce veya Almacayı, özellikle İngilizceyi iyi derece konuşuyor olmanız gerekir.

Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumdan dolayı, piyasada iş arayan  çok büyük  bir potansiyel var. Bu potansiyel, şirketler için bir avantaj diyebiliriz, öte yandan ülkemizin insanları için çok büyük bir dezavantaj, çünkü herkes iyi bir üniversiteden mezun olma imkanına sahip değil ya da lisan bilme imkanına.  Ancak bugün için şirketimizde her açık pozisyonu analiz ettiğimizde takribi 1000-1500 başvuru geliyor. Bu kadar yoğun bir başvuruyla karşı karşıya kalıyorsanız, tabi ki o pozisyona  uyan en iyisini seçme yoluna gidiyorsunuz. En iyi üniversitelerden birinden mezun olsun, en iyi derecelerle mezun olsun, mümkünse iki lisan bilsin, mümkünse master yapmış olsun…

Günün koşullarına göre işe alım kriterleri son derece yükselmiştir, tabi ki bunun sebebi de Türkiye’de içinde bulunduğumuz durumdan kaynaklanmaktadır. Ama biz yine de en çok iyi bir üniversiteden mezun olmuş olmasına ve en az bir lisan  biliyor olmasına dikkat ediyoruz.

İşe alım süreciniz nasıl gelişiyor?

İlk  etapta tüm pozisyonları dahili olarak yayınlıyoruz, eğer dahili olarak o pozisyonu dolduramıyorsak Kariyer.Net aracılığıyla ve/veya kendi internet sayfamız üzerinden bütün bu açık pozisyonları duyuruyoruz. Bu pozisyonlara başvuran arkadaşlarımız değerlendirmeye alınıyor. Her pozisyonun gerektirdiği nitelikler var. Bu pozisyonun gerektirdiği niteliklere arkadaşlarımız uyuyorsa onlarla ilgili bir shorlist hazırlanıyor. 1000 – 1500 kişi arasından on onbeş arkadaşımız shortlist’e alınıyorlar ve onlarla mülakat yapılırarak aday sayısı iki üç kişiye indiriliyor. O işin sorumlusu olan yöneticilerimiz bu adaylarla birebir görüşme yapıyorlar ve içlerinden bir aday seçiliyor.

İşe alımlarda Internet size ne gibi faydalar sağlıyor?

Artık internet üzerinden bütün başvurular geliyor. Biz bundan iki sene öncesine kadar gazetelere çok yoğun ilan veriyorduk. Bir kere internet’in devreye girmesi, Kariyer.Net ve benzeri internet sitelerinin ortaya çıkması ile gazete ilan verme  %90-95 oranında azaldı ve böylece bizim üzerimden de çok yük kalktı. Bir kere düşünün 1500 kişi tek pozisyon için başvuruyor ve bu başvuruları fax ile yapıyorlar. Korkunç bir kaos demek bu. Öte yandan internet’in sağladığı çok büyük faydalar var. Bir kere bütün adayları internet üzerinde görebiliyorsunuz, adayları analiz ediyorsunuz ve otomatikman sistemden yine internet aracılığıyla cevap verme olanağınız var. Bu arkadaşlarımızın takip edilmesi, dosyalanması… Bizim database’imde 30-40 bin kişi var diyelim, bunları birebir dosyalarla takip etmeye çalışırsanız, altından kalkmak mümkün değil.

Ama yine internet bazlı veritabanı üzerinden  bu adaylara ulaşım son derece  kolay. Zaten artık internet hem günümüzün işe alım sistemi, hem de internet üzerinden yapılan başvuru sistematiğinin geliştirilmesiyle artık kaçınılmaz bir imkan. Internet’i artık şirketler birebir esas alacaklar diye düşünüyorum.

Internette değerlendirme sistemlerini  de devreye sokarak adaylarınızı 1500 kişiden belki 200- 300 kişiye indirebileceksiniz. Internet’te adapte etmiş olduğunuz sistemle çok büyük bir iş tasarrufu yapmış oluyorsunuz. Gelecekte herşey internet…e-HR…

Teşekkür ederiz…