Kültür şoku terimi, bireylerin tamamen yeni bir çevreye uzun dönem orada kalmak üzere gittiklerinde hissettikleri korkuyu ve uyumsuzluğu ifade etme amaçlı olarak, ilk defa 1958’de kullanıldı. Biraz daha geniş anlamda ifade etmek gerekirse kültür şoku, bireylerin doğdukları ülkeden başka bir ülkeye yerleşmeleri üzerine, bireylerde oluşan duygusal ve fiziksel rahatsızlık durumlarıdır. Bu durumlar, ülkede konuşulan dili bilmeme, daha önceki yaşam tarzından farklı süregiden bir yaşama ayak uydurmakta güçlük çekme gibi, bireyde belli bir süre aksamalar gösterecek noktalar yaratmaktadır. Yurtdışına uzun vadede çalışmak için giden bireylerin çoğu da kültür şoku yaşamaktalar.Kültür şokunun beş evresi vardır. Bu evreler;
İkinci evre, en zor atlatılan yalnızlık dönemi, yurtdışında olmanın verdiği heyecanın yavaş yavaş azalmasıyla kendini belli etmeye başlar. Birey yeni bir kültürün egemen olduğu bir topluma girdiğini ve oradaki toplumsal hayatın, alışagelmiş düzeninden farklı olduğu idrak etmeye başlar. Şu ana kadar sahip olduğu bütün kültürel özelliklerini değiştirmek durumunda kalabilir. Bu özellikler, bireyin doğumundan beri öğrendiği, yüz ifadeleri, gelenekler, normlar, jest ve mimikler gibi ana lisanın üzerinde toplumsal öğretilerdir. Birey ne denli iyi niyetli ve açık görüşlü olsa da, bu tip nüanslar o kültür tam anlamıyla özümsenmeden yerli yerine oturmayacaktır.
Bu evreye girldiğine işaret eden tipik semptomlar;
Gereğinden fazla yemek yeme ya da normalden az yemek yeme
Başağrıları
Gerginlik
Proje hazırlama veya konsantrasyonda zorluk
Kimlik bunalımı
Anti-sosyallik
Depresyon, kendini güçsüz ve zayıf hissetme
Ülke kültürüne karşı düşmanlık
Sinirlik ve alınganlık
Kendi ülke kültürünü idealize etme ve yüceltme
Yeni kültürün sunduğu herşeyi algılamak için aşırı çaba sarfetme
Özgüven eksikliği
Saplantılar oluşturmak (aşırı titizlik..)
Süreklii olarak suistimal edildiğini, aşağılandığını ve hor görüldüğünü düşünme
Soyulmaya ve hırsızlığa karşı aşırı korku
Aşırı ev özlemi
Espri yeteneğinizi kaybetme
Ülke dilini öğrenmeyi reddetme ya da öğrenmek için aşırı çaba gösterme
Dördüncü evrede birey yeni kültürün hem iyi hem de kötü taraflarını gözlemler ve iki kültür arasında kaynaşma sağlanır. Birey artık kendini bulunduğu ülkeye ait hisseder ve yaşam tarzını yeni kültüre göre düzenlemeyi başarır. Etrafındaki kişilerle herhangi bir dil problemi yoktur, o ülkenin dilinde espriler yapabilir hale gelmiştir.
Beşinci evreye gelindiğinde birey artık kimseye bağlı değildir, tamamen özerkliğini lan etmiş, gücünü tam anlamıyla geri kazanmış ve yeni külürün bütün değer yargıları ve iletişim biçimlerini benimsemiştir. Hatta orada gerçekleştirmek üzere, kariyeri ve hayatı için koyduğu hedefleri gerçkelşetirme dönemine de girmiştir.
Kültür şokundan kaynaklanan stresle başa çıkmak için yararlı birkaç yol aşağıdaki gibidir;








Yorum yapmak ister misin?