Dersleri öğrenmeye ve pekiştirmeye çalışırken bazen saatlerce çalışıp sonrasında neredeyse hiçbir şey hatırlamadığını fark ediyor musun? Bu durum seni hem yorgun hissettirebilir hem de motivasyonunu düşürebilir; ama bu konuda yalnız değilsin. Aslında önemli olan çok çalışmak değil, etkili çalışmak. Öğrenmeyi kalıcı hale getirmenin yolu ise belli başlı yöntemleri alışkanlık haline getirmekten geçiyor. Bu alışkanlıklar neler olabilir? Bunları beraber inceleyebiliriz.
Aktif öğrenme teknikleri
Sadece okumak, altını çizmek ya da dinlemek, beynin bilgiyi uzun süreli hafızaya kaydetmesi için çoğu zaman yeterli değil. Aktif öğrenme, bilgiyi zihinsel olarak işlemeyi içerir. Bu da onu daha kalıcı hale getirir.
- Konuyu kendi cümlelerinle özetle.
- Başkasına anlatıyormuş gibi konuyu tekrar et.
- Kavramları haritalarla veya tablolarla ilişkilendir.
Örneğin; bir konuyu öğrendikten sonra boş bir kağıda aklında kalanları, çalıştığın konudan ne öğrendiğini yazabilirsin. Bu hem hatırlamana yardımcı olur hem de neyi eksik öğrendiğini görmeni sağlar.
Aralıklı tekrar
Beynimiz, kullanılmayan bilgileri unutmaya eğilimlidir; ama belli aralıklarla tekrar yaparsan, öğrenilen bilgiler uzun süreli bellekte daha sağlam yer edinir.
- İlk tekrar: Aynı gün içinde.
- İkinci tekrar: 1-2 gün sonra.
- Üçüncü tekrar: 1 hafta sonra.
- Sonraki tekrarlar: 2-3 haftada bir.
Bu yönteme “unutma eğrisine karşı çalışma” da denir. Ne kadar tekrar yaparsan, bilgilerin o kadar sağlamlaşır.
Görselleştirme ve hikayeleştirme
Beyin, görsel ve duygusal bilgileri daha hızlı işler. Bilgileri şekillere, renklere veya hikâyelere dönüştürerek çok daha kolay öğrenebilirsin.
- Önemli kavramları sembollerle ifade et.
- Konuları akılda kalıcı hikâyeler haline getir.
- Harita, tablo ve infografiklerle çalış.
Mesela tarih çalışırken olayları zaman çizelgesi haline getirmek ya da kimya çalışırken elementleri karakter gibi hayal etmek oldukça etkili olabilir.
Kendini test et
Pasif bir şekilde okumak ya da dinlemek yerine aktif hatırlama yaparsan, bilgiler daha sağlam yerleşir. Bu yüzden öğrendiklerini sık sık test etmelisin.
- Konu sonrası mini test çöz.
- Kendine sorular hazırla.
- Boşluk doldurma ya da eşleştirme gibi etkinliklerle bilgini kontrol et.
Unutma, test sadece sınav için değil, öğrenme sürecinin bir parçası olmalı.
Pomodoro tekniği ile verimli zaman yönetimi
Çalışırken bir süre sonra dikkatinin dağıldığını hissediyor musun? Pomodoro Tekniği, odaklanmanı artırmak için etkili bir yöntemdir.
- 25 dakika kesintisiz çalış.
- 5 dakika ara ver.
- Bu döngüyü 4 kez yaptıktan sonra 20-30 dakikalık büyük bir mola ver.
Bu teknik, beynin yorulmadan maksimum verimle çalışmasını sağlar.
Multisensory (Çok Duyulu) öğrenme stratejileri
Ne kadar fazla duyun işin içine girerse, öğrenme o kadar kalıcı olur.
- Hem oku hem yaz.
- Yüksek sesle tekrar et.
- Renkli kalemlerle vurgular yap.
- Konuları videolarla pekiştir.
Bir bilgiyi yalnızca okumak yerine, onu yazarak, dinleyerek ve konuşarak tekrar ettiğinde yani öğrenme stratejilerini bütüncül şekilde kullandığında hafızandaki izi çok daha derin olur.
Uykunun ve beslenmenin gücü
Zihinsel performans sadece ders çalışma ile gelişmez. Sağlıklı bir zihin için kaliteli uyku ve dengeli beslenme olmazsa olmazdır.
- Uyurken beynin, gün içinde öğrendiğin bilgileri işler ve düzenler.
- Omega-3, B12 ve demir gibi besinler beyin sağlığı için gereklidir.
- Uzun vadede kötü uyku düzeni ve yetersiz beslenme, dikkat ve hafıza problemlerine yol açabilir.
Çalışma ortamının öğrenmeye uygun halde olması
Karmaşık ve dağınık bir ortam, zihinsel dağınıklığı da beraberinde getirir. O yüzden sade, sessiz ve dikkat dağıtıcı unsurlardan arındırılmış bir çalışma ortamı oluşturabilirsin.
- Telefonu uzaklaştır.
- Bildirimleri kapat.
- Masanı yalnızca ders çalışmak için kullan.
Unutmamalısın ki kalıcı öğrenme, çok çalışarak değil, doğru çalışarak mümkün olur. Yukarıdaki yöntemleri adım adım uygulamaya başladığında, çalıştıklarının aklında daha uzun süre kaldığını fark edeceksin.
Şimdi sıra sende! Hemen bu yöntemlerden birkaçını denemeye başlayarak öğrenmeyi keyifli ve kolay hale getirebilirsin.

Konuk Yazar: Dr. Kerem Çetinkaya
Klinik Psikolog