Randstad İnsan Kaynakları Trendleri ve Ücret Araştırması’nın 2017 sonuçları açıklandı. Türkiye’de farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerden 233 karar alıcıyla yürütülen araştırmaya göre şirketlerin 2017 senesinde karşılaştığı en büyük zorluğun yetenekli çalışanları elde tutmak olduğu ortaya çıktı.

Ankete katılanlara yaşadıkları temel İnsan Kaynakları zorlukları sorulduğunda yüzde 41,2’si “En iyi çalışanları elde tutmak” yanıtını verdi. Katılımcıların yüzde 39,1’i yaşadıkları ikinci en büyük zorluğun “Ücret beklentilerini yönetmek” olduğunu söyledi. “Yetenek çekmek” yüzde 38,2 ile üçüncü sıraya yerleşirken, performans ve verimliliği artırmak ise yüzde 37,3’lük oranla dördüncü temel zorluk olarak belirtildi.

Geçen yılki araştırmada yüzde 20’lik kesim tarafından İnsan Kaynakları’nın yaşadığı en temel zorluk olarak belirtilen “İyi bir çalışma ortamı oluşturmak ve bu ortamı sürdürmek” bu yıl daha da ön plana çıktı. Yüzde 5’lik bir artışla dörtte biri iyi bir çalışma ortamı oluşturma ve bunu sürdürmenin yaşadıkları çok temel bir problem olduğunu ifade etti.

Araştırma, Türkiye’deki İnsan Kaynakları ve işe alım süreçlerinin gelişimi ve trendlerle ilgili önemli fikirler veriyor. 2017 sonuçlarına göre işe alım yaparken yetenekli çalışanları çekmek için en önemli etkenler güçlü bir işveren markası olmak, rekabetçi ücret paketi sunmak ve güçlü çalışan değer önerisi sunmak olarak ortaya çıkıyor. Rekabet gücü olmayan ücret politikası ve zayıf kurumsal itibar, yeteneklerin şirketlere kazandırılamamasının arkasındaki en önemli nedenler olarak ortaya çıkıyor.

Yetenekli çalışan geleceğini görmek istiyor

İşverenin en büyük sorununun var olan yeteneği elde tutmak olduğunun bilgisini veren Randstad Türkiye ve Yunanistan Genel Müdürü Leigh Ostergard, “Çalışanların istifa nedenleri arasında birinci sırada daha iyi bir ücret arayışı geliyor. ‘Kariyer gelişimi için daha fazla fırsatın bulunduğu şirketlerde yeni bir iş bulmak’ ise çalışanların şirketlerinden ayrılmasına neden olan ikinci etken. Yeteneği elde tutmak şirketler için en önemli gündem maddesi. Kariyer gelişim imkanı ve rekabetçi ücret, yeteneği elde tutabilmek için bir şirketin sağlayabileceği en önemli imkanlarken, bunlar aynı zamanda çalışan kayıplarının arkasındaki en önemli nedenler. Yetenekli çalışan kendisi için şirkette bir gelecek gördüğü sürece elde tutulabiliyor. Kendisi için gelecek olmadığını düşünen yetenekler çok kısa sürede ayrılma kararı alabiliyor” açıklamasını yaptı.

Yetenek eksikliğinden etkilendiğini belirten şirketlerin oranının yüzde 70 olduğunu aktaran Ostergard, bu durumun şirketler için doğru profesyoneli bulmada zorluk yarattığını ifade etti.  Rapora göre uygun çalışanın bulunmasının önündeki en önemli engeller sektörel iş tecrübesinde ve yabancı dilde eksiklik, iş için gereken eğitimin olmayışı ve kısa iş tecrübesi olarak belirtiliyor. Ücret ve yan hakların iyileştirilmesi ile eğitim ve öğrenim programlarının oluşturulması, yetenek eksikliğinin giderilmesi için alınan en yaygın önlemler olarak öne çıkıyor.

2018’de işe alımlarda artış bekleniyor

Ankete katılanların yarısından fazlası 2018’de satış gelirlerinin artacağına inandığını ifade ederken, bu yönde yanıt verenlerin üçte biri bu artışın yüzde 10’dan fazla olacağını öngördüklerini belirtiyor. 2015 yılında 78,7 milyon olan Türkiye nüfusunun 2023 yılında 85 milyona yaklaşması bekleniyor. Bu nüfusun yarısı 31 yaşın altında olacak. Yabancı yatırımcılar hızla büyüyen genç iş gücünü göz önüne alarak Türkiye ile iş yapmanın, Türkiye’de yatırım yapmanın önemli avantajları olduğunu da özellikle vurguluyor. Tüm bunların 2018’de istihdam piyasasını pozitif etkileyeceği öngörülüyor.