İnsan Kaynakları’ndan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Müge Ergin

Yves Rocher Türkiye olarak bünyesinde bulundukları Groupe Rocher’in değerlerini ve çalışma ilkelerini tüm yaklaşımlarına uyguladıklarını belirten İnsan Kaynakları’ndan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Müge Ergin, “Bizim için ekiplerimizin birbirine güven duyan, işbirliği içinde çalışan, başarıları takdir edilen ve sorumluluklarının bilincinde olan çalışanlardan oluşması en önemli kriterlerdir” diyor.

Yves Rocher tamamı Fransız Groupe Rocher’e bağlı bir marka olarak Türkiye’de faaliyetlerini sürdürüyor. Groupe Rocher’nin bünyesinde 9 marka barındıran, 15 bine yakın çalışanı olan ve ekolojik sorumluluk taşıyan çok büyük bir grup olduğunu ve Yves Rocher Türkiye olarak ait oldukları grubun  değerlerini ve çalışma ilkelerini tüm çalışmalarına ve yaklaşımlarına uygulayarak çalıştıklarını belirten Ergin, “Bizim için ekiplerimizin birbirine güven duyan, işbirliği içinde çalışan, başarıları takdir edilen ve sorumluluklarının bilincinde olan çalışanlardan oluşması en önemli kriter” diyor.

Yapılanmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Yves Rocher Türkiye olarak yaklaşık 800 kişilik bir aileyiz. Markamız şu anda kozmetik alanındaki en büyük monobrand mağaza zinciri ve 2020 yılı itibariyle tüm Türkiye’de yaklaşık 60 ilde 1000 kişilik bir aile olacağız. Ekibimizin büyük bir kısmı mağazalarımızda görev yaparken yaklaşık 60 kişilik bir merkez ofis yapısıyla sahamızı destekliyoruz. Yüzde 80’i yeni jenerasyondan olan ve yüzde 70 bağlılığı olan oldukça genç ve sadık bir ekibe sahibiz. Bu da markamızın yaptığı işlerdeki enerjisine ve gücüne yansıyor.

Firmanızda İK departmanı hangi süreçleri yönetiyor? Şu anda bünyenizde kaç kişi çalışıyor?

İnsan Kaynakları tarafında yeni bir ekip oluşumu içindeyiz. Şu anda tüm Türkiye’deki İnsan Kaynakları süreçlerimizi altı kişiyle beraber yürütüyoruz. İnsan Kaynakları ekibi olarak işimizin en büyük kısmını perakende taraftaki işe alım, performans, ücretlendirme, terfi süreçleri alıyor. Turn-over sayımız yüzde 20 ile sektörün çok altında olmasına rağmen, her yıl 25-30 mağaza açıyor olmamız nedeniyle sahayı hızlı şekilde desteklememiz kritik önem taşıyor. Perakende tarafın süreçleri haricinde tüm merkez ofis için alım süreçlerini, performans yönetimi, eğitim, ücretlendirme ve yan haklar ve özlük süreçlerini yürütüyoruz.

Sektörünüze özel adayları seçerken hangi niteliklere önem veriyorsunuz?

İnsan Kaynakları ekibi olarak adaylarımızın seçiminde, CV’de olan bilgilerden çok adayımızın sorduğumuz örnek olaylara göstereceği bakış açılarını ölçümlüyoruz. Rekabetin yüksek olduğu ve müşteri yaklaşımlarının çok kritik olduğu bir sektörde çalıştığımız için adaylarımıza genellikle bu alanlarda kurgulanmış örnek olaylar soruyor ve yaklaşımlarını ölçüyoruz. Perakende matematiği bizim için önemli olan unsurlardan biri ve bu kavramlara aşina olan ve bunları doğru yorumlamayı bilen güzellik uzmanlarını aramıza katıyoruz. Her bir güzellik uzmanımızın mülakatını geleceğin mağaza müdürü adayı, bölge sorumlusu adayı gözüyle bakarak yapıyoruz. Bazı pozisyonlarımızda özellikle adaylarımızın kendilerini sunum yaparak veya makyaj uygulaması yaparak ifade edecekleri kurgularımız oluyor. Birden çok mağazamıza dokunan bölge pozisyonlarımız ve eğitmen pozisyonlarımızda envanter uygulamalarını kullanıyoruz.

Çalışan bağlılığı hakkında ne düşünüyorsunuz?

İnsana değer veren organizasyonların her zaman başarıyı yakalayacağını düşünüyorum. En iyi işyeri olmak bir DNA meselesi, şirketin özündeki tüm birleşenlerin liderler tarafından samimiyetle özümsenmesi ve iş sonuçlarını yaratan en önemli kaynak olan insanın adil ve eşit davranışlarla kurumun odağı olarak alınması gerekiyor.

Yves Rocher Türkiye, çalışan bağlılığı araştırmalarında lider olan şirketlerden AON Hewitt tarafından 2016 yılında yapılan araştırmada; 170 şirket arasından “En İyi İşyeri” seçilen tek perakende markası oldu. En iyi işyerleri; bağlılık endeksi, liderlik endeksi, performans kültürü endeksi ve işveren markası endeksi dikkate alınarak seçiliyor.

Çalışan bağlılığı hakkında neler yapıyorsunuz?

Yves Rocher Türkiye olarak gücümüzü; markamızın doğaya ve kadına saygılı DNA’sını özümsemiş ve marka çalışanı olmanın ötesinde ürünlerimizin  sadık kullanıcısı olan çalışanlarımızdan alıyoruz. Bu sebeple çalışanlarımıza ürünlerimizi öncelikli olarak deneme imkanı sunuyoruz ve aylık olarak yenilenen yüzde 50 indirimli ürün alma hakkı veriyoruz.

Karar süreçlerinde saha ekiplerimizin vereceği geri bildirimlerin ne kadar kıymetli olduğunun bilinciyle merkezi karar almaktansa ekiplerimizin katılımlarıyla karar alıyoruz. Genel Müdürümüz ve Yönetim Kurulu yapımız ile saha ekibimiz arasında son derece açık bir iletişim var ve her iki ayda bir tüm Türkiye’deki mağaza müdürlerimiz ile Yönetim Kurulu ekibi dahil olmak üzere bir araya geliyoruz.

Türkiye’de perakende sektöründe turn-over oranı yaklaşık yüzde 80 olarak biliniyor. Biz yüzde 22 olan turn-over oranımızla fark yaratıyoruz. Düşük turn-over oranı sayesinde her toplantımızda yola beraber çıktığımız arkadaşlarımızın birçoğuyla başarılarımızı tekrar ve tekrar kutluyoruz. Yılda bir kez tüm Türkiye’den 500’e yakın çalışanımızı bir araya getirerek başarılarımızı kutladığımız, 5. ve 10. yılını dolduran ekip arkadaşlarımızı onurlandırdığımız ve mağaza performans ödülleri verdiğimiz bir ulusal toplantı yapıyoruz. Bu toplantılarda hep beraber başarıyı kutlarken tüm ekibimizin şirketimizin gelecek planlarını öğrenmesini ve sahiplenmesini amaçlıyoruz. Böylelikle ortaklaşa yarattığımız başarılara imza atıyoruz.

Merkez ofisimiz büyük bir saha operasyonuna destek veren nispeten küçük bir yapı, ancak sahadaki hayatımızın daha kolay ve kusursuz yürümesine çok önemli bir destek veriyor. Tamamı Fransız sermayeli bir şirket olduğumuz için merkez ofisimiz düzeyinde yabancı şirket olma hissini sürekli gelen yabancı yönetici ziyaretlerimiz ve telekonferanslar sayesinde sıkça hissediyoruz. Bu tip uluslararası ortamlarda çalışanlarımızın kendilerini İngilizce ile ifade edebilmelerine olanak sağlamak adına ofisimizde haftanın dört günü farklı seviyeler için İngilizce sınıf eğitimleri ve konuşma sınıfları organize ediyoruz.

Parçası olduğumuz Groupe Rocher ve Yves Rocher markası olarak genç nüfuslu bir ülkede yüzde 80’i yeni kuşaktan çalışanlara sahip bir firma olarak bunun değerini biliyoruz ve yeni kuşağın beklentilerini anlamak adına onlarla beraber çeşitli toplantılar (workshoplar) düzenliyor, onların beklentilerini gelecek stratejilerimize entegre ederek yeteneklerini en iyi şekilde ifade edecekleri ortamlar yaratmaya çalışıyoruz.

Doğaya ve kadına saygılı bir marka olarak sağlıklı yaşam algısı markamızın da özünde mevcut. Bundan yola çıkarak sürekli oturarak ve bilgisayar başında çalışan merkez ofis ekiplerimize sağlıklı yaşamı teşvik etmek amacıyla her yıl 1000 TL’lik bir spor desteği sağlıyoruz.

İşe alım süreçlerimizde tüm mülakatlarda İnsan Kaynakları olarak sürece dahil oluyor ve sektördeki diğer örneklerden farklı olarak güzellik uzmanı arkadaşlarımızdan başlamak üzere  vakalar üzerinden konuşuyoruz. Perakende matematiğine ilgili, bizimle çalışmaya istekli, markamızın özünü yansıtan  ve potansiyeli yüksek isimleri aramıza kazandırmayı hedefliyoruz.

Şu an ne tür projeler yürütüyorsunuz? Gelecek dönem projeleriniz arasında neler var?

Bizim için ekiplerimizin mutluluğu önceliklerimiz arasında. Bu kapsamda özel günlerde onları mutlu edecek ve marka ile bağlarını kuvvetlendirecek bir fırsat olarak özel doğum günü Yves Rocher Ürünü Satın Alma Limiti tanımlıyoruz.

Mağaza müdürlerimizin ölçümlenmesinde ve gelişimlerinde rol oynaması adına hem yetkinlikleri hem de kilit performans göstergelerini içeren performans karneleri oluşturarak devreye alacağız. Bu sayede gelişim alanlarını daha net görerek yatırım yapabileceğiz.

2018 yılı eğitim tarafında uzun zamandır bizimle olan ve performansı ile fark yaratan güzellik uzmanlarımız ile Yönetim Kurulu olarak her çeyrek bir kez bir araya gelebileceğimiz bir yıl olacak. Bu zamana kadar müdürlerimiz düzeyinde daha sık yürüttüğümüz iletişimi artık güzellik uzmanlarımız ile de hayata geçireceğiz.

Bizim için sistemlerimizi otomatize etmek önemli konulardan biri. Bu kapsamda altyapı yatırımlarımız oluyor. Vardiya planlarının otomatik ortamda yapılmasından mağaza giriş çıktılarının modern teknolojilerle takip edilmesine, izin taleplerinin 800 kişi tarafından self servis şekilde girilmesine kadar değişik projeleri hayata geçirmeye, böylece daha az manuel iş gücü ile hızlı ve sağlıklı raporlama sistemleri geliştirmeye çalışıyoruz.