Akyurt Mağazacılık AŞ, Ankara’nın büyük gıda zincirlerinden biri. Şirket şu an 14 farklı noktada süpermarketleri ile hizmet veriyor. “Kendimizi maraton koşucusu olarak görüyoruz.” diyen Akyurt Mağazacılık İnsan Kaynakları Müdürü Gürol Gürses, sektörün sorunları ve şirket ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Şirketiniz hangi alanda faaliyet gösteriyor?
Akyurt, perakende alanında zincir marketçilik yapmakta olan bir gıda şirketi. Şu an Ankara’ da 14 farklı noktadaki süpermarketleri ile müşteri memnuniyeti sağlamakta olan Akyurt, 2005′ deki yatırımlarının büyük bir kısmını hizmete sokmuş olup, 15nci mağazasını Eylül 2005 döneminde hizmete sokacak.

Şirketinizin sektör içindeki konumu nedir?
Başkentin büyük ve iyi zincirleri arasındayız. Büyüklük anlayışımız çok farklı, her bir süpermarketimizi “nitelikli ve istikrarlı hizmet vererek para kazanmak” düsturu ile işletmekteyiz. Satış alanı ister 700 M? olsun, ister 1700 M? eğer bir marketimiz, oraya yapılan yatırımı amorti edebiliyor, etkinlik, verimlilik ve karlılık bakımından öngörülen-ölçülebilir performans kriterlerini gerçekleştirebiliyorsa bizim için büyüktür.

Sektörün en önemli sorunu sizce nedir?
Sektörün çok daha önemli sorunları muhakkak var. Ama ben İnsan Kaynakları penceresinden bakmak istiyorum. Başkentteki yerel zincirlerde nitelikli ve eğitimli insan çok fazla değil. Özellikle yönetim kademeleri sektörün içinden gelen, reyonlarda çalışarak kariyer yapan insanlardan oluşmakta. Bunların arasında ön lisans ve lisans eğitimi almış olanların sayısı çok az. Tecrübeyi yadsımak elbette ki mümkün değil. Ancak içinde bulunduğumuz rekabet ortamı mesleki birikimin ve tecrübenin yanında, özellikle satış alanlarındaki yöneticiler için asgari lisans eğitimini de gerektiriyor. Bu nitelikte insanları sektöre kazandıramıyoruz. Sektör yerel bazda çalışma koşulları bakımından cazip değil. Eğer yerel zincirler nitelikli işgücü için cazibe merkezleri olmayı başaramazlar ve yönetim kademelerinde bu insanlara yer vermezlerse, kayıt dışı, işgücü kaybı, yüksek oranlı personel devri, hantal organizasyonlar, yanlış yatırımlar gibi sorunlarını çözemeyeceklerdir.
Ülkemizde kişi başına düşen süpermarket alışveriş alanı çok düşük, sanırım Avrupa’ da bu alan bizdekinin 10-12 katı daha büyük. Sektör sürekli büyüyor, Türkiye ekonomisi bu büyümeyi kaldıracak düzeyde. Sektörde yeni iş olanakları çok fazla, genç üniversite mezunu insanları biz sektöre bekliyoruz. Özellikle de yerel zincirlere.

Şirketinizde kaç kişi çalışıyor?
Akyurt, son iki yıldır bir önceki yıla oranla %35 civarında büyüyen bir aile. Bugün için Akyurt’ta 470 kişi çalışmakta. Çoğunluğu bizzat operasyonlarımızın içinde görev almakta olan reyon elemanları, kasiyerler, kasaplar, manavlar, şarküteriler, depocular ve diğer meslek grupları. Şirketimizin idari kadrolarında çalışan sayımız çok fazla değil. Hantal ve şişirilmiş bir karargahtan özellikle kaçınıyoruz. İş süreçlerimizi operasyon alanlarında, yani mağazalarımızda yapılandırmaya özen gösteriyoruz.

Şirketinizin organizasyon yapısını anlatabilir misiniz? Hangi departmanlarınız var?
Organizasyonun başında genel müdür var. Kendisi aynı zamanda yönetim kurulunda yer almakta. Yönetim Kurulundan çıkması gereken kararları bekleyerek zaman kaybetmiyoruz. Akyurt’ ta bu süreçler oldukça hızlıdır. Genel müdüre bağlı olarak çalışmakta olan Satın Alma ve Pazarlama, Satış, Mali İşler ve İnsan Kaynakları olmak üzere dört ana departman var. BU departmanlar istikrarlı bir satışı gerçekleştirmek için müşteri istek ve beklentilerine yönelik stratejiler planlayarak, yapılması gerekli iş ve işlemleri icra ederler. Bu departmanların sevk ve idaresi Yönetim Kurulu gözetiminde ve genel müdürün koordinasyonu ile profesyonel yöneticiler tarafından yapılmakta.

Uzun vadede şirket adına planlarınız neler?
Akyurt olarak üzerinde en çok durduğumuz ve sık sık vurgu yaptığımız bir şey var ki o da “istikrar”. Uzun vadede istikrarlı bir büyüme hedefliyoruz. Ülke ekonomisindeki değişimleri ve sektörel gelişimleri yakından takip ediyoruz. Bütün yeni yatırımlarımızı öz sermayemizle yapmaya özen gösteriyoruz. Şimdilik Başkent sınırlarında büyümekteyiz, ancak diğer şehirlerde yaşayan insanımıza da nitelikli ve istikrarlı hizmeti götürme arzusundayız. Bu arzumuz bugün için zamana yayılmış, somut projeler olarak beklemekte.

Şirketinizde çalışacak adaylarda ne gibi özellikler arıyorsunuz?
Akyurt ailesine girecek adaylar öncelikle net olmalı. Tutarsız davranışlar sergilememeli, iyi niyetli ve mert olmalı. Çalışma arzusu olan kişilere bilmedikleri ve daha önce hiç yapmadıkları bir işi sevdirmek, öğretmek, gelişmelerine katkıda bulunmak ve katma değer üretmelerini sağlamak çok zor değil. İnsana yatırım elbette ki tartışılmaz bir gerçek. Ancak yatırım yapacağımız insanın da tutarlı, iyi niyetli ve en önemlisi istikrarlı olması gereklidir. Eğitim, iletişim, tecrübe, algılama ve benzeri diğer nitelikler zaten işimizin ve sektörümüzün gereğidir.
Çalışanlarımızın bedensel olarak işyerinde ve işinin başında bulunması bizi tatmin etmiyor. İşine beynini ve yüreğini koymasını istiyoruz. Bunu sağlamak için mevcut koşulları zorluyoruz. Bir taraftan Onların kullanamadıkları kapasitelerini ortaya çıkarmak için beraberce uğraşıyor, diğer taraftan bunu teşvik etmeye çalışıyoruz.

İnsan Kaynakları departmanınızın işleyişinden bahseder misiniz? İşe alım, performans değerlendirme süreçleri nasıl işliyor?
Departman olarak politika ve stratejilerimiz belirlenmiştir. İşlerimizi teknik, idari ve davranışsal olarak aralarındaki armoniyi bozmadan böldük. Bu bölümlerden sorumlu uzman arkadaşlarımız var. Bana bu bölümler arasındaki armoniyi canlı tutmak ve günlük işlerin kararlarını vererek, gerektiğinde dağılımını yapmak, açık noktalarda devreye girmek ve geribildirim almak kalıyor.
Marketlerimizin organizasyon şemaları çıkarılmış, kadroları oluşturulmuştur. Hangi pozisyonda kaçar kişi ile çalışılacak, hangi sezonda bu sayı ne olacak belirlenmiştir. Eğer açık pozisyon olursa, işe alımlarımızda öncelikle açık pozisyonlarımızı ve açık pozisyonların görev tanımlarını önümüze koyarız. Bu pozisyonların yedeklemesi yapılmış ise derhal devreye sokarız. Aksi durumda iş başvurularından nitelikleri ve yetkinlikleri uygun olanları mülakata alırız. İş başvurularında en çok üzerinde durduğumuz konu samimiyet, sadakat ve istikrardır. Mülakat sonucu işe alımı yapılan aday kısa süreli bir oryantasyon eğitimine tabi tutularak, çalışacağı işyerine gönderilir ve yöneticisine teslim edilir.
İş başvurusu yapan herkes her şeyden önce birer insan ve bizim için muhtemel müşterilerdir. Adaylarımıza bu gözle bakarız. Bizimle çalışmak için müracaat eden tüm adaylarımıza, mağazalarımızda müşterilerimizin gördüğü ilgi ve alakayı göstermeye gayret ederiz. Akyurt olarak bunu normal bir davranış olarak kabullendik. Bunun sonucudur ki Kariyer.net tarafından Ankara Bölgede, 2004 yılı İnsana Saygı Ödülü ile ödüllendirildik.

Kariyer.net’ten nasıl yararlanıyorsunuz?
Yaklaşık üç yıldır Kariyer.net’ le beraberiz. Kariyer.net in kullanıcı sayısı çok fazla, bu da istenildiğinde farklı nitelikte ve tecrübede insana, hızlı bir şekilde ulaşma olanağı sağlıyor. Son iki yılda yeni yatırımlarımızı hayata geçirirken Kariyer.net’ in çok yardımı oldu. İhtiyaç duyduğumuz pozisyonu Kariyer.net’ e çıktığımızda çok fazla başvuru alıyoruz. Bu başvuruları hızlı bir şekilde değerlendirmeye başlıyoruz. Mülakatlar da dahil olmak üzere istihdam kararına kadar bütün süreci Kariyer.net üzerinden takip ediyoruz. Notlarımızı elektronik ortamda alıyoruz. Bu bizim için büyük kolaylık. Kasap, manav, şarküteri gibi meslek ehli grup elektronik ortamı henüz tanımıyor. Ama zamanla bu sorunun da aşılacağı düşüncesindeyim. Kariyer.net bu konuda da gerekli çalışmaları yapıyor. Kariyer.net Ankara Bölge ile sürekli irtibat halindeyiz. Sıkıntılarımızı can kulağı ile dinliyor ve yardımcı oluyorlar. Kariyer.net’e bu vesile ile Akyurt adına teşekkür ediyorum.

Ankara’daki iş hayatını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Başkentte iş hayatı bence biraz hantal. Siyasetin ve bürokrasinin yansıması var. Dünyada ve ülkemizde değişim çok hızlı. Akyurt olarak ekonomik gelişmeleri ve sektörel dinamikleri yakından takip ediyoruz. Yeni yatırımlarımız elbette ki var. Bunları zamana yaydık. Yatırım konusunda da istikrarlı hareket ediyoruz. Başkent sektörel gelişim bakımından çok hızlı. Yeni pazarlardan çok mevcut pazarları güçlendirmek adına yatırımlar yapılıyor. Bu durumu ‘herkes kalesini sağlama almaya çalışıyor’ şeklinde yorumluyorum.
Gerek ülke içindeki rakipler ve gerekse dışarıdan gelmesi muhtemel rakipler pazarı çok dalgalandırıyor. Bu dalgalanmalar özellikle küçük zincirlerde yıkıcı rekabeti tetikliyor. Bu durum Ankara’ da böyle. Bir taraftan sektördeki boşluğu doldurmak adına yeni yatırımlar yapılırken, diğer taraftan faaliyete geçmiş yatırımların birbirini fiyatla vurmasını üzücü buluyorum. Fiyat düşürmenin tıkandığı noktada hizmet kalitesi ve çalışan niteliğinden taviz veriliyor. Toplam pazarı arttırmak mümkün olamayacağından işini iyi yapanların, yaptıklarını ölçebilenlerin ayakta kalacağını ve pazarı paylaşacaklarını düşünüyorum. Kanaatimce diğerleri önümüzdeki 3-5 yıl içinde el değiştirecekler ve büyük lokomotiflerin vagonları olacaklardır.