Gittigidiyor Genel Müdürü Cenk Angın, e-ticaret’in gün geçtikçe yaygınlaştığına dikkat çekiyor. Yeni internet kullanıcılarını potansiyel müşteri olarak gördüklerini belirten Angın, sektörün yoğun temposu içinde yeni projelere odaklanarak Gittigidiyor’u daha da büyütmeyi hedefliyor.
 
Uzun yıllar kurumsal firmalarda mali işler müdürü olarak çalışan başarılı yönetici Cenk Angın, 3.8 milyondan fazla kayıtlı üyesi olan Türkiye’nin en işlek alışveriş merkezi Gittigidiyor’da 2007 yılında mali işler müdürü olarak çalışmaya başlar. 7 ay içinde Genel Müdürlük görevine atanır. Çalışma hayatı boyunca her zaman çalıştığı işin, sektörün durumundan kendine vazife çıkardığını belirten Angın,görevini yürüten Angın, Gittigidiyor’da önceliği organizasyon yapısını geliştirmeye ve bilgi arşivini raporlamaya verir. Cenk Angın’la tüm bu süreçler, yeni hedefleri, ve kariyeri üzerine konuştuk.
 
Mühendislik eğitiminizin ardından mali işler üzerine yoğunlaşmaya nasıl karar verdiniz?
TED Ankara Koleji’nin ardından ODTÜ Makine Mühendisliği’ni bitirdim. Aynı yıl işletme mastırına başladım ve 1997’de eğitimimi tamamladım. Askerliğin ardından Pamukbank’ın MT programına katılmıştım. Mezun olduktan sonra mühendislik yapmadan analitik yeteneklerimi kullanmak istediğim için bankacılığın iyi bir başlangıç olduğunu düşündüm. Finans alanında kariyer yapmak isteyenler için bankacılık ve bağımsız denetim sektörleri halen çok isabetli seçimlerdir. Pamukbank’ta Kurumsal Müşteri Temsilcisi olarak çalışmaya başladım ve 1 yıl çalıştıktan sonra 2000 yılında Anadolu Grubu’nda İç Denetim Uzmanı oldum, Türki Cumhuriyetler’de Coca Cola Şişeleme denetimlerini yaptım. 2003 yılında Anadolu Grubu’nda Efes’e geçtim ve Efes’in Sırbistan’da aldığı bir bira fabrikasına mali işler müdürü olarak gittim. Ardından bir fabrika daha alınınca ülke mali işler müdürü oldum. 2005 yılında Anadolu Grubu Samsung’un distribütörlüğünü alınca Samsung Mali İşler Müdürü olarak görevime devam ettim.
 
Gittigidiyor’da çalışmaya nasıl başladınız?
2007 Şubat ayında Gittigidiyor’da Mali İşler Müdürü olarak çalışmaya başladım. İşe başlamamdan 7 ay sonra da genel müdürlük görevini üstlendim.
 
Görevinize başladığınızda hangi konulara öncelik verdiniz?
Gittigidiyor’a genel müdür olduğumda ilk fark ettiğim eksiklik iş modelinin epey bir büyüdüğü halde organizasyon gelişiminin eş zamanlı olmayışıydı. İş daha hızlı büyümüş, organizasyon yapısı ise birkaç adım geride kalmıştı. Öncelikle bu konu üzerine çalıştık. Olması gereken organizasyon şemamızı kağıt üzerinde oluşturduk, sonuç olarak bizim ürünümüzü üreten, kodlayan departmanda önemli bir iş gücü eksikliği vardı. 2007 yılının son döneminde organizasyonumuzu yapılandırmaya başladık ve büyüme dönemimiz daha yeni yeni duruldu.
 
 Organizasyonu yapılanma sürecinde nelere dikkat ettiniz?
Hızlı bir şekilde işe alım yaparken şirket kültürünün devamını, yeni ve eski çalışanların uyum içinde çalışmalarını sağlamaya dikkat ettik. İşin geldiği noktayı kaldırabilecek bir yapılanma oluşturmayı hedefledik ve başardığımızı düşünüyorum.
 
Sektörünüzün en büyük zorluğu sizce nedir?
Sektör benim bilmediğim bir sektördü ve ilk baştaki zorluğu buydu. Ayrıca internet acayip dinamik, hızla gelişen bambaşka bir dünya. Bazı sektörler vardır, işleyişleri belirlidir, işleyiş öğrenilince iş biter. Ancak internet böyle bir sektör değil çok hızlı değişiyor, hıza ayak uydurup takip etmek gerekiyor. İnternet sektörü henüz büyümesini tamamlamadığından sektörle birlikte sürekli büyümemiz gerekiyor.
 
2009 yılında hangi hedeflerle yola çıktınız?
Geçmişte ne yapıldığını görmeden ileriye bakmak mümkün olmuyor.Bugüne kadar ne yaptığımızı net bir şekilde görmemiz için bilgileri doğru arşivlememiz, raporlamız lazımdı. 2009’da daha çok datalarımızı raporladık. Bu aşama, en az yapılanma aşaması kadar önemli ve yorucuydu. Gittigidiyor olarak çok büyük bir bilgi arşivine sahibiz, bu bilgileri çok çeşitli sorgulamak da mümkün. Yolumuzu kaybetmeden doğru noktalara odaklanmamız gerekiyordu. Bu yüzden bilginin arşivlenmesi ve nasıl taranması gerektiğine çok kafa yorduk. Önemli bir dönemi daha başarıyla tamamladığımızı düşünüyorum, şimdiden meyvelerini toplamaya başladık.
 
2009 çoğu firma ve sektör için zorlu bir yıldı. 2009 yılı Gittigidiyor için nasıl geçti, farklı uygulamalarınız oldu mu?
2009 yılında ekonomik kriz var diye çok fazla iş yapış şekillerimizi değiştirmedik. Organizasyonel yapılanmamıza ara vermedik, ücret azaltılması veya işten çıkartma gibi radikal kararlar almak zorunda kalmadık. Sadece büyüme oranlarını kaybetmemek adına bir takım pazarlama enstrümanları kullanmaya başladık, bunların başında indirim kampanyaları geliyor. Bunlar aslında klasik uygulamalar ama biz ilk defa uyguladık ve oldukça verim aldık. 2009 yılını TL’de yüzde 30 gibi bir büyümeyle kapatacağız, sadece geçtiğimiz yıllara göre az bir büyüme olacak. 2009 piyasalar açısından zorlu bir yıldı şeklinde değerlendirirsek yüzde 30’luk büyümenin önemli bir başarı olduğunu düşünüyorum.
 
Çalışma isteğinizi, motivasyonunuzu nasıl yüksek tutarsınız?
Motivasyonumu çok fazla dış faktörlere bağlamamaya çalışıyorum çünkü bu sistemin çalışmadığını gördüm. Her zaman eksik kalan bir şeyler oluyor bunların
motivasyonunuzu etkilemesine izin verirseniz mutlu ve motive olamazsınız.. Bunu gördüğüm noktada bunlara takılmamaya karar verdim ve açıkçası hayat böyle daha kolay ve keyifli. Benim motivasyonumu etkileyen şeyler tamamen işle ilgilidir. Bir şey başaramamaktan demotive olurum.
 
Çalışma temponuz hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Sabahları sekizde ofiste olurum, daha erken geldiğim dönemler de olur. Öğle yemeğinde pek çıkmam, ofiste yerim, akşamları da genellikle sekiz gibi çıkarım. Gün içinde tazelenmek adına yaptığım bir şey yok, tam tersi çalışarak motive olurum. Yeni atandığım firmalarda ilk yılımda daha uzun süreler çalışıyorum. Son aylarda bir bebeğimiz olduğu için evden çalışmayı tercih etsem de genel olarak evde çalışmamaya özen gösteririm. Bir de özel zamanlarda e-postalarıma bakabileceğim cihazlar kullanmıyorum, ofis dışında e-posta okumam, çok acil bir durum olursa telefonla iletişim kurarım. En çok buna dikkat ediyorum. Ofisten çıktığım zaman işle ilgilenmemeye çalışıyorum çünkü zaten uzun süreler çalışıyorum.
 
İş hayatınız boyunca verdiğiniz en zor karar neydi?
Eski çalıştığım firma beni Sırbistan’da bir fabrikaya mali işler müdürü olarak göndermek istemişti. O dönemde operasyon ve mali tecrübem az olduğundan yurtdışına gidip gitmeme kararını verirken çok zorlanmıştım. Gittiğimde odamda sadece bir masa, sandalye, not defteri ve kurşun kalemler vardı. Fabrikada kimse İngilizce bilmiyordu ve ben de Sırpça bilmiyordum. Çok uzun saatler çalışmak zorunda kalmıştım, sonra yavaş yavaş eksikleri tamamladım. Yurtdışına gidiş kararım aldığım en cesur karardı, oradaki çalışma hayatım da iş hayatımdaki en zor dönem oldu.
 
Sektörünüzün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Sektörün geleceğini çok parlak görüyorum. Sektörle ilgili rakamlara baktığınız zaman sektörün nereye gidebileceğini çok net görebiliyorsunuz. Türkiye’de 27 milyon internet kullanıcısı var. Bu kullanıcı rakamlarıyla Türkiye, Avrupa’da 7.sırada yer alırken, internette geçirilen süreye bakıldığında 1. sırada yer alıyor. Nüfusla kıyasladığımızda kullanıcı sayısının artışını kaçınılmaz görüyoruz. İnterneti kullanmaya başlayanlar da internetten alışveriş yapmaya başlıyorlar sonrasında internetten satış yapmak isteyenler artıyor. Sektör büyüyor ve uzun süre daha büyümeye devam edecek. Yeni internet kullanıcılarının tamamı da bizim hedef kitlemizi oluşturuyor.
 
Sektörünüz özellikle gençlere ne gibi iş fırsatları sunuyor?
e-ticaretten bahsedersek sektör kendi içinde zaten iş fırsatları sunuyor. 

3 milyon 800 bin kullanıcımız var, bu kişiler için Gittigidiyor’dan satış yapmak bir iş imkanı. Hayatını Gittigidiyor’da satış yaparak kazanan birçok insan var. Sektör dışarıdan kolay gibi görünüyor, birçok kişi kendi altyapısını kurmaya çabalıyor ama dışarıdan göründüğü gibi basit değil süreçler. Pek çok girişim oluyor ama çoğu da başarısızlıkla sonuçlanıyor. İnternet sektörü daha oturmadı, halk buna alışık değil, iş yapılamıyor gibi bir algı yaratılmaya çalışıyor. Oysa alakası yok, kolay görüp girişim sayısı arttıkça başarısız olan sayısı da artmış oluyor.
 
Yönetici olmanın bir başarı sırrı var mı?
Başarılı olmak için belli bir potansiyelin olması gerekiyor ama potansiyeldeki açığı daha çok çalışarak kapatmak mümkün. Çalışma hayatım boyunca her zaman işin, sektörün durumundan kendime vazife çıkardım. Bazı profiller vardır hep ne yapmasını söylemeniz gerekir. Bazılarına da durumu anlatmanız yeterlidir onlar durumu anlayıp bir sonuç çıkarır, çözüm bulur ve yaparlar. Ben hep ikinci profilde olmaya gayret ettim. Bir de yönettiğim işin parasını harcarken de kendi işim gibi harcarım. Bu felsefeyle hareket edildiğinde yanlış yapma olasılığı azalıyor.
 
 
Birlikte çalışacağınız yöneticileri seçerken nelere dikkat edersiniz?
İyi eğitimli, işe konsantre, yaptığı işle motive olabilen, durumdan vazife çıkarabilecek,  kolay çalışılabilen, dinamik profilleri tercih ederim.
 
Hangi hobilerle ilgileniyorsunuz?
En büyük hobim motosiklet kullanmak, 20 yıldır motor kullanıyorum. Arabalara meraklıyım, hiçbir işim olmadan arabayla veya motorla gezmeye bayılırım. Motorla işe geldiğim de oluyor. Şimdi bir de yarış bisikleti aldım kendime. Önümüzdeki yaz, ara sıra işe bisikletle gelmeyi planlıyorum. Evde balık pişirmeyi çok severim, haftada iki akşam ben özel olarak balık pişiririm. Motogp’deki motor yarışlarını takip eder, televizyonda mutlaka izlerim.
 
Bu alanda bir kariyer yapmasaydınız ne yapardınız?
Yine finansla ilgilenirdim ama bir daha hayata gelsem mutlaka avukat olurdum çünkü hukukla ilgili konuları seviyorum.
 
Gittigidiyor’un yakın dönemdeki öncelikli hedefleri neler?
İşi büyütmeye devam etmeye çalışıyoruz, eski büyüme oranlarımıza biran önce geri dönmek istiyoruz. Şu an tek odak noktamız ölçeğimizi arttırmak. Çünkü elimizde çok büyük bir potansiyel var, daha yolun başındayız diye düşünüyorum.
 
Son dönemlerde en büyük ilgi alanınız en çok zaman ayırmak istedikleriniz neler?
Yeni bebeğimiz olduğu için özellikle hafta sonu çalışmamaya gayret ediyorum. Eve gidince de zamanımın büyük çoğunluğunu onunla geçiriyorum.
 
Kısa Kısa
 
En sık ziyaret ettiğiniz siteler?
Cimri.com, motogp.com, uzmantv.com, timsah.com, gittigidiyor.com
 
Takip ettiğiniz dergiler var mı?
Digital Age, Bilgi Çağı.
 
En sevdiğiniz yemek?
Izgara levrek.
 
Favori tatil mekanınız?
Fethiye.
 
Seyahat etmeyi sever misiniz?
Bayılırım; yaz kış fark etmez, neresi olsa giderim.