Kaan Sekban'ı nasıl bilirsiniz?

Hak ettiğini düşündüğü terfiyi alamayınca iş hayatını kökten değiştiren bir isim Kaan Sekban… Önce oyunculuk eğitimi alan, ardından kendi odasında çektiği canlı yayınlarla ve skeçlerle sosyal medya fenomenine dönüşen Sekban, bu aralar yaptığı stand-up gösterileriyle dikkat çekiyor. Uzun yıllar plaza insanı olarak çalıştıktan sonra hayallerinin peşinden koşan Sekban, “Herkes hayalinin peşinden gitsin mutlaka! Ama çok iyi etüt etmek şartıyla! Çünkü hayalin en güzel hali, hayal hali” diyor.

Beyaz yakalı çalışanların herhangi bir klasik çalışma gününü canlandırdığı videoları ve ailesiyle yaşadığı evin odasında yaptığı talk şovlarla, kısa zamanda sosyal medya fenomenine dönüşen Kaan Sekban, aslında bankacılık sektörüne yıllarını veren eski bir beyaz yakalı.  Hak ettiğini düşündüğü terfiyi alamayınca kurumsal dünya ile olan gemilerini yakan Sekban, aslında pek çok kişinin yapmaya cesaret edemediği bir şeyi yapıyor ve önce istifasını veriyor, ardından da hayalini kurduğu şeyleri yapmak üzere yola çıkıyor.

Bugün yaptığı stand-up gösterilerinde yüzlerce kişiyi gülümseten, çok yakında da bir müzikal projesinde yer alacağını müjdeleyen Kaan Sekban’la kariyerini, kariyerindeki dönüm noktalarını ve sosyal medya fenomenliğine yükselişini konuştuk.

Yaptığınız canlı yayınlarla ve skeçlerle kısa zamanda pek çok kişi tarafından ilgiyle takip edilir hale geldiniz. Bu kadar tanınmadan önce ne yapıyordunuz? 

Bankacıydım. “Bankacı olmak” istediğini zanneden bir bankacı. Sonraları içimdeki en büyük aşkın oyunculuk olduğunu fark ettim diyelim.

Bir gün işten ayrılmaya karar verdiniz… Sizi bu kararı almaya iten ne oldu? Yani kırılma noktanız neydi?

Hak ettiğimi düşündüğüm bir terfiyi alamayınca gemileri yaktım tam anlamıyla. Neşeli olduğum için, terfi pozisyonuna uygun görülmedim. Ben de neşemi başka yerlerde kullanmaya karar verdim.

İşini değiştirmek pek çok kişinin hayalidir. Ancak ev kirası, masraflar derken pek çok neden, bu hayallerin peşine gitmekten alı koyar insanı. Siz nasıl cesaret ettiniz? Anneniz, “Oğlum bari, ikisini bir arada götür” gibi bir cümle kurmadı mı?

Tabi ki ailem başta bunun bir hobi olduğunu düşündü. Daha doğrusu hobi olarak kalmasını umdular. Haklı nedenleri vardı tabi. Türkiye gibi bir ülkede sanatçı olmak kolay değil. Hele belli bir yaşın üstünde ortalama tipi olan bir adamsanız çok daha zor. Biz de orta halli bir aileydik, ben annemlerin yanına taşındım. Finansal olarak zor süreçlerden geçtik. Biraz üzdüm onları.

Peki, sizce kariyer ne anlama geliyor?

Dünyanın en büyük aldatmacası! Pozisyon olarak yükseldikçe insanın kendini daha değerli sandığı bir oyun bahçesi benim için. Gerçek anlamda “kariyer” insanın içindeki aşkı keşfedip onun peşinden koşması ve ne kadar insanın hayatına dokunabildiği ile ilgili. Üstelik bunun ille de sanatla falan olmasına gerek yok.

Yeni bir yola çıkmaya karar verdikten sonraki süreciniz nasıl gelişti?

Çok tökezledim, çok kapı da kapandı suratıma. Ama bu süreçte pes etmeden çalışmaya ve üretmeye verdim kendimi. Evden yaptığım canlı yayınlar ve beyaz yaka skeçleri tam anlamıyla kabak çiçeği gibi açıldığım zamanlardı… Sonra kitap ve gösteriler derken, çorap söküğü gibi geldi her şey…

Yaptığınız videoların bu kadar tutacağını düşünmüş müydünüz?

Çok kişiye hitap edeceğini biliyordum. Hepimizin yaşadığı şeyler hep aynı çünkü.

Stand-up gösterilerine nasıl başladınız?

Instagram üzerinden yaptığım canlı yayınlarda insanlardan güzel tepkiler alıyordum sonra birkaç stand-up izledim. En son berbat bir gösteri izlemiştim. O noktada dedim ki, “Bu yapıyorsa ben de yaparım.” Büyük bir heyecanla attım kendimi sahneye ve o anda sahne için yaratıldığımı anlamış oldum.

İçerisinden çıktığınız beyaz yakalılar bu gösterilerin hem ana malzemesi hem de seyircisi. Çalışanları ve plazaları görünce ne hissediyorsunuz? 

Açıkçası öyle büyük anlamlar yüklemiyorum! Yani, “Vay be bir zamanlar buralarda ben de vardım ama şimdi bak konuşma yapmaya geliyorum” gibi arabesk duygulara girmiyorum. Binalar, salonlar hepsi bir araç. Asıl olan insan ve seyirci artık benim için, kocaman bir aile olduk hepimiz ve her seferinde başka başka güzel insanların karşısına çıkmak olarak bakıyorum sürece…

Yeni bir projeniz var mı? Gelecek dönemde yapmayı istediğiniz şeyler neler? 

Bu herkesin olduğu bir soru. Şimdi ne yapacaksın peki, diyor herkes. Oysa daha yolun başındayım ve daha stand-up gösterimi uzun seneler yapmak niyetindeyim. Müzikal de yine beni sevenlerin sorduğu bir soru. Bir müzikal projesine başladık ama çok yeni ve netleşmeyen bölümler var, çok detay vermeyeyim ama inşallah bu sezon bir de müzikal yapacağım.

Son olarak, hayalinin peşinden gitmek isteyenlere ne tür bir tavsiyede bulunursunuz?

Herkes hayalinin peşinden gitsin mutlaka. Ama çok iyi etüt etmek şartıyla! Çünkü hayalin en güzel hali, hayal hali. Onu gerçekleştirmeye çalışınca hayalkenki pembelikler bir anda griye dönüyor. Herkes aşağı çekmeye çalışıyor sizi. Para kaybediyorsunuz, düşüyorsunuz, bazen kalkmakta zorlanıyorsunuz… Bunlara hazırlıklı olup pes etmeden çalışmaya hazır olan herkes hayalinin peşinden koşsun derim.