Neden sınav kaygısı yaşıyorum? Sınav kaygısıyla nasıl baş edebilirim?

Sınav kaygısı, sınav anında sorularla ilgili olmayan birtakım düşüncelerin zihne gelerek sınava yönelik dikkati azalttığı bir durum. Akademik başarıyı negatif yönde etkileyebilen bu durum, kişinin sınav anında çaresiz hissetmesine sebep olur. Peki bu olumsuz durumun senin için bir avantaj olabileceğini hiç düşündün mü?

Akademik başarı, gelecekte sahip olacağın mesleğin statüsünü, gelir ve refah düzeyini belirleyen önemli unsurlardan bir tanesidir ve bu başarı sınavlarla ölçülmektedir. Sınavlardan elde edilecek başarılara hem bireysel hem de toplumsal açıdan çok fazla anlam yüklenmektedir. Dolayısıyla sınavı yalnızca birkaç saat içinde gerçekleşip biten bir deneyim olarak görmemen, hayatınla ilgili önemli bir dönüm noktası olarak görüyor olman ve sınav kaygısı yaşıyor olman çok da yersiz değildir. Evet haklısın, sınav neticesinde elde edeceğin akademik başarı hayatının nasıl bir yöne gideceğini etkilemektedir. Fakat bu etki unsurlarından yalnızca bir tanesidir.

Sınav kaygısı yaşadığımı nasıl anlarım?

Sınavlara yüklenen anlam ve önem arttıkça sınav kaygısı belirtilerinin arttığı bilinmektedir. Sınav kaygısında, bilişsel ve duygusal alanlarda yoğunlaşmalar gerçekleşmektedir. Bu kaygı sınav anında;

  • Zihninin sınav harici düşüncelerle meşgul olmasına,
  • Sınavın başarısızlıkla sonuçlanacağını düşünmene,
  • Sorulara takılıp kalmana,
  • Başına birtakım olumsuzluklar geleceğini düşünmene,
  • Kendi yeteneklerine güvenememene
  • Gergin hissetmene,
  • Korkmana,
  • Öfkeli hissetmene sebep olabilmektedir.

Bu duygu ve düşünceleri belirli bir noktaya kadar yaşamak olağan ve kabul edilebilirdir. Fakat bu durum hayat kaliteni etkilemeye başladıysa, sınav anında kalp çarpıntısı, bulantı ve terleme gibi olumsuz bedensel durumlara sebep oluyorsa sınav kaygısı yaşıyor olabilirsin.

Neden sınav kaygısı yaşıyor olabilirsin?

Sınav kaygısının nedenlerinin kişiden kişiye farklılaştığı yani kişiye özel olduğu bilinmektedir. Fakat bu sorunun cevabını araştıran çalışmalar bir takım ortak nedenler bulmuşlardır. Öğrencilerin;

  • Geçmiş başarısızlık ve olumsuz sınav deneyimlerinin,
  • Gelecekle ilgili olumsuz senaryoların,
  • Kendilerine yönelik olumsuz inançlarının,
  • Sınava ve akademik başarıya yönelik olumsuz aile tutumlarının,
  • Arkadaşların ve sosyal çevrenin yüksek beklentilerinin, sınav kaygısının oluşmasında etkili olabileceğini belirtmektedir.

Bu nedenler sonucu zihninde oluşan benlik imajı ile potansiyel durumun uyumsuz olmasının ve bu uyumsuzluk neticesinde ortaya çıkan ruhsal çatışmanın çözülememesinin sınav kaygısına sebep olduğu söylenebilir.

Peki sınav kaygısıyla nasıl baş edebiliriz?

Sevgili öğrenci arkadaşım, hayat mücadelelerle doludur. Senin sınava hazırlık sürecinde kaygı yaşaman aslında bir mücadele içinde olduğunun göstergesidir ve gayet normaldir. Eğer hiç kaygı yaşamıyor olsaydın, bu muhtemelen daha farklı bir soruna işaret ederdi. Yani şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki yaşadığın bu kaygı, bedeninin sana göndermiş olduğu önemli bir mesajdır ve bu senin için aynı zamanda önemli bir fırsattır.

Sınav kaygısıyla baş etmeye, onun ortaya çıkardığı bedensel tepkilerle boğuşmaktan vazgeçip, kaygının sana ne söylemek istediğini anlamaya çalışarak başlayabilirsin. Çünkü kaygı duygusunun en temel özelliklerinden birisi kişiyi koruma özelliğidir. Bu nedenle kaygının seni nelerden koruyor olabileceğini düşünmeye başlayabilirsin. Ayrıca kaygının belli oranda hissedilmesi işlevseldir ve önemli bir gerekliliktir. Kaygıyı yoğun yaşamak ise içsel çatışmaların olduğunu ve bu çatışmaların çözüme kavuşamadığını göstermektedir. Sınav süreci gibi stresin yoğun yaşandığı dönemlerde, içimizdeki ruhsal parçaların, yaşanan ruhsal çatışmaları çözmesi biraz zaman alabilmektedir. Bunu çözmek için biraz içimizde neler olup bittiğini anlamaya çaba göstermek, duygularımızı ve düşüncelerimizi dinlemek, biraz da onlara tarafsız olarak bakabilmek gerekebilir. Bunu yaparken dünyada tek başına bir hayat sürmediğini de göz ardı etmemelisin. Ailenin, arkadaşlarının ve diğer sosyal çevrenin senin üzerinde bir etkiye ve söz hakkına sahip olduğu da bir gerçektir. Yani onlar, senin hayat senaryonda önemli rolleri ve sahneleri olan değerli oyunculardır. Fakat başrolün sana ait olduğunu da unutmamalısın.

Konuk Yazar: Kerem Çetinkaya

Klinik Psikolog