42 ülkeden 1.3 milyonu kadın olmak üzere 3.2 milyon çalışanın katıldığı Kadınların İşgücüne Katılımı Araştırması’nın sonuçlarına göre, dünya genelinde kadınların iş dünyasındaki yeri hala istenilen düzeyde değil ve gelecek 10 yıl içerisinde de iş gücünde herhangi bir eşitlik mümkün gözükmüyor.

kadin_is7365

Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) ve Mercer işbirliğiyle gerçekleştirilen Kadınların İşgücüne Katılımı Araştırması’nın sonuçları Davos Ekonomik Forumu’nda açıklandı. 42 ülkede gerçekleştirilen araştırmaya göre, geleneksel metotlarla kadının iş hayatındaki yerinin sağlamlaştırılması ve geliştirilmesi mümkün değil.

Kadınlar erkeklerden hâlâ çok gerideler

Uluslararası çapta yapılan araştırmaya yüzde 31 Amerika/Kanada, yüzde 21 Avrupa, yüzde 23 Latin Amerika, yüzde 15 Asya ve yüzde Avustralya/Yeni Zelanda bölgelerinde katılım sağlandı. Buna göre, geçen 20 yılda yapılan geliştirmeler, kadının iş yerindeki konumunu biraz daha iyiye taşısa da temsil, eşitlik ve kariyer açısından kadınlar erkeklerden hâlâ çok gerideler. Araştırmaya katılan firmaların kadınlara bakış açısı geleneksel olarak kalmaya devam ettiği sürece gelecek yıllarda da bu konularda bir eşitlikten bahsetmek oldukça güç. Firmaların yetenekli kadın işgücü havuzunu yaratamaması kadınların iş hayatındaki yerini tehdit ediyor. Gelecek 10 yılda kadının temsili Latin Amerika’da yüzde 36’dan yüzde 49’a, Avustralya ve Yeni Zelanda’da yüzde 35’den yüzde 40’a, Amerika ve Kanada’da sadece 1 puan artışla yüzde 39’dan 40’a çıkması bekleniyor. Bu konuda son sırada yer alan Asya’da ise işgücünde kadın temsilinde yüzde 25’den yüzde 28’e bir artış söz konusu.

Kadınlar destek birimlerinde rol oynuyor

Araştırmanın sonuçlarına göre, dünyada iş gücünün yüzde 40’ı kadın ve kadınlar daha çok destek birimlerinde rol alıyor. Profesyonel seviyede ise kadın iş gücünün oranı yüzde 38 olarak karşımıza çıkıyor. Kadınların yüzde 33’ü müdür seviyesinde, yüzde 26’sı kıdemli müdür ve yüzde 20’si ise direktör rollerinde görev alıyor.

Cinsiyet eşitliği için yönetim desteği şart

Ayrıca  iş yerlerinde eşitliği sağlamak adına gerçekleştirilen en etkili yöntemlerden biri, üst yönetimin bu çalışmaya bire bir katılması ve desteklemesi. Katılım gösteren firmaların yüzde 57’si üst yönetimin böyle bir çalışmada yer aldığını belirtiyor. Ayrıca iş yerlerinde bu konuya adanmış bir grubun olması, kadın-erkek ücretlerindeki eşitlik, esnek çalışma saatleri ve evden çalışılabilen programlarını geliştiren firmalar, kadınların lider rollerde yer almasını kolaylaştırıyor. İş dünyasında kadınları daha yukarı seviyeye taşımak adına geleneksel yaklaşımların aksine, daha çeşitli emeklilik programı, cinsiyete göre sağlık programı ve yatırım eğitimleri gibi uygulamaları hayata geçiren firmalar daha başarılı oluyor. Amerika ve Kanada özellikle emeklilik ve birikim programları gibi kadınlara özel programlarda ilk sırada yer alıyor. Firmaların yüzde 50’si kadın sağlığı ve bunu destekleyen programların kadınları işe alma ve elde tutmada çok önemli olduğunu belirtiyor ve yüzde 22’si cinsiyete özel analizler yapıyor. Ancak firmaların yüzde 9’u kadına özel sağlık programı ve finansal danışmanlık veriyor.

Geçen yıl gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre, çeşitlilik ve farklılık programlarında yer alan erkek sayısı da yüzde 49’dan yüzde 38’e düştü. Bunun yanı sıra kadınlar adaptasyon, takım yönetimi ve duygusal zeka konularında erkeklerden daha başarılı performanslar gösteriyor.

Ücret eşitliğinde hiç ilerleme yok

Kadının iş gücünde temsilinde ücret eşitliği çok önemli bir madde olarak bulunuyor ve 2014 yılı araştırmasından bu yana bu konuda hiçbir ilerleme tespit edilmediği görülüyor. Ücret eşitliğinde yüzde 40 ile Amerika ve Kanada ilk sırada yer alırken, Avrupa yüzde 28 ve Asya yüzde 25 olarak sıralanıyor. Dünyada genel olarak bu oran yüzde 34 olarak karşımıza çıkıyor. Firmaların yüzde 29’u performans göstergelerinde cinsiyeti dikkate alırken, kadınların sadece yüzde 28’i kar/zarar tablosu gerektiren roller üstleniyor.

Firmalar kadınları iş hayatında tutmaya odaklanmalı

Mercer IMETA Bölgesi Pazarlama Direktörü Işıl Çayırlı Ketenci, kadınların iş hayatına katılması ya da kariyerlerinde devam etmesinin ekonomik ve sosyal gelişim açısından son derece önemli olduğunu belirtirken, kadınların iş sonuçlarına ve performansa doğrudan değer kattığını vurguluyor. İş dünyasında kadınların temsilinin, firmaların kadını çekme, geliştirme ve tutma stratejileriyle doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çeken Ketenci, kadınları özellikle üst düzey rollerde elde tutabilmenin tüm coğrafyalardaki iş dünyasında ayrıştırıcı bir faktör olarak karşımıza çıktığını söylüyor. Ketenci, “Firmalar özellikle ücret ve terfi konularında eşitliği sağlamalı ve kadınları iş hayatında tutabilmenin yöntemleri üzerinde çalışmalı. Ülkemizde özellikle ücretlerde eşitlik, esnek çalışma modelleri gibi konularda kadın istihdamını destekleyecek çalışmaların öncü firmalarla artış gösterdiğini görüyoruz ancak bunları içselleştirmek ve genele yaymakla bir gelişme kaydedebiliriz” diye konuşuyor.

Kadın liderlerin sayısını artırmak hedeflenmeli

PERYÖN Başkanı Sevilay Pezek Yangın ise araştırmanın kadının iş hayatındaki etkinliğinin artması için yol gösterici olduğunu belirtiyor. “Araştırma, kadının iş hayatındaki etkinliğinin artırılması ve koşullarının iyileştirilmesine yönelik alınması gereken tedbirlere, hayata geçirilmesi önerilen uygulamalara dikkat çekmesi yönünden büyük önem taşıyor. Türkiye’de kadının iş yaşamına katılımı yüzde 30 düzeyinde. Kadın yöneticilerin oranı yüzde 12,2 iken kadın CEO’ların oranıysa yüzde 2 düzeyinde” diyen Yangın şöyle devam ediyor:  “Kadınlar iş hayatında, ‘finanstan anlamaz, duygusal davranır, ekip yönetemez’ gibi olumsuz ön yargıları yönetmek durumunda kalıyor. Yapılan araştırmalar ise ön yargıların aksini söylüyor. Kadınlar ilişki yönetimi, aynı anda birden fazla işi yapabilme, sonuç odaklılık konularında kadınların daha yetkin olduğunu gösteriyor. Kadınlardan iş yaşamı dışında annelik, eş rolü ve ev işleri gibi birçok dinamiği de kariyerleriyle beraber yönetmeleri bekleniyor. Kadın liderliğinin teşviki ve kadınların istihdama katılımını artırmak için kadınlar, eğitim yıllarından itibaren yönetim rolleri için teşvik edilmeli.”