Dijitalleşme ve sonrasında pandemi süreciyle birlikte kişilerde bazı davranış değişiklikleri gözlemlendiği söylenebilir. Bu davranış değişikliklerini yönetmek, özellikle kurumsal hayatta İK uzmanları için en önemli konulardan biri haline geldi. İK yöneticisi Gizem Topsakal Acet, konuyla ilgili önerilerini sizin için paylaştı.

Dijitalleşen dünyada hiç kimse aynı kalmıyor ve çağın gereklerine göre yenileniyor. Öyle ki içinde bulunduğumuz hayat şartları değiştiğinde, davranışlarımız da buna göre şekillenebiliyor. Özellikle son dönemde pandemiyle birlikte insanların hayatı algılama, iş hayatına bakış, beklentiler vb. birçok konuda değişime uğradığı söylenebilir. Bunu zaman zaman kendi davranışlarımızda da gözlemleyebiliriz. Elbette bireylerin davranışlarındaki herhangi bir değişim, İK profesyonelleri olarak bizim de gözlem alanımıza giriyor. Başarılı bir kurumsal yapının en önemli taşlarından biri pek tabii eğitim ve gelişim yönetimidir. Bu davranış değişiklikleri de en çok biz insan kaynakları profesyonellerini bu alanda değişimler yapmaya sevk etti diyebiliriz.

Eğitim yönetimini en çok etkileyen davranış değişiklikleri

  • Dikkat dağınıklığı ve odaklanma sürelerinde düşüş,
  • Tahammül seviyesinde düşüş,
  • Az zamanda çok elde etme isteği,
  • Daha özgürlükçü düşünce yapısı,
  • Dijital platformların kullanımında artış,
  • Z kuşağının iş hayatına geçiş süreci,
  • Zamandan tasarruf etme isteği.

Bu davranış değişiklikleri sonrasında eğitim ve gelişim yönetiminin doğru bir şekilde ilerleyebilmesi, kişilerin eğitim programlarından maksimum fayda alabilmesi ve bu bilgileri işine de aktarabilmesi için bazı konulara dikkat etmek gerekiyor.

Eğitim programlarımızı şu ölçütlere göre oluşturduğumuzda verimliliğimizi de daha çok arttırabiliriz;

  • Uzun süren eğitimlerden ziyade daha kısa ve periyotlar halinde planlamalara yönelmek,
  • Hap bilgiler niteliğinde kısa az ve öz içerikle çok bilgi paylaşabilmek,
  • İzle – öğren yöntemi yerine sorumluluklar verilerek sebep – sonuç yöntemi ile kalıcı öğrenmeyi sağlamak,
  • Oyunlaştırma tekniklerinden yararlanmak,
  • Hikaye anlatıcılığı tekniklerini kullanarak nöronlar arası iletişimi kuvvetlendirmek ve bilginin kalıcılığını arttırmak,
  • Geleneksel eğitim yöntemleri yerine global eğitim modellerinden yararlanmak,
  • Eğitimdeki bilgileri olabildiğince kişiselleştirmek,
  • Süreklilik arz eden eğitimi destekleyici uygulamalara yönelmek,
  • İş ortamında hatırlatıcı öğelere daha çok yer vermek,
  • Her kuşağa hitap edebilecek ortak noktaları keşfedebilmek,
  • Eğitim için dijital platformları etkin kullanabilmek.

Dönem, değişim dönemi! Bu nedenle önemli olan hedefi doğru kurgulayabilmektir. Hedefimiz net ve doğruysa o hedefe gideceğimiz yolların değişmesi bizler için bir aksaklık olarak değil bir fırsat olarak nitelendirilmelidir. Başarıya ulaşabilmek için kendimizi, yöntemlerimizi, ortamlarımızı sürekli gözlem yöntemiyle uyumlandırmaya devam ettirmemiz gerekmektedir. Ancak bu sayede tam anlamıyla başarıyı yakalayabiliriz.

Unutmayalım, “Değişmeyen tek şey değişimdir.”

Konuk Yazar: Gizem Topsakal Acet/İnsan Kaynakları Yöneticisi

Yazara ait diğer yazıları okumak için buraya tıklayabilirsiniz.