Motivasyon, bir işi başarmada ve başarıyı sürdürmede olmazsa olmaz bir duygu olarak öne çıkıyor. Amerikalı psikolog Frederick Herzberg’in geliştirmiş olduğu “İki faktörlü motivasyon kuramı” iş hayatında sürdürülebilir başarıyı sağlamak için yön gösterici olabilir. Detaylar yazımızda!

Tanım olarak güdülenme, harekete geçme, belirli hedef dahilinde ilerleme anlamlarına gelen motivasyon; günlük yaşamda ve iş hayatında büyük öneme sahip. Nitekim motivasyon teorileri, motivasyonun nasıl sağlandığı ve sürdürüldüğü 21. yüzyılda bilim insanlarının üzerine en çok eğildikleri konulardan birisi olmaya devam ediyor. İşlerinden memnun olarak çalışanların daha verimli oldukları varsayımından hareket eden yöneticiler ve araştırmacılar senelerce çalışanları tam olarak neyin motive ettiğini bulmaya uğraştılar. Yalnızca 1970’lerin ortalarına kadar bu konuya ilişkin en az 3000 araştırma yayımlanması tesadüf değil.

Bu çalışmaların en bilinenlerinden biri Herzberg’in 1950’li yıllarda yayımlanan “İki Faktörlü Motivasyon Teorisi”. Birçok kişi tarafından motivasyon teorisyenlerinin öncüsü kabul edilen Herzberg, bir yönetici ve aynı zamanda da bir akademisyen. Herzberg, motivasyon teorisini oluştururken yöneticilerin çalışanları motive etmek için kullandığı teknikleri araştırır ve çalışanların ihtiyaçlarını karşılayarak onların motivasyonunu arttırmaya yönelik kurumların izlediği adımları detaylı bir şekilde inceler. Araştırma kapsamında, arkadaşları ile birlikte anketler yapıp, muhasebecilerle ve mühendislerle röportajlar gerçekleştirerek onların işlerini sevmelerine ya da sevmemelerine neden olan faktörleri ortaya çıkarır.

Çalışmanın temelinde iki soru yer alır:

  • İşiniz hakkında özellikle iyi hissettiğiniz bir zamanı düşünün. Neden böyle hissettiniz?
  • İşiniz hakkında özellikle kötü hissettiğiniz bir zamanı düşünün. Neden böyle hissettiniz?

Sonuçlardan yola çıkarak Herzberg motivasyonu etkileyen bazı faktörler belirleyerek motivasyon faktörleri ve hijyen faktörü dediği, temelde bu iki faktöre dayanan teorisini formüle eder. Bu yazımızda, Herzberg’in iki faktörlü mativasyon teorisini detaylı ele alarak, teori çıktılarının insan kaynakları uygulamalarında etkin olarak nasıl kullanılabileceğinin yollarını araştıracağız.

Herzberg’in iki faktörlü motivasyon teorisi neyi ifade ediyor?

Herzberg, araştırması sırasında çalışanları motive eden unsurlar ile çalışan memnuniyetini etkileyen, ancak performansı arttırmayan etkenler arasında bir farklılığın olduğunu tespit eder.  En genel tanımıyla; iş ile ilgili olan unsurları içeren faktörleri içsel veya motive edici faktörler, işe karşı olumsuzluk tutumuyla ilgili olan faktörleri de dışsal faktörler yani hijyen faktörler olarak adlandırır. Herzberg’e göre, bu faktörler bir araya gelerek iş yaşamında motivasyonu, mutluluğu ve başarıyı ciddi oranda etkiler. Bu faktörler neyi temsil ediyor, gelin detaylı bakalım…

Hijyen faktörler, ‘temizlik’ anlamına gelen hijyen kavramını içeriyor olsa da burada temsil edilen faktörler onunla sınırlı değildir. Daha çok çalışanların içinde bulunduğu ortamın durumunu ve kalitesini belirleyen faktörlerin bir bütünüdür. Bu faktörler, bir kurumun doğası gereği barındırması gereken ve olması halinde kişiyi direkt olarak motive etmeyen ancak olmaması durumunda motivasyonu düşüren, tatminsizlik yaratan ve çalışanın iş sürekliliğini tehlikeye düşüren faktörlerdir.

Hijyen faktörler şöyle sıralanabilir:

Şirket politikaları: Bunlar her çalışan için adil ve anlaşılır olmalıdır. Aynı zamanda rakip şirketlere eşdeğer olmalıdır.

İlişkiler: Zorbalığa ve ayrımcılığa karşı tolerans olmamalıdır. Tüm yönetim birimleri arasında sağlıklı, adil ve uygun bir ilişki sağlanmalıdır.

Çalışma koşulları: Ekipman ve çalışma ortamı güvenli, amaca uygun ve hijyenik olmalıdır. Bir diğer deyişle, hijyen faktörleri arasında bu madde gerçek ‘hijyen’ içermelidir.

Maaş: Ücret dağılımı adil ve makul olmalıdır. Aynı sektördeki diğer kuruluşlarla da rekabet edebilmelidir.

Statü: Şirket, kurum içindeki tüm çalışanların statüsünü korumalı ve güçlendirmelidir.

Güvenlik: Çalışanların işlerinin güvende olduğunu ve sürekli işten çıkarılma tehdidi altında olmadıklarını hissetmeleri önemlidir.

Diğer taraftan, motive edici faktörler, çalışanların motivasyonlarını ve başarılarını arttıran, daha etkili performans sergilemeleri yönünde onları cesaretlendiren faktörleri içerir.

Motive edici faktörler ise şunlardır:

Başarı: Yapılan iş, çalışana başarı hissi vermelidir. Zor ama değerli bir şey yapmış olmaktan duyulan gurur motive edici faktörlerin başında gelir.

Tanınma: Çalışanın başarıları tanınmalı ve takdir edilmelidir. Bu tanınma ve takdir, hem yöneticilerden hem de ekip arkadaşlarından geldiğinde daha da önem kazanır.

İşin kendisi: İşin kendisi keyifli ve öğretici olmalı ve kimi durumlarda çalışanları motive etmek için zorluklara da olanak tanımalıdır.

Sorumluluk: Çalışanlar, yaptıkları işin ‘sahibi’ olmalı, kendilerini yetkin ve sorumlu hissetmelidir. Gerektiğinde süpervizyon desteği almalı, ancak sürekli kontrol ediliyormuş gibi de hissetmemelidir.

İlerleme: Çalışanlar için terfi fırsatları mevcut olmalıdır.

Büyüme: İş, çalışanlara yeni beceriler kazanma fırsatı vermeli, gelişimlerine olanak tanımalıdır.

Herzberg’e göre tatmin seviyesi, motive ediciler, yani işin kendisiyle ilgili unsurlar tarafından belirlenir. Tatminsizlik ise hijyen unsurları, yani işi çevreleyen koşullar tarafından belirlenir. Olumsuz hijyen unsurlarını ortadan kaldırmak, motivasyonu otomatikman yükseltmez fakat olumlu etki sağlayabilecek bir veya daha fazla motive edici unsurun önünü açabilir. Motivasyonu ve verimliliği maksimuma çıkarmak için öncelikle hijyen faktörleri ele alınmalı ve motive edici faktörler ile desteklenmelidir. (Thompson, 2002, s. 130)

Teorinin iş hayatındaki yansımaları

Herzberg’in iki faktörlü motivasyon teorisinde yer alan hijyen faktörleri ve motive edici faktörler, iş hayatında farklı şekillerde bir araya gelerek farklı yapılar oluşturabilir. Bu yapılar en temelde şöyledir:

1- Yüksek hijyen ve yüksek motivasyon

Bu, ideal durumu ifade eder. Burada, tüm çalışanlar motive olmuştur ve çok az şikayetleri vardır. Bu, aynı zamanda erişmesi kolay olmayan ve erişildikten sonra da sürdürülebilirliği en zor olan seviyedir. Ancak daha fazlasını başarmak isteyen bütün şirketler ve yöneticilerin bu seviyeyi hedeflemesi gerekir.

2- Yüksek hijyen ve düşük motivasyon

Bu durumda, çalışanların çok az şikayetleri vardır; ancak motivasyonları yüksek değildir. Bu duruma bir örnek; ücret ve çalışma koşullarının iyi olduğu, ancak işin pek de ilginç olmadığı, rutin olduğu ve kişinin kendisini geliştirmesine olanak tanımadığı durumdur. Başka bir deyişle, çalışan orada kalmayı sadece maaşını almak için sürdürür ve motivasyonunun tamamen tükendiği durumda farklı bir iş arayışına girer.

3- Düşük hijyen ve yüksek motivasyon

Bu durumda, çalışanlar oldukça motivedirler; ancak yaptıkları iş hakkında çok fazla şikayetleri vardır. Bu durumun tipik bir örneği; işin heyecan verici ve gerçekten ilginç olduğu, ancak ücret ve koşulların aynı sektördeki rakiplerin gerisinde kaldığı yerlerdir. Özellikle de start-up gibi erken gelişim evrelerinde bu duruma sıklıkla rastlanır.

4- Düşük hijyen ve düşük motivasyon

Açıkçası bu, bir kurumun veya ekibin kendisini içinde bulabileceği en kötü durumdur. Burada çalışanlar motive olamaz ve hijyen faktörleri de kötü bir durumdadır. Bu tür bir firmanın dikkate değer değişiklikler yapmadığı takdirde varlığını uzun süre

koruması mümkün değildir; çünkü çalışanlar, en nihayetinde şartların daha iyi olduğu kurumlara geçiş yapmayı seçeceklerdir.

Teorinin çıktılarından nasıl faydalanmalıyız?

Herzberg çalışmaları neticesinde vardığı sonuçların, iş hayatında veya kolektif yapılan tüm işlerde motivasyonu arttırmak için uygulanabileceğini belirtiyor. Bunun için atmanız gereken adımlar; öncelikle düşük hijyene neden olabilecek faktörleri ortadan kaldırmak ve hemen akabinde iş memnuniyetini arttırmaktır.

Düşük hijyene neden olabilecek faktörleri ortadan kaldırın

Motivasyon faktörlerini yaratmadan önce, hijyen faktörlerinin oldukça iyi olduğundan emin olmalısınız. Düşük hijyenen neden olabilecek faktörleri ortadan kaldırmak için mutlaka yapmanız gerekenler:

  • Küçük ve bürokratik şirket politikalarını düzeltin. Gereksiz hiyerarşiler ve bürokrasi, iş yeri hijyen faktörlerini zarara uğratabilir.
  • Her ekip üyesinin yönetildiğini hissetmekten çok desteklendiğini hissettiğinden emin olun. Bunu adil ve demokratik bir liderlik tarzı kullanarak yapmak mümkün. Amaç, her bir çalışanın her hamlesini denetlemek değil, onları doğru işi zamanında yapmaya motive ederek daha iyi bir iş çıkarmaya teşvik etmek olmalıdır.
  • Günlük çalışma kültürünün destekleyici olmasını sağlayın. Zorbalığa ve ayrımcılığa asla geçit vermeyin.
  • Maaşların sektör içinde adil olarak dağılımını sağlayın. Benzer işleri yapan çalışanlar arasında maaş eşitsizliği olmadığından emin olun.
  • İşin memnuniyetini ve statüsünü arttırmak için işleri her ekip üyesinin işini anlamlı bulacağı şekilde oluşturmayı hedefleyin.

Her bir çalışanın bakış açısını anlamak için ekibinizin her bir üyesiyle birebir olarak görüşmeniz ve aynı zamanda bir bütün olarak çalışmanın yollarını açacak ekip güçlendirici aktiviteler yapmanız önemlidir. Gerek çalışanların kuruma ve işe yönelik bakış açılarını ve ihtiyaçlarını yorumlamak gerekse takım oluşturmak için yaptığınız aktivitelerin etkisini ölçmek için anonim anketlerden faydalanabilirsiniz.

Huawei Türkiye Ar-Ge ekibi tarafından geliştirilen, yapay zeka kullanarak çalışan verilerinin toplanmasını, verilerin analiz edilerek görselleştirilmesini sağlayan çalışan deneyimi platformu WeFocus ile anonim anketler oluşturabilir, elde ettiğiniz verileri yapay zeka desteğiyle departmanlara, segmentlere, bölgelere ve kişilere ayırarak etkin bir şekilde analiz yapabilirsiniz. Şirketiniz için düşük hijyene neden olan faktörleri ortadan kaldırmak için gerekli stratejileri sonuçlara göre belirleyebilirsiniz.

İş memnuniyetini arttırın

Düşük hijyene neden olabilecek faktörleri ortadan kaldırdıktan sonraki adım, her ekip üyesinin iş memnuniyetini arttırmak olmalıdır.

Bunun için atabileceğiniz adımlar:

  • İşlerin fazla rutine girdiği durumlarda bir ekip üyesinin işini, gerçekleştirmesi için daha zorlu veya karmaşık görevler vererek zenginleştirebilirsiniz. Farklı öğrenme biçimleri ve deneyimlere açık bu daha karmaşık görevler, işi ilginç hale getirebilir.
  • Daha çeşitli işler vererek de işi büyütebilirsiniz. Bu çeşitlilik, bir işi daha ilginç ve zor hale getirebilir; ancak zorluğun çok fazla arttığı durumlarda kişi motive olmaktan çıkarak demotive olabilir. Zorluğun derecesine dikkat etmekte fayda var.
  • Çalışanların sorumluluk ve yetkilerini kademeli olarak arttırabilirsiniz. Sorumluluk ve yetki artışını ödüllendirip takdir ederseniz çalışanların motive olma dereceleri de belirgin biçimde artabilir.

Motive edici faktörlerin etkilerini ölçmek için kapsayıcı, ulaşılabilir ve nitelikli veriler toplamak kritik önem taşır. Bu konuda WeFocus en iyi yardımcınız olmaya ve işinizi kolaylaştırmaya hazır.  WeFocus ile çalışanlarınızın ihtiyaç ve beklentilerini kolaylıkla fark edebilir, çalışma modelinizi bu beklenti ve ihtiyaçlara göre kurgulayabilirsiniz. Ayrıca, çalışanlarınızın anında fikir belirtebilmesini sağlayan sosyal portallar ile düzenli iletişim halinde kalabilir, ısı haritası ve duygu durum analizleri ile ekibinizin duygu ve düşüncelerini görselleştirilmiş bir şekilde inceleyerek ileriye dönük aksiyon planları oluşturmada bunlardan da yararlanabilirsiniz.

WeFocus üzerinden elde ettiğiniz bu veriler ışığında çalışan motivasyonunu kısa sürede iyileştirmeniz mümkün. Tüm bunları ve daha fazlasını deneyerek ekibiniz ile ihtiyaç duyduğunuz iletişim ağını kurmaya başlamak için WeFocus’u ücretsiz denemeye başlayabilirsiniz.