Çalışanları takdir etmenin öneminden ve gerekliliğinden sıkça bahsedilir. Peki, takdir ederken nasıl bir dil ve yöntem kullanılmalı? Sorunun cevabını Çalışan Bağlılığı Danışmanı Bertay Fişekçi, bu yazıda veriyor.

Bazen “nasıl” sorusuyla karşılaşıyorum, ekip lideri olarak “nasıl” takdir etmeliyiz? Ekip liderlerinin çoğunda bu konuda kafa karışıklığı var. Sizde durum nasıl? Bu yazıda takdir etme yolları açısından size ilham vermesini umduğum 4 yolu paylaşmak istiyorum.

Aktif dinleme ve gelen fikirleri uygulama

Bir ekip üyenizi “dünyada en önemli kişi” oymuşçasına dinlediğinizde emin olun, o bunu hissedecek ve takdir almakta olduğunu bilecektir. Günümüz iş dünyasında birini aktif dinlediğinizde bile fark yaratmış oluyorsunuz. Tanımaya, anlamaya yönelik merak içeren sorular sorduğunuzda da bu durum pekişiyor. Devamında da bir ekip üyesinden uygulanabilecek iyi bir fikir aldığınızda, bu fikrin hayata geçirilmesiyle ilgili ciddi olmanız ve takip etmeniz gerekiyor. Bir ekip üyesinden gelen bir fikri takip edip, mümkün kıldığınızda; hele bu süreci bir ekip toplantısında paylaştığınızda hem o öneriyi getiren arkadaşımızı takdir etmiş hem de tüm ekibe benzer davranışların istendiğini ve takdir edildiğini ifade etmiş olursunuz. Sahada iş yapan arkadaşlarınızın hayatlarını daha kolaylaştıracak, müşteri tatminini arttıracak, süreçlerin akışını hızlandıracak her önerinin hayata geçmesiyle ilgili ekip lideri olarak sizin sahiplenici davranışınız büyük fark yaratacak.

Sorun çıktığında iyi niyetinizi kaybetmeme

Önemli takdir yollarından biri, bir sorun çıktığında ilk olarak sizin vereceğiniz tepkinin sakin ve iyi niyetli olmasıdır. Ani, tepkisel, yargılayan, suçlayan tepki verdiğinizde olumsuz bir kültürün tohumlarını besliyorsunuz. Kızgınlığınızı suçlama ile karıştırıp paylaştığınızda, insanların sizinle olayın farklı boyutlarını ve kendi bakış açılarını paylaşma potansiyelini de aslında yok ediyorsunuz…

Şöyle bir örnek düşünün; bir ekip lideri ofise geliyor ve iyi performans gösteren bir arkadaşının sabah istifasını verdiğini öğreniyor. Enteresan olanı, tüm ekip bunu bir süredir biliyor ve ekip liderine söyleme gereği bile duymamışlar. Sonradan ekip lideri neden böyle olduğunu sorguluyor. Geldiği noktada insanların hatalarına, iyi gitmeyen süreçlere suçlayan, etiketleyen, yargılayan şekilde yaklaştığını ve konunun içinde olan arkadaşların görüşlerinden bile haberi olmadığını fark ediyor.

Sorun çıktığında iyi niyetinizi kaybetmeme yolları ile ilgili 4 adımlı bir süreci paylaşmak isterim.

  1. Olaydan hemen sonra kendi sonuçlarınıza ve yargılarınıza varmadan önce konu içinde olan arkadaşınızla mutlaka telefonla veya yüz yüze görüşmenizi öneririm. Bu diyalogda mutlaka bilmediğiniz başka boyutlar ortaya çıkacaktır. Bu diyalogda anlama amacında olun, herhangi bir yargıya varmamaya gayret edin.
  2. Tüm gereken gerçekleri öğrenmek, verileri toplamak için yeteri kadar zaman ayırın.
  3. Geleceğe dönük olumlu bir yaklaşım gösterin, bu “kötü” gibi görünen olayın o kişi ve ekip için yaratacağı fırsatı ve hediyeyi bulmaya ve paylaşmaya gayret edin.
  4. Tüm iletişimlerinizde özellikle vücut dilinizin de iyi niyetinizi yansıtacağından emin olun. Ses tonunuz ve vücut dilinizin bu anlama, merak ve takdir noktasında olduğunuzu göstermesini sağlayın.

Eylemle empati gösterme

Empati göstermenin önemini biliyoruz, çoğunlukla da “kendimizi karşımızdakinin yerine koyma” şeklinde anlıyor ve anlatıyoruz. Bunun bir sonraki aşaması da aslında “eylemle” empati göstermek… Bunun için aşağıda listelediğim önerileri kullanabilirsiniz.

  • Ekipten birinin yerine geçmek, (Lufthansa CEO’sunun kabin amirliği yapması gibi)
  • Ekibinizden biri ile tüm günü birlikte geçirmek, ona anlama ve destek amaçlı sorular sormak,
  • Her sabah belli bir süreyi ekibe ayırmak,
  • Göremediğiniz iyi bir performansı görmeye çalışmak. (Örneğin, bir arkadaşınızın bir müşterinizin ödemesini öne aldırmış olması gözden kaçabilir)

Empatiyi bu bir sonraki aşamaya taşıdığınızda ilk maddeye de atıf yapabilecek, gelecek önerileri daha iyi değerlendirebileceksiniz.

Küçük başarıları yakalama

Küçük ilerlemeleri görebiliyor olmanız, ekip lideri olarak ekibinizin size güvenmesini, doğru yolda gittiklerinin teyit edilmesini ve sizin onlara destek verecek kadar yakın olmanızı göstereceği için çok değerlidir.

  • Ekibinize küçük başarılarını görecek kadar yakın olun.
  • Rutindeki güzelliği görmeye çalışın. Her çalışan biriciktir ve rutin gibi görünen bir işi kendilerine göre bir güzellikle yapıyorlar.
  • Doğru yöne gidişlerde, beğendiğiniz davranışlarda minik ilerlemeleri bile ifade edin.
  • Beklenti ötesi performansları yakalayın ve takdir edin…

Peki bunları “nasıl” yapabilirsiniz, birkaç somut öneri sunmak isterim,

  • Ekip üyelerinin birbirlerini takdir etmeleri için ortam yaratın, toplantı sonlarında sormak gibi…
  • Her ekip üyesinin size kendi mini başarılarını iletmelerini isteyin.
  • Günlük & haftalık mini hedefler koyup başarılınca takdir edin ve herkesin duymasını sağlayın.
  • Fikir öneren çalışanları herkesin önünde takdir edin.
  • İşe yaramış bir verimlilik fikrini ekiple paylaşan arkadaşınızı özellikle takdir edin.
  • Bir çatışmanın çözümüne katkı vermiş bir arkadaşınızı takdir edin, övün.
  • Yıl dönümlerini kaçırmayın, bir kişiselleştirilmiş not veya mini bir hediye çok faydalı olabilir.

Takdir yolları çok çeşitli, size uyanlar olduğunu umuyorum.

Konuk Yazar: Bertay Fişekçi / Çalışan Bağlılığı Danışmanı

Yazara ait diğer yazıları okumak için buraya tıklayabilirsiniz!