superonlineSuperonline İş Destek’ten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Yiğit Oğuz Duman, İK alanında çalışmaya öğrenciyken yarı zamanlı olarak başlamış. 16 yıldır çeşitli sektörlerde İnsan Kaynakları alanında çalışan ve beş dönem PERYÖN başkanlığı yapan Duman, İnsan Kaynaklarında başarılı olmak için şirketin tüm dinamikleri hakkında bilgi sahibi olmak gerektiğini vurguluyor.

Superonline Müşteri Deneyimi ve İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Yiğit Oğuz orta ve lise öğretimini Trabzon’da tamamlıyor ve hedefi olan Boğaziçi Üniversitesi Endüstri mühendisliğini kazanıyor. Ardından birlikte Boğaziçi Üniversitesi’ni kazandığı arkadaşlarıyla beraber İstanbul’a geliyor. Bu süreci Duman şöyle anlatıyor: “Boğaziçi Üniversitesi’ne girmem, hayatımın değişim noktalarından birisidir. Kendi içinde bir sosyal çevredeyken birden bire dünya vatandaşı yetiştiren bir üniversitede okumaya başladım”. Üniversitedeyken, part time çalışarak başladığı Kibar Holding bünyesinde çeşitli İnsan Kaynakları pozisyonlarında uzun yıllar devam ediyor. Çalıştığı organizasyonların genellikle yeniden yapılanma süreçlerinde görev alan Duman, 2008 yılında sektör değiştirerek Superonline’da çalışmaya başlıyor. 2005- 2010 yılları arasında aynı zamanda PERYÖN Türkiye Personel Yönetim Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyor. Geçtiğimiz yıl başkanlığı devreden Duman, halen PERYÖN yönetim kurulunda bulunuyor ve PERYÖN için çalışmalarını sürdürüyor. Yiğit Oğuz Duman, 16 yıl önce kendisine en fazla gelişim fırsatı sunacağını ön görerek çalışmayı tercih ettiği İnsan Kaynakları alanındaki çalışmalarını ve tecrübelerini bizlerle paylaştı.

İK ile ne zaman tanıştınız? Üniversitede okurken geçimimizi sağlamak için özel ders veriyorduk. Üçüncü sınıftayken arkadaşlarımla birbirimize iş hayatına atılacağımızın sözünü verdik ve ilanlara başvurmaya başladık. Kibar Holding İK’sının yeniden yapılanma çalışması için part time çalışan aradığı ilana da bu sırada başvurduk. Kibar Holding’te çalışmaya proje elemanları olarak katıldık. Şirketteki görevlerin tanımlarını ve sorumlulukları belirleyerek şirketin organizasyon şeması oluşturmak için 1.5 yıl yeniden yapılanma projesi sürecinde tüm çalışanlarla mülakatlar yaptık. Bu sayede sigorta süreci, ithalat, ihracat, satın alma nasıl yapıldığına dair tüm süreçleri öğrenme fırsatım oldu. 1.5 yılın ardından hangi alanda uzmanlaşmak istediğimizi belirlememiz istendi. Arkadaşlarım ihracat, satın alma gibi bölümler seçerken ben, grupta bana en fazla gelişim fırsatı sunacak alanı İK olarak gördüğüm için bu alanda çalışmaya karar verdim.

Kaç senedir İK alanında çalışıyorsunuz? Bugüne kadar hangi firmalarda çalıştınız?Çalışma hayatıma 1996 yılında Kibar Holding’te İK Uzmanı olarak başladım. Ardından Kibar Holding bünyesinde yer alan Assan Alüminyum’da İK Müdürlüğü yaptım, büyüme ve yeniden yapılanma sürecine katıldım, İnsan Kaynaklarının bir sanayi grubu için ne kadar önemli, kritik bir birim olduğunu yaşayarak öğrendim. Yürüttüğüm görevlerde hep sıfırdan bir şeyler yapmak yapmak üzere sorumluluk aldım. Bu süreçler kariyerim için laboratuar gibi oldu, çalışanı tanımak gerektiğini, bilmediğim ekibi yönetemeyeceğimi öğrendim. Şimdi bunlar basit gibi görünüyor oysa o dönem içinde bu farkındalığa sahip olmak benim için devrim niteliğindeydi. 2005 yılında Kibar Holding İK Direktörlüğüne atandım, 3 yılın ardından değişim zamanımın geldiğini anladım. 2008 Mart ayında yeniden gelişen, büyük bir grubun vizyonunu taşıyan Superonline’da çalışmaya başladım.

2005- 2010 yılları arasında PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanlığı olarak görev yaptınız, başkanlık süreciniz nasıl gelişti?1996 yılında PERYÖN’e üye oldum ve 2000 yılı kurulunda yedek üye olarak kurulda yer aldım yönetim kurulu sekreterliğinin ardından beş dönem başkanlık görevini yürüttüm. PERYÖN bir sivil toplum örgütü ancak gönüllülük ve profesyonelliği aynı anda yürütmenizi gerektiren bir sivil toplum örgütü. PERYÖN olarak İK sadece İnsan Kaynaklarının değil şirketteki tüm yöneticilerin sorumluluğu, biz hep bu mesajı veriyoruz.

Siz İK’yı nasıl tanımlıyorsunuz?İnsan Kaynaklarında başarılı olmak için genel müdür kadar şirketin tüm dinamiklerine sahip olmak gerektiğine inanıyorum. İş süreçleri tasarlamak, hangi doğru insanı nereye almak gerektiğini bilmek ve o insanı tutundurmak şirketin tüm süreçleri bilmeden çok zor. Bugün ülkemizde ve dünyada da başarılı ve başarısız olmaktaki fark, işi bilen veya bilmeyen İnsan Kaynaklarına bağlı. Bana kalırsa en kritik İK süreci işe alımdır mesela. İşe alım konusunda dış kaynak kullanmak, destek kullanmak gerekir ama işe alımı tümüyle dışa bırakırsanız üzerine yatırım yapacağınız tüm yatırımı kendi zihninizin dışına çıkarıyorsunuz demektir. Çünkü doğru bir insanı işe almadıysanız, istediğiniz eğitim ve yatırımı yapın kişi başarılı iş çıkaramayacağı için şirketin geleceği baltalanır.

Mesleğinize yönelik en büyük hedefiniz nedir?

Bana hep güldükleri büyük bir hedefim var mesela, personel giderlerinin bilançoda giderler kısmında değil de yatırımlar kısmında yer alması. Çünkü bence insan kaynağına yönelik tüm harcamalar aslında yatırımdır, insan kaynağına yapılan tüm harcamalar şirkete dönecek olan hizmet anlamına geliyor. Şu anda bu hedefimin gerçeklemesi mümkün değil gibi görünüyor ama bu alanda çalışmalarım devam edecek.

Uzun bir İK geçmişiniz var. Bu kadar senede sizce Türkiye’de İK anlamında neler değişti?

Eskiden aynı şehir, içinde transferler yaşanırken artık hareketlilik arttı, ülke bazlı transferler yaşanıyor. Günümüzde artan yetişmiş işgücü talebiyle yetiştirilen işgücü arasında ciddi farklar oluşmaya başladı. Şirketler gerçekten işi yürüten, bağlı çalışanları elde tutmakta zorlanıyor. 1995 yılında çalışanı elde tutmak için 12 maaş yerine 14 maaş vermek, özel sağlık sigortası yeterliyken şimdi bunları yapmıyorsanız rekabete çok geriden başlıyorsunuz anlamına geliyor.

Bir İK’cı olarak adaylarda en çok dikkat ettiğiniz özellikler neler?

Üst düzey mülakatlara katılıyorum, bu mülakatlar işin uzmanlığının sorgulanmasına gerek olmayan, artık gün sonunda mülakat olarak bile değerlendirilmemek gereken mülakatlar oluyor. Benim odak noktam adayın kurumun kültürüne hızlı adapte olup olamayacağı ve şirketimize değer katıp katamayacağıdır.
Mesleğiniz dışında kendinize vakit ayırdığınız zamanlarda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Yasemin ve Selin adında iki kızım var, onlar teknolojiye çok meraklılar, birlikte genellikle bilgisayar oyunu oynayarak zaman geçiriyoruz. Fanatik bir Trabzonsporluyum, haftanın bir akşamı Trabzonspor maçlarıyla geçiyor. Onun dışında bahçeyle çok uğraşırım.

Kısa Kısa

• Favori yemeklerinizHamsi, kuymak, lahana dolması
• Favori restoranınızÜmraniye’de Lider Pide
• Favori yazarlarınız, kitaplarınızElif Şafak, Aşk
• Favori müzik tarzınızŞevval Sam’ı keyifle dinliyorum
• Hangi takımın taraftarısınız?Trabzonspor