istenayrilmaÇoğu birey, aslında hiç de kendilerine uygun olmayan ve hoşlanmadıkları branşlarda çalışmakta.. Bu durumda olan bireylerin çoğu için de işlerinden ayrılmak kısa vadede bir çözüm gibi görünmüyor. Gerek geçim sıkıntısı, biriken borçlar ve ödenmesi gereken faturalardan, gerek kurulmuş olan düzenlerinin bozulmasının kendilerinde yaratacağı boşluk ve kaygıdan dolayı hoşlanmasalar da işlerinden ayrılmıyorlar.
Başka bir iş bulmak veya kariyer değiştirmek için yeterli niteliklere ve deneyime sahip olmadıklarını düşünmeleri de bireyleri, işlerini değiştirmekten alıkoyan nedenler arasında sayılabilir. Bu ve bunlara benzer birçok diğer neden, kişilerin aslında kendilerine uygun olmayan işlerde çalışmalarını gerektirmekte ve onların bireysel mutluluk hedeflerini kökünden yok etmektedir. Eğer “Bu değiştiremeyeceğim bir durum. Bunu kabullenmem ve bu şekilde yaşamaya alışmam gerekiyor.” diyorsanız, unutmayın ki hiçbir şey göründüğü kadar kötü olamaz ve mutlaka işinizde sizi ufak da olsa mutlu edebilecek birkaç nokta vardır.
İşinizle ilgili bir çıkmazdaysanız, önce kolay olanı yapın. İşinizle ilgili sizi en çok rahatsız eden, sıkılmanıza neden olan ya da sizi en çok “ben buraya ait değilim.” dedirten durumların neler oldukları düşünün ve bunları not alın. Cevabınızın “herşey” olmasının mümkün olmadığını da belirtmek isterim. Mutlaka işinizin bir yönü hoşuna gidiyordur. Bir ya da birden çok nedenden ötürü yaptığınız işten hoşlanmayabilirsiniz; ama bu olumsuzluğu işinizin bütününe yaymanız ve sizi ufak derecede bile olsa mutlu edebilen noktaları atlamanız, işiniz hakkında daha olumsuz bir tavır takınmanıza neden olacaktır.
Bunun ardından işinizle ilgili hoşunuza giden noktaları düşünün. Aynen “herşey” cevabının olduğu gibi “hiçbir şey” cevabının da pek gerçekçi olmadığını söylemek isterim. Ayrıca bu cevabın da sadece kolaya kaçmak olduğunu unutmayın. Çoğu zaman işinizin sizde yarattığı stres, sorumluluklarınızın fazla oluşu ya da buna benzer diğer sebepler, işinizle veya işyerinizle ilgili iyi olan noktaları gözden kaçırmanıza neden olabilir. Sizi işinize bağlayan noktalar iş arkadaşlarınızla olan dostluğunuz, yöneticinizin iletişim yeteneği yüksek bir birey oluşu ya da ofisinizdeki etkin takım çalışması olabilir.
İşinizi ve işinizin sizin hayatınızdaki yerini değerlendirmek için en ideal zamanlar, işten ayrı kaldığınız yıllık tatilleriniz ya da haftasonlarıdır. Bu zamanlarda işinizi objektif bir gözle değerlendirebilir, olayları daha geniş bir perspektiften ve net olarak görebilirsiniz. Sizi rahatsız eden noktalar gerçekten çok mu önemliler? Yoksa siz mi olayları çok büyütüyorsunuz? Canınızı sıkan sorunların neler olduklarını ve gerçekten canınızın bu kadar sıkılmasına neden olup olmadıklarını iyice tartın. Örneğin yöneticinizle anlaşamıyorsanız, onunla ilgili sizi gerçekten rahatsız eden noktaları düşünün. Bunlar klasik personel-yönetici iletişim eksikliğinden kaynaklanan nedenler mi? Düzeltilebilirler mi? Bu bir dönem mi yoksa kalıcı bir sorun mu? Çok mu büyütüyorsunuz? Yöneticinizle aranızda oluşan sorunu hem onun açısından hem de kendi açınızdan inceleyin. Belki bu şekilde onun da kendi tarafından bakıldığında haklı olabileceği noktaları görebilirsiniz. Bu sorulara içtenlikle cevap verin ve durumunuzu bir kez daha değerlendirin.
“Benim sorunum yöneticimle değil, işin kendisi ile..”
Bir sabah işyerinize gidip günlük işlerinizle ilgilenmeye başladığınızda, işe ilk başladığınız zamandan bugüne kadar iş tanımınızın ne kadar çok değiştiğini fark edersiniz. İşe alınma nedeniniz ile şu an yaptığınız iş o kadar birbirinden farklı boyutlardadır ki, ne olduğunu fark ettiğiniz anda, artık geri dönüş şansınız pek kalmamıştır. Bu durum kimi zaman olumlu kimi zaman da olumsuz olarak kendini gösterebilir. Eğer işe alınma nedeninizin dışında yaptığınız işlerden cidden çok rahatsızsanız ve neredeyse artık kendi işinizi yapamaz hale gelmişseniz, o zaman durumunuzu bir kez daha gözden geçirmenizde fayda vardır. Hatta gerekli olduğuna inanıyorsanız, yöneticinizle bu durumu konuşabilirsiniz. Eğer durum sizin lehinize gelişmişse, zaten sıkıntı yaratacak herhangi bir durumda da yoktur.
İşten çıkarmalar ardından geride kalmayı başaran çalışanların iş yükü oldukça artmaktadır. Ek sorumluluklar almak çok da büyük bir sorun değildir. Yöneticiniz bu işleri sizin sorumluluğunuza vermişse, sizin birden fazla işi başarabileceğinizi düşünmesindendir. Ayrıca bu durum, size olan inancının ve güveninin de bir göstergesidir. Eğer gerçekten bütün bu işlerin altından kalkamayacağınıza inanıyorsanız ve bu işlerin hepsini birden yapmak sizi boğuyorsa, bunu yöneticinizle konuşmalı ve ona durumu tüm açıklığıyla anlatmalısınız. Durumdan bir şikayetiniz yoksa da, zaten işiniz size herhangi bir sıkıntı yaratmayacaktır.