İşinizi bırakmak istiyorsunuz, daha iyisini yapabileceğinizi biliyorsunuz ama bir türlü cesaretinizi toplayıp o büyük adımı atamıyorsunuz. İşte yapmanız gerekenler…
Ofiste sıkıcı ve sıradan bir günün daha ardından asansörün gelmesini bekliyorsunuz ve şu sözleri tekrar ediyorsunuz: “Ben bundan daha iyisiyim, bu meslekle işim tamamen bitti, buradan dönmemek üzere gidiyorum.” Asansörle lobiye indiğinizde bunun son gününüz olduğu hayalini kuruyorsunuz. Yöneticinizin ofisine girdiniz, istifa mektubunuzu verdiniz, masanızı temizlediniz, gidiyorsunuz; kapana kısılı kalmış eski iş arkadaşlarınıza yarı sempatik bir gülümseme gösteriyorsunuz. Asansörle alt kata indiğinizde ise hayal sona eriyor, aslında işi bugün değil yarın bırakacaksınız!
Bu hikaye size tanıdık geliyor mu? Genelde pek çok farklı meslek ve yaş grubundan insan bu durumu yaşıyor, “işi bırakma engellerini nasıl aşabilir, nasıl görmezden gelebilirim”
sorusunu kendisine her gün soruyor. İşte katı gerçek; işi bırakmaya karar vermek bazen kendinizle oynadığınız çok uzun bir zihinsel satranç maçının ilk hareketi olabilir. Çalışanların yüzde 70’i gibi ağır bir çoğunluğunun nefret ettikleri işlerde kalmayı seçiyor olmaları sizi şaşırtmamalı. İnsanların işlerini bırakamama nedenleri aslında risk almakla, yeni profesyonellik alanlarıyla, finansla ya da genel ekonomik durumla düşünülenden çok daha az etkili. Gerçek engel ise sadece kendi psikolojimiz. Bazı kararları çok fazla düşünüyoruz. Başarısızlık korkusu, yakın dönemi önceliğe almak, uzun dönem başarıyı getirecek şeyleri düşünmemek bizi yerimizde saymaya itiyor. Peki bu psikolojik bariyeri aşmayı başaranlar bunu nasıl yapıyor? Nasıl işlerinden ayrılmayı başarıyorlar?
Uzun vadeli düşünün
İşinizi uzun dönem bir zafer için bırakın. Asla kısa dönem kazanımlara odaklanmayın. İlk adım için kariyer hedeflerinizi gözden geçirmek ve hayatınızı değiştirecek ileri basamakları hayal etmek gerekiyor. Burada uzun döneme vurgu yapılıyor, çünkü çalışmalar kısa vadeli düşünülen adımların birbirine yakın pozisyonlar arasında mahkum kalmaya neden olduğunu ortaya koyuyor. Kısa bir tatil ya da patronla baş edememe, günlük işlerin ağırlığı gibi nedenlerle ayrılıyorsanız bu çok yanlış bir karar olabilir. Zihin karmaşası yerine beş yıllık bir zaman diliminde çıkmak istediğiniz kariyer dağını ön plana almak önem kazanıyor. Nasıl bir yol olacağının haritasını ve neler yapmak gerektiğini belirlemeniz gerekiyor. Her kariyer adımınız sizi gerçek tutkunuza biraz daha yaklaştırabilir, bunu unutmamalısınız. Hayatınız boyunca toplam kaç kere işi bırakma şansınız var ki?
Takvimde işaretli günleri beklemeyin
İşi bırakmak istiyorsanız zamanlamanın önemini çoktan kavramış olmanız gerekiyor. Örneğin işi bırakmak için birinci yılının dolmasını bekleyen bir analist, “bu bana temiz bir çıkış ve özgeçmişimde bir yıl çalıştı işareti bıraktı” diyor. Ancak bu konuda da sizi hedefinizden caydıracak detaylar hakkında dikkatli olmanız gerekiyor. Almayı hayal ettiğiniz herhangi bir terfi, bonus ve zam varsa bunları beklemeyi seçmeyin. Bonus aldıktan sonra o işe karşı çok daha yumuşak bakabilir ve asıl isteklerinizi geri plana atabilirsiniz. Farkında bile olmadan kendinizi bir sonraki zamma kadar yine aynı işte çalışırken bulabilirsiniz.
Saygıyla ve sessizce ayrılın
Sosyal medyaya işi bırakmanızla ilgili dramatik bir cümle yazmak gözünüze keyifli gelebilir ama işler doğru düzgün bir raya oturana kadar lütfen anonsları durdurun. Biraz geride kalmayı seçin. İş değiştirmek her iki taraf için de riskler barındırır ve başarısız bir sonuç olursa inanın bu zaten çok çabuk yayılacaktır. Arkadaş ve bağlantılarınızın arkanızdan dedikodu yapmasını istemezsiniz. Yeni işinize uyum sağlayana ya da kurduğunuz işi oturtana kadar bekleyin ve böylece üzerinizde sosyal bir baskı oluşmasına engel olun. İşleri yoluna koyduktan sonra arkadaşlarınıza yüz yüze haber verin. Ayrıldığınız iş yerinizle ilgili herhangi bir yorumda bulunmayın, güler yüzle ve saygı çerçevesinde bir ayrılık olması için elinizden geleni yapın!
