Kendi ülkesinden kilometrelerce uzakta kurduğu hayatıyla Tara Hopkins, 23 yıldır Türkiye’de çok başarılı sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor. 2008 yılında Ayvalık’ta başlattığı Çöp (m) Adam projesinde ise geri dönüşümün ötesinde kadınları iş hayatına kazandıran bir sistemi sürdürüyor ve ulaşılan kadın sayısını her geçen yıl artırıyor.

 

Türkiye’ye geldi, uzun yıllar öğretmenlik yaptı, birçok sosyal projede yer aldı, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri Koordinatörlüğü’nü yürüttü ve 2008 yılında da Çöp (m) Adam adıyla hem çevreye hem kadın istihdamına yönelik çok başarılı bir projeyi hayata geçirdi. Proje başladığından bu yana yaklaşık 400 kadına dokundu, onlara iş olanağı verdi.

İşte bu hikayenin kahramanı Tara Hopkins, tam anlamıyla bir sosyal aktivist aslında. Hayatı boyunca da öyle olmuş. 1989 yılında Türkiye’ye geldiğinde asıl amacının buraya gelmek değil Amerika’dan ayrılmak olduğunu açıkça ifade ediyor. Çünkü asıl olarak bulunduğu ülkenin sistemini kendine uygun bulmadığını söylüyor. Bu şekilde yola çıkan Hopkins, önce Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne İngilizce ve İspanyolca yabancı dil uzmanı olarak geldi. Amacı sadece iki yıl kalmak olsa da yıllar içinde Türkiye’den ayrılamadı. Bu zaman içinde sayısız sosyal sorumluluk projesinde görevler üstlendi. Son kurduğu projeyle ise kadınların çalışma hayatına katılması için önemli bir adıma öncülük etti. Hopkins’in topluma katkı sağlayan projelerle geçen hayat öyküsünü kendi ağzından dinledik, sosyal sorumluluk bilincinin nasıl küçük yaştan itibaren var olduğuna hayranlıkla tanıklık ettik.

 

Öğretmenlik bir araçtı

Tara Hopkins’le iletişime geçtiğimde önce çok sıcak bir ses tonu karşıladı beni. Sosyal sorumluluk kavramını, yapılması gerekenleri ve birçok kadına iş imkanı sağlayan projesini anlatmak için isteğini sesinden anlayabiliyordum. Bu nedenle de önce kendisine, toplumsal projelerle tanıştığı ilk zamanı sordum. Nasıl bu projelere kendisini adamaya karar verdiğini merak ettim.

Bu kavramla ilk olarak lise yıllarındayken tanışan Hopkins, yan evlerinde yaşayan engelli yaşıtıyla olan hikayesini anlattı önce. “O arkadaşımı gördükçe düşünüyordum. Ben dünyaya şanslı gelmiştim, ama onun bu şansı yoktu. Bu düşünce beni çok etkiledi. Hatta yaz boyunca her gün evimizden 30 km. uzaktaki yaz kampına gider ve onunla birlikte vakit geçirdim. Bu yaşlardan itibaren de her zaman sosyal projelerinin içerisinde oldum. Büyüdüğüm yaşlardaki Vietnam savaşının ve babamın o savaşa katılmamasının da bunda etkisi büyüktür” dedi. Hopkins, işte bu nedenle öğretmenliğin kendisi için bir araç olduğunu, asıl isteğinin Amerika’nın dışında yani başka ülkelerde olma isteği olduğunu anlattı.

 

Kısa bir ara ve sonra bir yetiştirme yurdu gezisi

Bu karardan sonra Türkiye’ye gelen Tara Hopkins, bir dönem sosyal projelerden uzak kalır. Bu dönemde ağırlıklı olarak Eskişehir’deki görevini sürdürür. Sonra Işık Üniversitesi’ne geçen Hopkins’i sosyal projelere döndüren ise bir yetiştirme yurdu gezisi olur. Burada gördüğü yurt kavramının bildiği kavramlardan çok farklı olduğunu anlatan Hopkins, “İşte o zaman anladım ki ben bu işlere geri dönmeliyim. Önce Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ile başladım. Sonra 1998 yılında Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun Terzioğlu’ndan gelen teklifle, üniversitenin Toplumsal Duyarlılık Projeleri Koordinatörlüğü’nü üstlendim. Bu benim için çok önemli bir şanstı. Çünkü hem sadece toplumsal projelerde yer alabilecektim hem de bu benim işim olacaktı. Yani maaş alacaktım. Harikaydı!”

 

Üniversitede geçen 10 yıl

Hopkins, Sabancı Üniversitesi’ndeki görevinin çıkış noktasının “Öğrenciler toplum için ne yapabilir?” sorusunun olmasını çok sever. Burada öğrencilerle birlikte ilk olarak depremle ilgili projeler, ardından da insan hakları, çevre, yaşlılar, kadınlar ve çocuklar gibi konularda başarılı çalışmalar yaparlar. Daha ilk yıl Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’yla birlikte gittikleri Van gezisinde öğrencilerin bölgeyi keşfetmenin de ötesinde kendilerini keşfeder, farklı yaşamlara tanıklık eder. Ancak tüm bu çalışmalarda bürokrasiyle savaşılan 10 yıl Tara Hopkins’i çok yorar ve 2008 yılında Ayvalık’a yerleşmek üzere görevinden ayrılır.

 

Çevre kadın ve istihdamı bir araya getirdi

Tara Hopkins, üniversiteden ayrıldıktan sonra önce sivil toplum kuruluşlarında çalışmayı düşünür ancak Çöp Madam projesi ona daha cazip gelir. Bunun için Meksika’da hapishanelerde uygulanan bir sistemi uygulamaya geçirir. Bu konuda sosyal girişimcileri destekleyen kuruluş Ashoka ile irtibata geçer. Uzun zaman önce ev aldığı Ayvalık’ta başlattığı projeyle, geri dönüşümlü ambalaj malzemelerinden çanta yapmayı ev kadınlarına öğreten yapıyı kurar. Küçük bir atölye kurulur. Böylece şu anda iki tam zamanlı çalışanla birlikte, 60’ın üzerinde kadının çanta, cüzdan, havlu, önlük yaptığı ve ürettiği kadar parçanın karşılığını aldığı Çöp (m) Adam kurulur. Çöp (m) Adam’da bugüne kadar ulaşılan kadın sayısı 350 400 civarında. Aralarında burada başlayıp özgüvenini yakalayan ve bir başka yere işe giren kadınlar da mevcut ve bu durum Hopkins’i çok daha fazla mutlu ediyor.

 

Kadınlar önce kendine güvenmeli

Yurt dışından gelerek Türkiye’ye yerleşmiş biri olarak Hopkins’e ülkemizdeki kadınların çalışma hayatına bakışını sordum. Kadınlar üzerinde pek çok açıdan baskı ve engel olduğunu söyleyen Hopkins, “Bu kimi zaman kocaları, kimi zaman babaları veya ağabeyleri. Ama en önemli engel kendileri. Çünkü birçoğu “kocam ya da babam bana bakamıyor mu” düşüncesinde. O nedenle de önce kendi kabuklarını kırmaları gerekiyor” diye anlattı kadınların çalışma hayatındaki yerine bakışını. Kısaca önce kadınların, çalışma hayatının farkına varması gerektiğini vurguladı.

 

Sosyal sorumluluk projeleri bütünlük içinde olmalı

1989 yılından bu yana Türkiye’de olan birisi olarak ülkemizdeki sosyal sorumluluk projelerinin çoğunu yakından tanıyan biri Hopkins. Kendisi de üç kez Sosyal Girişimcilik seminerleri verdi. 1990’larda sivil toplum kuruluşu kavramının yok denecek kadar az olduğunu söyleyen Hopkins, bu anlayışın giderek değiştiğini anlattı. Ancak bu konunun biraz da moda olduğuna dikkat çekmeden geçemedi. Bu projelerin birbiriyle entegre olması gerektiğini belirten Hopkins, toplumun sorunlarının birbirinden ayrı düşünülemeyeceği görüşünü ayrıntılarıyla aktardı. Sosyal sorumluluk projelerinde uğraşmanın ilk şartının ise emek vermek olduğunun altını çizen Hopkins, “Üniversitedeyken çok uzun yıllar çalışan ve bu konuda gerçekten uğraşan gençler vardı. Bir gün bir kadın bana Çöp (m) Adam’la işbirliği yapmak istediğini ancak Ayvalık’ın çok uzak olduğunu söyledi. Sadece iki gün gelmesi gerekiyordu. Ben proje için öncelikle bir yıl gittim geldim Ayvalık’a. Bu nedenle bu tür projelerde önemli olan gerçekten emek vermeyi istemek ve sabırdır” diyerek sözlerini tamamladı.