Gıda sektörünün önemli oyuncularından Şölen, spora büyük önem veriyor. Spor, Şölen’in sponsonluk seçimlerinde ve çalışanlara yönelik etkinliklerinde önemli rol oynuyor.  Şölen, kuruluşunun üzerinden 20 yıl bile geçmemesine rağmen dünya gıda pazarında kendine önemli bir yer edinmiş durumda. Geniş ürün yelpazesinde, farklı damak tatlarına hitap eden 200’ün üzerinde ürün çeşidi bulunan Şölen  Çikolata, Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında 263. sırada yer alıyor.  
Kurumsallaşma yolunda da önemli adımlar atan şirket, 2006 yılında Turquality sertifikası almaya hak kazandı. Yurtdışında Türk malı imajının yerleştirilmesi, Türkiye’nin ürün ve hizmet kalitesindeki farklılaşmanın sembolü olacak belirli standartları yakalamış Türk markalarının uluslararası pazarlarda kalite imajını güçlendirmek ve bilinirliğini artırmak amacıyla desteklenmesini içeren TURQUALITY Stratejik Plan’ı çerçevesinde Şölen de destekleniyor. Başlangıçta tekstil ve hazır giyim sektörünü pilot sektör  olarak belirleyen TURQUALITY, diğer sektörlerden de markalaşma potansiyeline sahip 33 firmayı daha destekleme kararı aldı.
Gıda sektöründe destek programına alınan 3 firmadan biri olan  Şölen Çikolata, dünya markası olma yolunda gelişim sürecine hız verdi. Kurum içi ve dışı etkinliklerinde spora verdiği önemle göze çarpan Şölen’in İnsan Kaynakları Müdürü Turgay Pektaş, sorularımızı yanıtladı.

Şölen ne zaman kuruldu? Kısaca tarihçesini anlatabilir misiniz?

Şölen, bugün Yönetim Kurulu Başkanı olan İsmail Çoban’ın öncülüğünde, 1989 yılında kuruldu. Gaziantep’ te kurulan fabrika ile başlayan bu tatlı öykümüz, Şölen’ in her zaman yükselen gelişim grafiği ile devam etti ve 2007 yılında da İstanbul’daki 3.fabrika’nın  inşaatına başlandı. Şölen bu 18 yıl içerisinde başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere toplam 90 ülkeye ihracat yapan ve yurtiçinde de tercih edilen bir marka haline geldi. Bugün ise yurtiçinde Şölen; Carrefour, CarrefourSa, Carrefour Express, Tansaş, Migros, Maxi, Real, Kipa, Bim DiaSA ve 50.000’i aşkın satış noktasında ürünlerini tüketicileriyle buluşturuyor. Şölen, Gaziantep  ve İstanbul’da toplam 1000’ i aşkın kişiye istihdam sağlayan büyük bir firma.

Markalaşma süreci ne zaman başladı? Nasıl bir aksiyon planınız var? Şu an hangi birimlere yoğunlaşmış bulunuyorsunuz?

Şölen’ in en önemli farklarından biri bence günümüzde “marka” olgusunun önemini kavramış olması. Bu yönde uzun zamandır çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Başarılarımızı Şölen markası ile taçlandırmak en önemli hedefimiz. Bunun getirdiği bir yapılanmada insan kaynakları sistemimizi günümüzün gelişen İK anlayışı çerçevesinde geliştiriyoruz. Markalaşma kadar önemli konulardan biri de zaten bunu sağlayacak insan gücüdür. Bu anlamda İK süreçlerini çalışanlarımıza daha mutlu bir iş ortamı sunmak adına düzenliyoruz. Bunların içinde elbette kurum içi aktivitelerimiz en önemlisi.

Spor müsabakaları ve yarışma gibi etkinlikler İnsan Kaynakları yönetimi bakımından nasıl bir katkı sağlıyor?

Çalışanların birbiriyle olan ilişkisi, bir iş ortamının huzurlu olmasını ve dolayısıyla üretilen işin kalitesinin yüksek olmasını sağlıyor.  Şölen olarak biz de sık sık İstanbul’ da ve Gaziantep’ te çalışanlarımızı bir araya getirip, ekip ruhunu güçlendiren aktiviteler düzenliyoruz. Şölen’deki dinamik yönetim yapısına uygun etkinlikler düzenliyor ve sportif faaliyetlerde bulunuyoruz; örneğin bu ayki programımız çerçevesinde turnuvalarımız ve futbol maçlarımız düzenlendi.
Her yıl düzenlediğimiz bahar pikniğimiz ise tüm çalışanlarımızı  bir araya getirdiğimiz geleneksel bir aktivitemiz. Burada da gün boyunca eğlenceli bir ortam içinde, yarışmalar ve etkinlikler yapıyor, çeşitli hediyelerle çalışanlarımızı ödüllendiriyoruz.
Tüm  aktivitelerin en güzel yanı da çalışanların motive olması, farklı departmanlardaki çalışanlarımızın birbirleri ile yakınlaşmaları ve birbirlerini nasıl tamamladıklarını görmeleridir. Bu etkinlikler  aracılığı ile herkes kendini ve karşısındakini daha iyi tanıyor. Böylelikle çalışırken de nasıl bir iletişim kurması gerektiğini çok daha iyi anlıyor.
2008 yılında İstanbul’ da üretime geçmemizle birlikte gerçekleşecek istihdam artışı Şölen ailesinin daha da büyümesini sağlayacak. Çalışanlarımızın sayısı arttıkça aktivitelerimizin daha da hareketli ve verimli geçeceğine inanıyoruz. Çok sıcak paylaşımların yaşandığı bu tip ekip çalışmaları ile kurum içi iletişim faaliyetlerimizin de güzelleşeceğini düşünüyoruz. Çikolata üretmek için de tatlı bir iletişim şart tabii ki.

Şölen  spora neden önem veriyor?

Doğru, Şölen spora özellikle önem veren bir firma. Bu önemin sebebi de hem sağlıklı yaşamın değerini bilmekle hem de sporun birleştirici gücü ile ilgili. Kurum içi aktivitelerimiz dışında sponsorluk çalışmalarımızda da spor taraftarı bir çizgimiz var. Şölen, Yeşilyurt Bayan Voleybol Takımı’na Winergy ürünü ile sponsor oldu. Enerji kavramını Winergy’ de sporla birleştirdik ve bize de takımımızın başarıları ile gurur duymak kaldı.