Çoğumuza küçük yaştan itibaren “Aklımıza koyduğumuz her şeyi yapabileceğimiz” öğretildi. Peki ya zihnimiz bize karşı çalışırken devam etme gücünü nasıl bulabiliriz? Özellikle bir işte başarısız olduğumuzda motivasyonumuz kolayca kaybolabilir. Böylesi bir durumda yeniden motive olabilmenin ipuçları bu yazımızda!

Bir işe başlarken belli bir motivasyonda olmak önemli. Süreç içinde yer yer hata yapma ihtimali elbette ki var. Aslında hatalardan ders alındığında, yeni bir şeyler öğrenmek de mümkün. Sadece pes etmeden, amaçlanan yolda ilerlemek gerekiyor.

Olumsuz durumlar karşısında bazen kaçmak ve saklanmak istiyormuş gibi hissedebilirsin. Bunun için kendini suçlamamalısın, çünkü aslında her şeyin bir nedeni var.

Örneğin; yeni fikirler bulmakta iyi olabilir, ancak uygulamaya geldiğinde ilgini kaybedebilirsin. İlk coşku dalgasından sonra, şüpheler içeri sızar ve “Görevi gerçekten yapmaya hazır mıyım?” diye düşünebilirsin veya “Sadece tembel miyim?” diye de düşünebilirsin.

Tüketici Psikolojisi Dergisi’nde, Winnipeg Üniversitesi ve Manitoba Üniversitesi’nden bilim insanları, bir hedefe doğru ilerledikçe motivasyon durumunun değiştiğini öne sürüyorlar. Başlangıçta umuttan ve olumlu sonuçlardan ilham alıyoruz; ancak devam ettikçe sorumluluklara ve olumsuz sonuçlardan korkmaya odaklanmaya başlıyoruz ve genellikle ilerlememizi durduran da bu korku oluyor.

Peki, bir işi sonuçlandırana kadar motivasyonu korumanın yolları neler?

Bir hedef listesi yapmak

Harekete geçmek için en küçük çabalar bile ivme yaratır. Bu nedenle eyleme geçmek şart. Hedeflerini yazarak işe başlayabilirsin. Hedefe ulaştığında neler hissedeceğini görselleştirebilirsin. Küçük adımlarla başla ve yüksek öncelikli görevlere odaklan. Çoklu bir görevi yerine getirirken belli bir ara vermek önemli. Araştırmalar, dikkat dağıldıktan sonra yeniden odaklanmanın çok fazla zihinsel enerji gerektirdiğini gösteriyor. Başka bir çalışmaya göre; görevler arasında geçiş yaparken, konsantrasyonu yeniden kazanmak yaklaşık 23 dakika sürüyor. Bu nedenle her seferinde tek bir önemli hedefe odaklanmak gerek.

Her gün egzersiz yapmak

Egzersizin ürettiği endorfinler, stresi ve endişeyi azaltmaya, ruh halini ve uykunu iyileştirmeye yardımcı olabilir. 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre aerobik egzersiz, yeni bilgileri öğrenme ve akılda tutma yeteneği de dahil olmak üzere bilişsel işlevleri çeşitli şekillerde geliştiriyor. 2014’te yayınlanan araştırma, egzersizin yaratıcı düşünceyi de artırdığını gösteriyor. Bütün bunlar bir araya geldiğinde kendini iyi hissetmeni sağlıyor. Kendini yenilenmiş hissettiğinde hedeflerine bağlı kalman da çok daha kolay oluyor.

Bir program yapmak ve ona bağlı kalmak

Bir işe motive olmak, çoğu zaman kendiliğinden olmuyor. Niyetlerini belirlemeli ve seni doğru yolda tutacak davranışları seçmelisin. Herhangi bir günde nasıl düşünür veya hissedersek hissedelim, bir program yapmak devam etmemizi sağlayacak hayati yapıyı oluşturur.

Aristoteles’in de dediği gibi “Biz, tekrar tekrar yaptığımız şeyiz.” Bu nedenle hedefler üzerinde çalışmak için özel zamanlar belirlemeli ve takvimine eklemelisin.

Nedenlerini bulmak

Neden vazgeçmek istiyorsun? Başarısızlık korkusu mu yoksa başkalarının ne söyleyeceği veya düşüneceği korkusu mu? Can sıkıntısı? Kızgınlık? Depresyon? Yorgunluk mu?

Neden  devam etmek istediğini belirlemek için yaptığın şeydeki değeri bul. Daha büyük bir hedefe ulaşmana yardımcı oluyor mu, bir şekilde başkalarına fayda sağlıyor mu? Bir görevin faydalarını ve anlamını görebildiğin zaman kendini daha ilgili ve hevesli hissedebilirsin.

Bazı mentorlar bulmak

Kendi yolunu çizmek istemek harika. Ancak başarılı, motive olmuş insanlar, bu yolda herkesin yardıma ihtiyacı olduğunu bilirler. Bu nedenle, bir veya birden fazla akıl hocası bulmalı ve hedeflerin hakkında konuşmak için düzenli olarak zaman ayırmalısın. Meslektaşlarınla, yöneticinle, arkadaşlarınla ve ailenle de paylaşabilirsin. Akıl hocalarının sana destek vermesi için uzman olması şart değil. Diğer insanların seni desteklediğini bilmek, güvenini artıracak, sana yeni bir bakış açısı kazandıracaktır.

Kendini diğer insanlarla karşılaştırmamak

Albert Einstein, “O kadar akıllı olduğumdan değil, ben sadece problemler üzerinde biraz daha fazla kalıyorum.” diyor. Potansiyeline inanmıyorsan, ne kadar iyi olursan ol kimse sana inanmayacaktır. Etrafındakilerden ilham al, ancak belirli alanlarda aynı seviyede değilsen kendini hırpalama.

Sosyal medyanın hakim olduğu dünyamızda bu zor olabilir. Çoğu zaman, yalnızca etrafımızdakilerin mutlu anlarını görüyoruz; ama internette gördüklerimiz hikayenin sadece yarısı. Gün sonunda herkes kendi mücadelesiyle yüzleşiyor ve herkesin kötü günleri olabiliyor.

Kendine iyi bakmak ve pozitif düşünmek

Beynimiz bir ödül beklentisiyle dopamin salgılar ve bu bizi iyi hissettirir. Bu nedenle, çabalarını takip et ve yol boyunca kendini ödüllendir. Keyif aldığın şeyleri yap, ilham verici müzikler dinle ve kendine ne kadar yol kat ettiğini hatırlat. Başarısız olursan, olumsuzluklar üzerinde durmak yerine her zaman öğrenme fırsatları ara.

Burada büyük bir parantez açmakta fayda var! Bazı durumlar senin için gerçekten iyi olamayabilir ve böyle bir durumla karşılaştığında durmak veya vazgeçmek en iyi yol olabilir. Devam etmeye zorlamak sana iyi gelmiyorsa, bu muhtemelen doğru yol değildir ve yön değiştirmek en iyisidir.

Kaynak: Mindtools