İş yerinde zehirli iyimserlik: Sahte gülümsemeler liderlik değildir

Sürekli gülümsemek, liderlik göstergesi değil bazen sorunların üstünü örten bir maske olabilir. Çalışan Bağlılığı Danışmanı Bertay Fişekçi, zoraki pozitifliğin ardındaki tehlikeleri bu yazısında anlatıyor!

Şirketinizde yapılan ödül törenleri, üst düzey yöneticilerin birilerini aşırı övmesi, “her şey yolunda” tadında çok farklı cümlelerin kullanılması, genel bir “aman burada hiçbir şey olumsuz görünmesin” havası seziyor musunuz? Ben global büyük kurumsal firmalarda çalıştığım için kurumsal hayatımda bunu sık sık hissettim. Gelin bunun arkasına bir bakalım…

Ya bu pozitiflik, gerçekte var olan sorunları görmezden gelmek için bir perdeyse?
Ya gülümsemeler, aslında çalışanların kendini güvende hissetmediği bir ortamın maskesiyse?

Günümüz iş dünyasında, iyi niyetle başlayan bir “pozitif olma” arzusu, farkında olmadan “Zehirli İyimserlik” dediğimiz bir kültüre dönüşebiliyor. İşlevsizliği sahte gülümsemelerle maskelemek, liderlik değildir.

Peki, sizin veya ekibinizin bu durumdan muzdarip olup olmadığını nasıl anlarsınız? İşte iş yerinizde zehirli iyimserliğin hakim olduğunu gösteren dört tehlikeli işaret:

“Sadece olumlu enerji” (Good Vibes Only) kültürü

Eğer ekip üyeleri, bir toplantıda hayatta kalabilmek için her şey yolundaymış gibi davranmak zorunda kalıyorsa, bu yüksek bir moralin değil, psikolojik bir esaret durumunun göstergesidir. Gerçek sorunların, endişelerin veya zorlukların konuşulmasına izin verilmeyen, her şeyin harika olduğunun varsayıldığı bir ortam, çalışanları sessizliğe iter. Bu sessizlik, rıza değil, korku ve güvensizliğin bir sonucudur.

Rahatsızlığı klişelerle geçiştirmek

  • “Haline şükretmen lazım, bak ortalık çok kötü”
  • “Bardağın dolu tarafını görsene bir defa da…”
  • “Boş ver, her şey olacağına varır.”

Bu gibi klişeler, bir çalışanın dile getirdiği gerçek bir endişeyi veya zorluğu anında geçersiz kılar. Bu sözlerin altında yatan mesaj şudur: “Senin gerçek endişelerin ve hislerin önemli değil.” Bunu duyan çalışan ise susar, içine kapanır ve yavaş yavaş işine olan tutkusunu ve bağlılığını kaybeder.

Gerçek geri besleme yerine sahte iyimserliği ödüllendirmek

Ekibinizde, dürüst olup zor bir gerçeği dile getirmek yerine, sorun yokmuş gibi davrananlar daha fazla takdir görüyorsa, tehlike çanları çalıyor demektir. Eğer “pozitif olmak”, “dürüst olmaktan” daha değerli hale geldiyse, siz bir ekip yönetmiyorsunuz demektir. Bu durum, gerçek sorunların halının altına süpürülmesine ve zamanla bir çığ gibi büyümesine neden olur.

Hayal kırıklığı veya korku gibi duyguları “zayıflık” olarak görmek

Küçük bir hatırlatma: İş yerinde insan olmak bir zayıflık değildir. Hayal kırıklığı, endişe veya korku gibi son derece insani duygular, bir soruna işaret eden önemli verilerdir. Eğer insanlar, güvende kalabilmek için bu duygularını gizlemek ve rol yapmak zorunda olduklarını hissederlerse, onların güvenini çoktan kaybetmişsiniz demektir. Güvenin olmadığı yerde ise ne bağlılık ne de yüksek performans olabilir.

Problem pozitiflik değil, zoraki pozitifliktir

Elbette pozitif bir bakış açısı değerlidir; ancak sorun, zoraki ve baskıyla dayatılan pozitifliktir. Gerçek sorunların ve insani duyguların üzerini örten bu zehirli iyimserlik; sessizlik, gizli bir öfke ve en değerli yeteneklerinizin yavaş yavaş şirketinizden ayrılması gibi durumlara neden olur.

Gerçek liderlik, zor konuşmaları yapabilme, olumsuz geri bildirimleri birer hediye olarak görebilme ve ekibine her türlü duygusunu güvenle ifade edebileceği psikolojik bir alan yaratma cesaretini göstermektir.

Loading spinner
Bertay Fişekçi, 23 yıllık kurumsal hayatının ardından çalışan bağlılığı, kültür dönüşümü, orta kademe yöneticilerin beceri gelişimi alanlarına odaklanmıştır ve bu konularda şirketlere profesyonel destek vermektedir. İnsan odaklı organizasyonların daha da geliştirici, kârlı ve çekici olduğu inancıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Fişekçi; yüz yüze seminerler, online etkinler, podcast yayınlarıyla bilgilerini aktarmanın yanında; kişisel blogunda ve İK Blog'da yayınlanan içerikleriyle de okuyucularla buluşmaktadır.
**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.