Credit Suisse, uzun bir döneme yayılan oldukça kapsamlı bir araştırma yaptı ve şirketlerde daha fazla kadın yöneticinin bulunmasının, şirketlerin hisse performansını arttırabileceği sonucuna ulaştı. İşte, araştırmaya ait çarpıcı sonuçlar…

Credit Suisse’deki araştırmacılar 56 ülkeden 3.000’den fazla şirketi baz alarak bir araştırma yaptı. Araştırmacılar, yönetim ekibi seçimiyle hisse senedi fiyat performansları arasında güçlü bağlantılar buldu. Üst düzey yöneticilerin %20’den fazlası kadın olan şirketlerde, son on yılda diğer şirketlerden daha fazla büyüme görüldüğü sonucuna ulaştı.

Yönetimde daha fazla kadın çalışanı olan şirketler, erkek yöneticilerin egemen olduğu şirketleri geride bırakıyor!

Araştırmanın ikinci bölümünde, toplam 3.000 şirketten 476 aile şirketine odaklanan araştırmacılar, aile şirketlerinin hisse senetlerinin ortalamanın üzerinde getiri sağlama eğiliminde olduğunu söylüyor. Yine kadın yönetici sayısının daha fazla olduğu şirketlerde, son 10 yılda hisse fiyatlarının daha iyi performans gösterdiğini belirtiyorlar. Araştırmanın ortaya koyduğu çarpıcı sonuçlardan biri de son beş yılda, en az bir kadın yöneticiye sahip olan şirketlerin, erkeklerin yoğun olarak çalıştığı şirketleri geride bırakması.

Kadın yöneticilerin iş hayatındaki yönelimlerine bakıldığında gelir artışı ve kâr marjı konularında doğru kararlar alırken, borçlanma konusuna sıcak bakmadıkları görülüyor. Ayrıca şirketin imajı, çalışanların refahı vb. konulara daha fazla odaklandıkları ve farklı birçok konuda “iyi” olma eğiliminde oldukları sonucuna ulaşılıyor.

Cinsiyet çeşitliliği de başarı getiriyor

Credit Suisse ayrıca, yönetimde daha fazla cinsiyet çeşitliliği olan endüstrilerin daha yüksek kârlılık seviyelerine sahip olduğu sonucunu da paylaştı. Yapılan araştırma, cinsiyet çeşitliliğinin şirketlerdeki etkileriyle ilgili daha önceki bulguları da sonuçlarına ekledi. Örneğin, Nottingham Üniversitesi’nden Rebecca Moss, finansal kriz sırasında kadın yöneticilerin bankaların performansını önemli ölçüde arttırdığını tespit etti. Moss, performansı değerlendirmek için hem stok bazlı bir ölçü hem de muhasebe tabanlı bir ölçü kullandı. Tüm bu sonuçlar, özellikle “Riskli ortamlarda” daha fazla sayıda kadın yöneticiye ihtiyaç duyulabileceği anlamına geliyor.

Kaynak: The Independent