İşini sevmeyenlerin açıkladığı 10 neden

İşsiz kalmanın zorlukları, nedenleri ve işsiz kalanların şikayetleri gündemden hiç düşmezken, bir işi olmasına rağmen o işe her gün ayakları geri geri giden çalışanları ve onların dünyasını da unutmamak gerek.

Untitled-1

İşsizlik, parasızlık ve mutsuzluk gibi nedenler başlı başına bir bunalım nedeni olabiliyor. Hemen hemen her çalışanın her an başına gelebilecek bu duruma neden binlerce faktör sayılabilir. Peki ya işini sevmeyenler ama çalışmak zorunda olanlar? Onlar hangi noktalarda birleşiyor? İşini sevmeyenlere dair bir araştırmayı yöneten Human Workplace Kurucusu ve CEO’su Liz Ryan, araştırma sonucunda ortaya çıkan ortak faktörleri işini sevip sevmediğinden emin olmayanlara yol gösterebilecek ufak bir rehber olarak da sunuyor.

İşte işini sevmeyenlerin 10 sebebi:

– Saygı görmediklerini düşünüyorlar. İş ortağı olarak görülmektense üretimin tıpkı makine gibi hissiz bir kolu olduklarını fark ediyorlar.

– İşlerini iyi yapmaları için basit araçlara bile sahip değiller. Bu araçları ya da programları talep ettiklerinde ya azarlanıyor ya da görmezden geliniyorlar. Bu basit düzeni bile sağlayamayan şirketlere haliyle güvenmiyorlar.

– Özel hayatlarına saygı duyulmuyor, esneklik ve anlayış görmüyorlar

– Yöneticileri ya niteliksiz ya da diktatör ruhlu. Ya da ikisi birden.

– Kendilerine yalan söylenmesinden bıkmışlar.

– Az para kazanıyor, çok çalışıyorlar.

– Geleceklerini görmüyor, kendileri hakkında en doğru planları yapabilen, adil yöneticilere sahip olmadıklarını düşünüyorlar.

– İş yerinde sürekli politik davranan çalışanlar ve yöneticilerden yorulmuşlar.

– Maaşla ters orantı gösteren, giderek yükselen hedeflerden ve baskıdan bunalmışlar.

– Sürekli izlendiklerini ve açıklarının yakalanmaya çalışıldığını görüyorlar. Bu nedenle her hareketlerine dikkat etmek zorunda hissediyor, rahat olamıyorlar.

Ryan, yapılan iş sevilse bile bunlardan birinin varlığının kariyer yolunda yeni bir adım atmayı eninde sonunda zorunlu kılacağını belirtiyor. Buna göre elbette hemen işi bırakmamak, önce düşünmek ve pek çok faktörü birlikte değerlendirmek gerekiyor. Ryan, çalışma hayatında sadece anlaşılan insanın değer göreceğini vurgulayarak, iletişimin üst düzey önemli olduğu bir dönem içerisinde olduğumuzu söylüyor. Buna göre çalışanın iletişimi güçlü bir iş yerinde, iletişimi güçlü insanlarla çalışması çok önemli. Eğer durum böyle değilse, soğukkanlı bir şekilde değişikliğe hazırlanmak ve özlenen beklentilere uyumlanarak yeni adımlar atmak şart.

Ege Üniversitesi’nin ardından Galatasaray Üniversitesi Radyo, Sinema, TV bölümünden mezun oldu. Meslek hayatına reklam yazarlığıyla başladı. Dört yıllık reklam dünyası deneyiminden sonra çeşitli web sitelerinde kıdemli editör olarak çalıştı. 2015 yılında Kariyer.net’e içerik yöneticisi olarak katıldı. İK Blog, Kariyer Rehberi ve Kariyer Dergi için içerik üretiyor.
**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.