İşverenlerin Z kuşağından beklediği 5 şey

Z kuşağının iş hayatında yer almaya başlamasıyla birlikte dengeler de değişti. İş yapış şekillerinden iş-yaşam dengesinin nasıl olması gerektiğine dair birçok konu iş dünyasında artık daha çok tartışılıyor. Peki, bu süreçte işverenlerin Z kuşağı çalışanlardan bekledikleri neler?

Çağ değişiyor, jenerasyon değişiyor, iş yapma modelleri, ofisler, çalışma koşulları hatta işler bile değişiyor. Bu değişim çağında elbette farklı jenerasyonların birlikte çalışması, birbirlerine adapte olabilmesi ve birbirlerinden öğrenerek karşılıklı gelişim ortamının yaratılması çok önemli. Peki işverenler yeni jenerasyondan, yani Z kuşağından neler bekliyor?

Özgüven

İş hayatına adım attıktan sonra kendine güvenmen çok önemli bir yetkinlik. İşverenler kendinden emin, kendisine güvenen, verilen işi en iyi şekilde yapmaya çalışan kişileri diğerlerine göre daha çok tercih ediyor. Elbette burada kritik bir nokta var ki o da EGO. Özgüven ve “ego”yu birbirine karıştırmadan hareket etmek, keyifle çalışabilmek için önemli bir detay.

Farkındalık

Parlak bir öğrenci olmak, iyi bir çalışma arkadaşı olunabileceği anlamına gelmiyor. Farkındalık, bir öğrencinin kendini diğer adaylardan sıyırabilmesi için kritik bir özelliktir. Çalışacağı sektörü, şirketi, pozisyonu, yapacağı işleri, kendisinde olan ve olmayan tüm yetkinlikleri farkında olan ve kendisini daha nasıl geliştirebileceğini bilen adaylar, her zaman 1-0 öndedir.

Merak ve Heves

Yapılan işe tutkuyla yaklaşan, önemseyen, değer veren, merak eden, araştıran ve geliştirmeye çabalayan, bu işi yapabilmek için hevesle bekleyen bir karaktersen işverenler seni önemseyecek ve birlikte çalışmaktan keyif duyacaktır. Çünkü bu özelliğin ekip içerisinde karşılıklı gelişimi destekleyecek güçlü bir motivasyon aracıdır.

Enerji

Günümüzde özellikle zamanın en değerli kavram olduğu bir noktada enerjik, dinamik ve atak gençlere ve beyinlere sektördeki işverenlerin bolca ihtiyacı var. İş hayatı yavaşlığı, ağır kanlılığı, park edip beklemeyi pek sevmez. Hızlı hareket etmen, enerjini işine yansıtman ve atik bir şekilde ekibe, işe ve şirkete uyum sağlaman beklentiler arasındadır.

Aidiyet

Ekibe, şirkete, işe tüm benliğinle aidiyet duyduğunda bu o şirkette çok daha keyifle çalışmana, problemleri daha hızlı çözebilmene, işini severek yapmana ve daha proaktif işler çıkarmana yardımcı olacaktır. Eğer bir işe, ekibe veya şirkete aidiyet duyamıyorsan o işten çok daha hızlı sıkılır ve çok daha fazla problemle karşılaşırsın. Çünkü sevmeden bir işi olması gerektiği gibi yapmak gerçekten zordur. Bu nedenle işverenler aidiyet duygusu güçlü adayları yine öncelikli olarak tercih etmektedir.

Elbette bu özellikler tek başına yeterli değildir ve her şirketin beklentilerine göre değişebilir; ancak genel olarak bir işverenin genç yeteneklerde aradığı kriterler bunlardır.

Konuk Yazar: Gizem Topsakal Acet /  Talent Recruitment Partner

Yazara ait diğer yazıları okumak için buraya tıklayabilirsiniz.