Günümüz insanı atalarımızdan çok daha hızlı bir değişim süreci içinde. Değişime uyum sağlama baskısı hepimizi zorluyor. Hatta sadece bizi değil, içinde bulunduğumuz doğayı da çok zorluyor.  Hızlı değişimin kaynağı olarak gösterilen teknolojiye, bu değişimin yarattığı sorunların üstesinden gelmek  için de başvuruyoruz. 
Hızla gelişen teknoloji karşısında modern insanın konumunu değerlendirmek ve değişen koşullara uyumunu sağlamak, günümüz bilim insanlarının öncelikli konularından biri. Bilim insanları bu amaç için psikoloji, sosyoloji, bilgi teknolojileri, tasarım ve donanım mühendisliği disiplinlerini bir araya getirdikleri Sosyo-dijital sistemler üzerine çalışmaktalar. İnsanlığın teknoloji ile olan ilişkisini inceleyerek, günlük hayatımızı kolaylaştıracak ve doğal çevremizi zenginleştirecek Sosyo-dijital çözümler üretiliyor.

Aile ilişkilerini geliştirmek
Modern hayatın getirdiği zorluklar nedeniyle evde, aile üyelerimizle birlikte geçirdiğimiz süreler giderek azalıyor. Teknolojiden yararlanarak, aile  duygusunun geliştirilmesi ve aile bireylerinin bir arada olmasalar da,  birbirleriyle iletişim içinde olmalarını sağlamak için araştırmalar yapılıyor. Üzerinde çalışılan seçeneklerden biri,  aile bireylerinin yaşadıkları günün önemli anlarını film ya da fotoğraf olarak saklamalarını sağlayacak ve  üzerlerinde taşıyabilecekleri, her an  internete bağlı  mini kameralar. Bu film ve fotoğraflar otomatik olarak dijital dosyalar olarak evdeki sunucuya gönderilecek. Bu sunucu farklı bireylerden gelen dosyaları, evin farklı eşyalarının yüzeyine konacak  kristal ekranlar ile arka arkaya gösterecek.  Böylece aile bireyleri bir arada olamasalar da, birbirlerinin nasıl bir gün geçirdiği hakkında fikir sahibi olacaklar. İsterlerse online olarak bu bireylere bağlanarak, görüntülü konuşmalar gerçekleştirebilecek; farklı yerlerdeki  bireyler sesli ve görüntülü toplu görüşmeler yapabilecekler. Yazılımlar, bu biriken dosyaları belli aralıklarla albümler haline getirip arşivleyerek, ileride bir arada seyredilip hatırlanacak anı dosyaları olarak saklayacak. Üzerinde çalışılan bir diğer ürün ise aile bireylerinin cep telefonlarından alınan sinyal ile, kimin nerede olduğu bilgisinin gösterileceği, aynı zamanda duvar saati olarak da kullanılacak kristal ekranlar. Böylece evdeki aile fertleri, diğerlerinin nerede olduğunu veya nereye doğru gitmekte olduğunu her an görebilecek.

Klavye sevmeyenlere dijital post-it

Her ne kadar hayatımızda dijital cihazların yeri sürekli artıyor olsa da, hala pek çok kişi klavye kullanmaktansa, kalem kullanarak daha hızlı ve kolay bilgi girişi yaptığını düşünüyor. Bu nedenle dijital post-it’lerin geliştirilmesine çalışılıyor. Dijital post-it’lere yazdığımız mesajlar, bunları iletmek istediğimiz kişilerin cep telefonlarına  kısa mesaj olarak gönderilecek.   Klavye ya da kalem kullanmadan, sadece ellerimizi kullanarak çalıştıracağımız bilgisayarlar da çok farklı şekilleri ile günlük hayatımıza girecek.

Nano teknolojiyle tüketimi ölçmek
Giderek artan tüketim, doğayı olumsuz etkilemekte. Doğaya verdiğimiz bu zararı en aza indirmek için, tüketim alışkanlıklarımızı ölçmek ve belli bir değerin altında tutmak çok önemli. Kullandığımız cihazların çokluğu karşısında bunu ölçmek ilk bakışta zor gelebilir. Ancak gelişen nano teknoloji ile bu mümkün olacak. Günlük hayatımızda tükettiğimiz elektrik, oksijen, doğaya saldığımız ısı ve karbondioksit miktarını sürekli görebileceğiz. Herhangi bir nedenden dolayı beklenenden daha fazla tüketim yaptığımızda bir uyarı mesajı gelecek ve tüketimin arttığı cihaz ve bölge listelenebilecek. Soruna anında müdahale edilerek fazla enerji harcanması ya da doğaya zararlı gaz ve ısı salımı engellenecek.
Yaşadığımız ve çalıştığımız ortamlarda sandığımızdan çok daha fazla enerji tüketen  cihaz var. Takılacak nano sayaçlar ile bu cihazları sürekli izleyeceğiz. Örneğin, asansörlerimizi çalıştıran motorların elektrik tüketimini sürekli takip edebileceğiz. Eğer normalin üzerinde bir tüketim varsa, hemen bakıma alıp, ilgili düzeltmeleri yapacağız.
İş yerlerinde bu tür tüketim ölçer cihazların getirisi çok fazla olacak. Örneğin bir arıtma tesisinde 20,000 USD’lik bir elektrik motorunun ortalamaların üzerinde elektrik  çekmesine neden olacak herhangi küçük bir arızanın farkına varılamazsa, ilk yıl içinde 200,000 USD’lik fazla elektrik tüketimi gerçekleşebilmekte. Bu nano ölçerler ile, bu durum ilk fark edildiğinde gerekli bakım yapılabilecek, hatta bazı ucuz ekipmanlarda, hiç bakım yapılmadan yenisi takılacak.

Fazla tüketene vergi ve cezalar
Tüketim ve ısı ölçerlerin küçülmesi ve uygun maliyetler ile üretilmesi mümkün olduğunda, yetkili kurumlar apartman ve dairelerimize bu ölçerleri takacaklar. Tüm tüketim değerlerimiz ve çevreye saldığımız zararlı gaz miktarları takip altına alınacak. Tüketimler belirlenmiş değerlerin üzerine çıktığında daha fazla vergi, ceza ya da otomatik enerji kısıtlaması söz konusu olacak. Örneğin apartman sıcaklığı 22 derecenin üzerine çıktığında apartmana verilen gaz otomatik olarak kesilecek. Dünyaya salınan gazları kontrol etmek ve daha sağlıklı bir ortamda yaşamak için, teknoloji ihtiyaç duyduğumuz kontrol araçlarını sunacak.

Akıllı makine kanunları
Sosyo Dijital Sistemlerin bir diğer çalışma alanı da bu tür teknoloji ürünlerinin kullanımı sırasında ortaya çıkacak hukuki sorunların çözümlenmesi. Kontrolü giderek akıllı makineler bırakırken, ortaya çıkacak aksaklıkların sorumlusunun tespiti ve zararın tazmini oldukça karmaşık bir işlem haline gelmekte. Yazılım, donanım, kullanım ya da bakım hatasından  çıkabilecek aksaklığın gerçek nedenini tespit edebilmek için de ayrı teknoloji ve yazılımlar gerekmekte. Ancak halen hukuken bir düzenleme olmadığı için bu tür uygulamalar teknoloji şirketlerinin inisiyatifinde gerçekleşiyor. Gelişen teknoloji ile birlikte yasalarımızın da gelişmesi, ve birey veya topluma zarar verildiğinde, zararın nasıl tespit ve tazmin edileceğinin  belirtilmesi gerekiyor.

Kariyer Dergi Kasım 2008