Çocuklar Duymasın’da Light Selami tiplemesiyle tanıdığımız Özgür Ozan şimdilerde Edutainment isimli şirketiyle firmalara özel eğlenceli eğitimler düzenliyor. Özel hayatında da ekrandaki gibi eğlenceli bir kişiliğe sahip olan sanatçı, çalışanların içindeki çocuğu dışarı çıkarıp yaratıcı taraflarını görmelerini sağlıyor.

Uzun zamandır üzerinde çalıştığı projeyi güçlü bir ekiple hayata geçiren Özgür Ozan, Edutainment ile Türkiye’de yeni bir sektörün öncüsü konumunda. Kendi mesleğinden farklı bir şey yapmadığını söyleyen sanatçı, “Benim mesleğimle çok yakın olduğu ve ben de eğlenceli bir insan olduğum için bu iş beni çok heyecanlandırıyor. Başarılı olmamız için yapılacak işten gerçekten heyecan duymalıyız” diyor. Edutainment bu ekiple, bir tiyatro sahnesine benzettikleri iş hayatında çalışanların rollerini en iyi şekilde oynamalarını sağlıyor. .

Edutainment nasıl ortaya çıktı?

Uzun zamandır Eduplus Genel Müdürü Çağlar Çoroğlu ile tanışıyorduk ve bu proje üzerinde çalışıyorduk. Markamızı education ile entertainment’ı birleştirerek eğlendirerek öğretme kavramı üzerinde oluşturduk. Sıradan bir eğitimi nasıl eğlenceli bir hale dönüştürebileceğimizi düşündük. Kendisi bu projeden bana ilk bahsettiğinde proje beni çok heyecanlandırmıştı. Benim tiyatro geçmişim ve oyunculuk kariyerimle, Eduplus’ın eğitim ve konferans organizasyonlarındaki bilgi ve tecrübesi bir araya gelince çok iyi bir sinerji ortaya çıktı.

Şirketler için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Şirket çalışanlarının aktif katılımını sağlayarak canlı drama, oyun, eğitim filmleri, indoor ve outdoor aktiviteleri ile şirketlere özel yaratıcı ve farklı çözümler sunuyoruz. Butik bir iş yapıyoruz. Bizimle çalışan firmalara özel bir şeyler hazırlıyoruz. Şirketlerin istekleri ve bizim neler yapabileceğimiz ölçüsünde düşünerek klasik eğitimlerin dışında eğlendirerek ve her firmaya ayrı bir şey hazırlayarak çalışıyoruz. Ayrıca ürün lansmanı, bayi toplantısı, personel toplantısı, kongre, konferans gibi organizasyonlara farklı bakış açıları getiriyor ve şirketlere özel olarak tasarlanmış yaratıcı etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Tanınmış ve sevilen dizi, tiyatro ve sinema oyuncularının görev aldığı şirketlere özel canlı dramalar, oyunlar, interaktif eğitimler, indoor ve outdoor aktiviteleri ile organizasyonların hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunuyoruz.

Edutainment metodu nedir?

Edutainment metodu ile şirket çalışanları, iş ortakları ve müşterileri için özel tasarlanmış yaratıcı ve zengin deneyimler sunuyoruz. Deneyim katılımcıların duyularına ne kadar hitap ederse o kadar kalıcı olur. Bu yüzden katılımcıların çeşitli öğrenme türlerini bir arada yaşama fırsatı bulacakları, zengin ve çekici deneyimler sunuyoruz. İnsanların akılda kalıcı ve eğitimlerden sonra deneyim kazanmalarını sağlayıcı örnekler gösteriyoruz.

Hangi alanlarda eğitimler veriyorsunuz?

Motivasyon, liderlik, satış, pazarlama, takım çalışması, ekip ruhu, koçluk ve firmaların kendi içlerinde talep ettikleri eğitimleri veriyoruz. Eğitim sınırlamamız yok, firmaların isteklerine göre bir paket hazırlıyoruz.

Eğitimler öncesinde nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?

Her şirkete özel çalışmalar hazırladığımız için öncelikle şirketlerin ilgili birim yöneticileriyle biraraya geliyoruz. Yapılacak çalışmanın amaç ve hedefleri doğrultusunda planlar yapıp projeyi hayata geçiriyoruz. Örneğin eğitim filmlerinde senaryolar eğitim danışmanlarımızla senaryo yazarlarımızın şirket yetkilileri ile bir araya gelmesiyle tamamen şirketlerin ihtiyaçlarına yönelik hazırlanıyor. Yine ürün lansmanlarında lansmanı yapılacak ürünün tüm özellikleri, rakipleri, katılımcılar, verilmek istenen mesaj, organizasyon sonucunda ulaşılmak istenen hedef gibi konularda ilgili birim yöneticileriyle bir araya geliyoruz ve onların görüşleri doğrultusunda projeyi son haline getiriyoruz.

“Yaptığınız işe inanmazsanız karşınızdaki de inandıramazsınız. Siz eğlenmezseniz karşınızdakini hiç eğlendiremezsiniz. Ben eğlenerek yaptığım her işi çok seviyorum. “

Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz?

Yönetim ekibimizde Çağlar Çoroğlu, ben ve Seçil Uğur var. Seçil Uğur uluslararası Wallpaper Dergisi’nde 2005 yılının aranan ilk 10 tasarımcısı içinde yer alıyor ve birçok ödülü mevcut. Kendisi web sitemizin tasarımını yaptı ve eğlenceli tasarımları bizim işimizle çok örtüştü. Ayrıca Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Oyunculuk Bölümü Öğretim Görevlisi Kerim Dündar yönetiminde 6 kişilik bir yaratıcı ekibimiz var. Senaryolar ve aktivitelerdeki konuşmalar bu ekipçe hazırlanıyor.

Şirketler nasıl karşılıyor bu eğitimleri?

Bizim yaptığımız şirketlere çok ilginç geliyor. Sıradan bir eğitim gibi elinizde laptop’la dinlemektense, bir filmi seyretmek ayrıca iş arkadaşlarının o filmlerde rol alabilmeleri onları heyecanlandırıyor. Bir de canlı dramalar içerisinde şirketin özelliği, çalışanların yaş sınırı, eğitim düzeylerini öğreniyoruz. Çalışanların rol almak isteyip istemediklerini soruyoruz. Hem onu izleyen deneyim kazanmış oluyor, işin içinde yer alan kişiye de yaptığı eğitim yararlı oluyor.

İş yapacağınız şirketlerde aradığınız belli başlı özellikler var mı?

Genel olarak tüm hizmetlerimizle ilgili yani eğitimler, eğitim filmleri ve organizasyonlarla ilgili yoğun talepler geliyor. Ancak biz işbirliği içinde olacağımız şirketleri seçerken çok seçici davranıyoruz. Çünkü biz müşterileriyle uzun vadeli iş ortaklıkları kuran ve onların çözüm ortağı gibi çalışan bir şirketiz. Bu nedenle işbirliği içinde bulunacağımız şirketin misyonu, vizyonu, değerleri, kurumsal yapısı bizim için çok önemli.

Şirketlerden geri bildirim alıyor musunuz?

Eğitimin uzun soluklu olması gerekiyor. Şirketlerin bizi iş ortağı gibi görmesini istiyoruz. Biz onların yaratıcı ekibiyiz, içlerindeki çocuğu dışarı çıkarıyoruz. Onların yaratıcı taraflarını görmelerini sağlıyoruz ve iş hayatı bir tiyatrodur düşüncesiyle yol alıyoruz. S anat, tiyatro ve oyunculuk ile iş dünyasının birçok ortak özelliği var. Bir satışçı, bir lider de sahneye çıkıyor. Birilerine bir şey anlatırken sesini nasıl kullanacağı, nasıl etkili olacağı, kimin gözüne nasıl bakacağı, el hareketlerini nasıl yapacağı gibi eğitimlerin de alındığı bir konseptimiz var.

“Eğlenerek öğrenme” konsepti Türkiye’de ve dünyada ne durumda?

Yapılan araştırmalara göre dünyada henüz emekleme aşamasında. Türkiye’de ise çok yeni. Biz Türkiye’de bu işin öncüsüyüz. Benim mesleğimle çok yakın olduğu ve ben de eğlenceli bir insan olduğum için bu iş beni hala çok heyecanlandırıyor. Başarılı olmamız için yapılacak işten gerçekten heyecan duymalıyız.

Edutainment’ın gelecek hedefleri neler?

İlerde lider kuruluşlardan biri olmayı hedefliyoruz. Bu işi yapmak isteyen şirketlerin bizi örnek almasını istiyoruz. “edutainment gibi” denmesini istiyoruz. Dünyada bir konsepte verilen bir isim bu aslında ama biz bunu marka olarak kullanmaya karar verdik. Çok fazla kurumla çalışmayı düşünmüyoruz. Karşılıklı anlaşabileceğimiz, uyum sağlayabileceğimiz, uzun soluklu bir ilişki düşünüyoruz. İnsanların iş hayatında sahip olduğu rolleri en iyi şekilde oynamalarını sağlamak istiyoruz. Çalışmalarımızı ve bizi merak edenler bize, www.edutainment.com.tr adresinden bize ulaşabilirler.

“Tiyatro ve oyunculuk ile iş dünyasının birçok ortak özelliği var. Bir satışçı, bir lider de sahneye çıkıyor. Birilerine bir şey anlatırken sesini nasıl kullanacağı, nasıl etkili olacağı, kimin gözüne nasıl bakacağı, gibi eğitimlerin de alındığı bir konseptimiz var. “

Mutlu çalışanlara sahip olmak zor mu sizce?

Mutlu çalışanlara sahip olmak tabiki mümkün. Ayrıca bunun şirketlerin başarısı için bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Çünkü mutlu çalışanları olmayan bir şirketin mutlu müşterilerinin de olması beklenemez. Bizim önerimiz şirket sahipleri ve yöneticilerin çalışanları müşteri gibi görmeleri ve müşterilerini memnun etmek için gösterdikleri gayreti şirket çalışanları için de göstermeleri. Artık şirketlerde önce çalışanlar, sonra müşteriler ve son olarak da şirket sahipleri geliyor.

Şimdiye kadar yaptığınız işleri özetler misiniz?

1985 yılından beri tiyatroyla uğraşıyorum. Ondan önce profesyonel basketbolcuydum. İki seyircili mesleğe aşık oldum. Birinde çıkınca diğerinde bitirince alkışlıyorlar. 85’ten bu zamana kadar tiyatronun içindeyim. Oyunculuğun dışında Yıldız Teknik Üniversitesi Oyuncuları’nda bir sene yönetmenlik yaptım. İzmir Çocuk Tiyatrosu’nda, İzmir Devlet Tiyatrosu’nda birçok oyunda görev yaptım. Daha sonra Bursa’ya geçtim, yine devlet tiyatrosunda çalıştım. İstanbul benim hiç hedefimde olmayan bir şehirdi, İstanbul’a geldim ve ufak tefek dizilerde oynamaya başladım. Birkaç tane televizyon filmim ve birkaç sinema filmim var. Yıllardır bu işi yapıyorum ama en son Çocuklar Duymasın’la insanlar beni tanıdı. Oyunculuk dışında da yapabildiğim pek bir şey yok. Edutainment’ta da yine kendi mesleğimi yapıyorum.

Yeni projeler var mı?

Evet görünürde bir şeyler var. Öyle bir yerde bıraktım ki, ordan alıp devam etmem gerekiyor. Onun altına düştüğünüz zaman bu başarınızın şans olduğunu düşünülebilir. Çünkü bazı başarılar şanstır bazıları ise sizin emeğinizle olan şeylerdir. Başarıya çok fazla şans gözüyle bakmıyorum kendi adıma. Ne kadar çok çalışır ve kendinizi ne kadar çok yetiştirirseniz başarıya ulaşmanız o ölçüde kolay olur. Tabii bu ekibinizle de çok ilgili. Edutainment’ta çok iyi bir takımız açıkçası.