Covid-19 salgınıyla başlayan süreç hayatın pek çok alanını olduğu gibi istihdamı, dolayısıyla İK uygulamalarını da derinden etkiledi. Öyle ki 2021 İK trendlerinin çoğu, pandeminin çalışma dünyasını nasıl dönüştüreceğine odaklı. İşte, 2021 yılında İK uygulamalarını şekillendirecek 6 trend!

Uzaktan çalışma ve öğrenme

Uzaktan çalışma ya da ofise dönme konusunda çalışanlar ve işverenler arasında farklı fikirler olduğu gibi şirketler arasında da farklı düşünceler var. Yapılan araştırmaların sonuçlarına bakıldığında, yöneticilerin çoğunun home office çalışmayla ilgili endişeli olduğu görülürken, çalışanların büyük bir kısmının ise en azından haftanın bir günü evden çalışmak istediği anlaşılıyor. Bu veriler ışığında, 2021 yılında bu konuda orta yol bulunmaya çalışılacak diyebiliriz.

Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık

Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık! Aslında bu 3 kavram, 2021 öncesi dönem için de önem taşıyor. Bir şirket hangi sektörde faaliyet gösteriyor olursa olsun; cinsiyet, bilgi birikimi, deneyim vb. birçok konuda mümkün olduğunca zengin bir profile sahip olmalı. Tek tipleşmenin getirdiği sınırlı bakış açısına teslim olmamak ve dönüşümün bir parçası olmak için 2021’de bu konuların yeniden tasarlanması gerekecek.

Çalışan sağlığı ve ruh sağlığı

2020’nin zorluklarından ve hayal kırıklıklarından sonra, çalışanlar tarafındaki iyileşmenin sağlanabilmesi için işverenlere büyük iş düşüyor. Bunun ana nedeni, çalışan refahının  üretkenlikle bağlantılı olması. Yani çalışanınızın refah seviyesini ve motivasyonunu mümkün olduğunca yüksek tuttuğunuzda, verimli iş sonuçları da kendiliğinden gelecektir. Burada yapılacak çalışmalar şirket büyüklüğüne göre değişebilir; ancak önemli olan çalışanınıza imkanlarınız ölçüsünde yanında olduğunu hissettirmeniz.

Bulut tabanlı İK

Tüm endişelere rağmen uzaktan çalışma, hızla yeni normalin bir parçası oldu. Giderek artan bir şekilde birçok şirket home office düzene geçerken, 2021 yılı teknolojik araçlardan yararlanma oranının da arttığı bir yıl olacak.

Slack, Trello, Teams vb. araçlar, bu geçiş için kritik öneme sahip olsa da İK yazılımının da bulut tabanlı olması önemli olacak. Bulut tabanlı İK’nın iki tamamlayıcı faydası var. İK’nın çalışan verilerine anlık olarak erişmesine ve buna göre karar almasını sağlıyor. Ayrıca bulut tabanlı self servis araçlar, çalışanlara verileri üzerinde çok daha iyi kontrol imkanı tanıyor.

Yapay zeka odaklı işe alım

Bulut bilişimdeki artışla birlikte yapay zeka tabanlı algoritmalar, işverenlerin yetenek bulma biçiminde hızlı bir değişim yaratacak gibi görünüyor. Yetenek yönetimi için yapay zeka ve sosyal medya etkinlikleri gibi çeşitli kaynaklardan yararlanarak, aday profillerinin detaylı bir şekilde incelenmesi olası.

Gig ekonomisi

Teknolojinin hızla gelişmesi ve insanların özgürce maddi kazanç sağlama istediği, yepyeni bir ekonomi doğurdu. Gig ekonomisi! Freelance platformların çoğalmasıyla serbest çalışanların oluşturduğu bu yeni ekonomiyi, yakın gelecekte daha fazla duyacağız gibi. Bu nedenle 2021’de bu çalışanları tek bir platformda toplayarak işe alımlarını, performanslarını, ücretlerini yönetebilmek önemli olacak.

Kaynaklar: PossibleWorks & HowNow