Türkiye’de hemen her sektörde yaşanan istihdamdaki kayıt dışılık özellikle tarım, inşaat, hizmet sektöründe ve geçici-mevsimlik işlerde yoğunlaşıyor. Sosyal Güvenlik Uzmanı Oğuz Aslım, “Kayıt dışı istihdamla mücadele konusunda son 17 yılda oldukça yol kat edildi. Daha önceki yıllarda yüzde 96’larda olan bu oran, son on yıl içerisinde yüzde 37’lere kadar geriledi. Kayıt dışı istihdamın şirketler için önemli yaptırımları bulunuyor” diyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yaptığı çalışmalar sonucunda sigortasız işçi çalıştırma oranlarında önemli bir yol kat edilmesine rağmen kayıt dışı istihdam oranları hâlâ oldukça yüksek. Bakanlığın verilerine göre 2005 yılında yüzde 48 olan kayıt dışılık oranı, yasal düzenlemeler ve artan denetimler sayesinde dokuz yılda yüzde 37’ye geriledi. Türkiye’de, hemen hemen her sektörde yaşanan istihdamdaki kayıt dışılık özellikle tarım, inşaat, hizmet sektöründe ve geçici-mevsimlik işlerde yoğunlaşıyor. Sosyal Güvenlik Uzmanı Oğuz Aslım, sigortasız işçi çalıştırmanın kurumsal firmalardan ziyade, çoğunlukla küçük ve orta ölçekli işletmelerde görüldüğünü söylüyor. Türkiye’de firmaların “Olay olsun sonra gerekeni yaparız düşüncesi” ile hareket ettiğini dile getiren Aslım, “Sigortasız işçi çalıştırmanın yanı sıra bazı firmalar deneyimli çalışanların ücretlerini, asgari ücret üzerinden gösteriyor. Bu tür yasal olmayan uygulamalar ise işletmelerde telafisi imkansız sonuçlara neden oluyor” diyor.

Deneme süresinde de sigortasız çalıştırılamaz

Aslım, firmaların çalışan işe başlamadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirim yapması gerektiğini dile getirerek, “İşletmeler bu bildirimi en az bir gün öncesinden yapmakla yükümlü. Sadece balıkçılık, tarım ve inşaat işlerinde, diğer devamlı işyerlerinin aksine işçinin iş başı yaptığı günün sonuna kadar SGK’ya bildirim yapması gerekir” diye konuşuyor. Toplumda deneme süresi boyunca işçinin sigortasız olarak çalıştırılabileceği gibi bir inancın olduğunu ancak bu düşüncenin tamamen yanlış olduğunu ifade eden Aslım, deneme süresi de dahil olmak üzere bir çalışanın kesinlikle sigortasız çalıştırılamayacağını vurguluyor. Aslım, işçi ve işveren arasında yapılan sözleşmeye istinaden, ilk otuz gün içerisinde, karşılıklı talepte bulunmadan, iş akdini feshetme hakkının olduğuna dikkat çekerek, “Buna sözleşmede deneme süresi denilmekte. Burada işverenin işçiyi çıkartma hakkı olduğu gibi, işçinin de işverenle çalışmama hakkı var” açıklamasını yapıyor. Aslım, kayıt dışı istihdamla mücadele konusunda son 17 yılda Türkiye’nin oldukça yol kat ettiğini söylüyor.  “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile İŞKUR gibi ilgili alt birimlerin koordineli ve titiz bir çalışma yürütmesi sonucu, daha önceki yıllarda yüzde 96’larda olan kayıt dışı çalışan oranı, son on yıl içerisinde yüzde 37’lere kadar geriledi” diyen Aslım, bu oranın azalmasında ve halkın bilinçlendirilmesinde, iletişim kanallarının, SGK’nın, ALO 170 ihbar servisinin ve sosyal devlet olma aşamasındaki iyileştirmelerin etkili olduğunu vurguluyor.

İşverenlere uygulanan cezai yaptırımlar neler?

Aslım, sigortasız işçi çalıştıran işverenlere uygulanan cezai yaptırımları şöyle sıralıyor: “İlgili bildirge ve belgelerin süresinde verilmemiş olması, denetmen veya müfettiş tarafından inceleme yapılması halinde kayıt geçersizliği veya kayıt ibraz etmeme nedeniyle idari para cezası; işçinin hastalanması, iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına yakalanması halinde, SGK’nın karşılaştığı maliyet bedelinin işverenden tahsil edilmesi; işverenin bir yıl süreyle teşvikten yararlandırılmaması; sigortasız çalıştırılan süreye ait sigorta primlerinin işverenden gecikme zammı ve cezası (faizi) ile birlikte tahsil edilmesi gibi ceza ve yaptırımlar uygulanıyor.”

Sigortasız çalışanlar ne yapabilir?

Aslım, sigortasız çalıştırılan işçilerin idari ve yargı yoluyla haklarını arayabildiklerini anlatıyor. Böylesi bir durumda yargı yoluna başvurulması için diğer idari işlemlerde olduğu gibi idari yolun tüketilmesine gerek olmadığını ifade eden Aslım, işçinin doğrudan yargı yoluna başvurulabildiğinin altını çiziyor. Aslım, idari yoldan hak aramada, sigortasız çalıştırılan işçinin çalıştığı işyerinin bağlı olduğu Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlükleri’ne veya Merkez Müdürlükleri’ne dilekçe yazması gerektiğini söylüyor. Sözlü başvuruların dikkate alınmayacağını belirten Aslım, şikayet dilekçesinin elden verilebileceği gibi, taahhütlü posta ile de gönderilebileceğini dile getiriyor. Aslım, “Dilekçede işçinin çalıştığı işyerinin ve işverenin adı, adresi, biliniyorsa işyeri sicil numarası yazılmalı. Bunun dışında işçi, o iş yerinde hangi tarihler arası çalıştığını açıkça yazmalı. Dilekçede işçinin ismi ve imzası, T. C. kimlik numarası, açık adresi, telefon numarası gibi bilgiler yazılmalı. Şikayette bulunduğu işyerindeki çalışmalarına ait belgeler varsa onların fotokopileri de eklenmeli” görüşünü dile getiriyor. Aslım, sigortasız çalışan işçilerin Alo 170 Kayıt Dışı İstihdam Hattı’na şikayette bulunabildiğini söylüyor.

İşçi çalıştığı süreyi belgelerle kanıtlamalı

İşçi işyerinde çalışıyorken şikayette bulunmanın önemli olduğunu anlatan Aslım, SGK kontrol memurunun kendilerine gelen şikayet üzerine işyerine giderek denetim yaptığını ve orada çalışanları tutanağa aldığını dile getiriyor. Aslım, “Şikayette bulunan kişi o an işyerinde çalışıyorsa, çalıştığı fiilen tespit edilmiş olur. İşçi, iş yerine tespit yapılan tarihten önce girmişse ve elinde bunu kanıtlayan belge mevcutsa geriye dönük olarak işçiye bir yıla kadar çalıştığı günlere ait sigortası/ hizmeti kazandırılır. Bu haktan sadece şikayette bulunan sigortalı değil, işyerinde yapılan denetim anında sigortasız olarak çalıştığı/çalıştırıldığı tespit edilen bütün sigortalılar yararlanır” diyor. Aslım, işçinin işyerinden ayrıldıktan veya işten çıkarıldıktan sonra şikayette bulunması halinde işyerinde denetim yaparak fiilen tespit etme imkanının ortadan kalkacağını ifade ediyor. Böylesi bir durumda kalındığında ise iddia edilen çalışmalarla ilgili olarak işyerinin yasal kayıt ve belgelerinin incelendiğini aktaran Aslım, şöyle devam ediyor: “Şikayet sahibinin elinde, söz konusu işyerinde çalıştığına dair herhangi bir belge yoksa, işçi ücretini elden almışsa, elinde aldığı ücrete ilişkin herhangi bir belge yoksa o taktirde kendisine herhangi bir hizmet kazandırılamaz, çünkü işveren kabul etmeden, herhangi bir delil-belge olmadan sadece şikayet sahibinin iddiasına dayanarak onun çalıştığının kabul edilmesi ve kendisine geriye dönük hizmet kazandırılması mümkün değil.” Aslım, işçinin 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca çalıştığı hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacağı mahkeme kararıyla iddia ettiği çalışmalarını ispatlayabileceğini belirtiyor.

Sosyal Güvenlik Uzmanı Oğuz Aslım
Sosyal Güvenlik Uzmanı Oğuz Aslım