Günümüz rekabet dünyasında artık herkes fark yaratmanın yollarını arıyor; çünkü birçok kişi iyi okullardan mezun, yabancı dil biliyor, güçlü yetkinliklere sahip ve yetenekli. Peki, sizce yetenekli olan kişinin mi şansı daha fazla, yoksa görünür olanın mı?

Katıldığımız iş görüşmelerinde akılda kalmayı, iş yerinde terfi eden kişi olmayı ya da yeni bir girişimde bulunurken başarılı ve bilinir olmayı çoğumuz isteriz. İşte tam da bu noktada karşımıza “Kişisel Marka” dediğimiz kavram çıkıyor. Kişisel Marka dediğimiz şey; insanların sizi gördüğünde sizinle ilgili akıllarına gelen her şey olarak nitelendirilebilir. Kişisel markalaşma yolunda atılacak en önemli adım ise “Kişisel Farkındalık” tan geçiyor. Ben kimim? Ne istiyorum? Neyi hedefliyorum? Diğerlerinin gözünde olan algımın farkında mıyım? Güçlü yönlerim neler? Bu soruların cevabını kendimizde arayarak markalaşma sürecine başlamamız gerekiyor.

Kişisel markalaşma yolculuğunu, stratejik bir süreç olarak değerlendirmek doğru olacak. Etkilemek istediğimiz hedef kitle özelinde; imajımızı, sözel kimliğimizi, görünürlüğümüzü ve itibarımızı gözden geçirmemiz gereken stratejik bir süreçten bahsediyoruz.

Tom Peters’ın da dediği gibi “Çağımız artık kendini pazarlama çağı.” Hepimiz kendi şirketimizin pazarlama müdürüyüz ve kendi markamızı en iyi şekilde yansıtmakla yükümlüyüz. Tabii “Kişisel Marka” deyince şunu da belirtmek gerekiyor. Kişisel Markalaşma demek; ünlü ya da fenomen olmak, başkası gibi olmaya çalışmak, “mış” gibi yapmak değil. Hedefiniz ne ise o alanda bilinen ve akla gelen ilk isim olmanızdan bahsediyoruz. Yani imajınızı, görsel ve sözel kimliğinizi, görünürlüğünüzü ve itibarınızı kastediyoruz. Tabii işin sırrı, tüm bunları kendi değerlerinizle, yaşantınızla ve vizyonunuzla tutarlı olacak şekilde uygulayabilmenizde.

Kişisel markanızı nasıl oluşturursunuz?

  • Hedefinizi belirleyin
  • Kişisel SWOT analizi yapın
  • Uzman olduğunuz ve iyi yaptığınız şeyleri ortaya çıkarın
  • Daha fazla görünür olmaya çalışın
  • Network’ünüzü gözden geçirin ve yeni kişilerle tanışın
  • Sabırlı olun
  • Çok çalışın
  • Asla pes etmeyin

Kısacası; kişisel markalaşma yolculuğu, kişinin kendi gelişimi yolunda “daha iyi” olmak için yaptığı bir yatırım süreci olarak görülmeli. Yetenekli olmak, donanımlı olmak önemli, ama bunu gösterebilmek daha da önemli. Kendinizi bir marka gibi düşünmeye başladığınızda, yapmak istediklerinizi daha hızlı ve hedef odaklı bir şekilde gerçekleştirebildiğinizi göreceksiniz.

Fark yaratmaya kendinizden başlayın.

Konuk yazar: Dilara Yağlıcıoğlu / Kişisel Marka ve İmaj Danışmanı – Eğitmen

Kaynaklar: Catherine Caputa/Sen Bir Markası, İlkay Karaduman/Kişisel Marka Yönetimi, Tom Peters