Bugüne kadar yüzlerce CV incelemiş olabilirsiniz; ancak dünden bugüne dünyanın en iyi CV’sinin yaklaşık 600 yıl önce yazıldığını biliyor musunuz?

Seçme yerleştirme sürecinin gerek aday, gerekse işveren için en önemli aracı şüphesiz özgeçmişlerdir. Bir özgeçmişin “Nasıl’ olması gerektiğine dair birçok bilgiyi farklı kaynaklardan edinebilirsiniz; ancak “Özgeçmiş nedir?” sorunun cevabı sıklıkla eksik tanımlanıyor. Bu durum da özgeçmişi hazırlayan kişilerin yetersiz içerik üretmesine neden oluyor.

O zaman soruyu tekrar soralım: Özgeçmiş nedir?

Cevabı çok net!

Özgeçmiş, bir vaatler dokümanıdır.  İş arayan kişilerin kronolojik olarak kendini tanıtmaya çalıştığı bir belgeden daha fazladır. Bu çok kıymetli bireysel sunumun, düşünüldüğünden daha derin anlamları ve amaçları bulunur.

Gelin konuyu açmak için bir örneğe, tüm zamanların “En iyi özgeçmişi” kabul edilen Leonardo da Vinci’nin 1482’de, 30 yaşındayken Milano Dükü için kaleme aldığı iş başvurusuna bakalım…

Leonardo da Vinci, onu bir numara yapacak kadar etkileyici ne yazmış olabilir özgeçmişine?

Leonardo da Vinci’nin özgeçmişini ilk başta şekilsel olarak incelersek, sadece bir sayfadan oluştuğunu görürüz. Buna kısaca “Azla çok” yapmak diyoruz.

İçerik ise zarifçe hazırlanmış ve giriş bölümünden sonra on bir maddenin sıralanmasından oluşmaktadır. İşte Leonardo’yu bir numara konumuna çıkartan bölüm de burasıdır. Her bir maddede eğer işe alınırsa neler yapacağının vaadini verir genç dahi.

  • Eğer beni işe alırsanız sizin için portatif köprüler yaparım,
  • Kaleniz kuşatıldığında onu koruyacak her türlü makine, su boşaltım sistemi, merdiven düzenekleri yaparım,
  • Kaleye yönetilecek bütün kaya atışlarını bertaraf edecek sistemi kurarım,
  • Düşmanı yok edecek içi küçük taşlar ve duman dolu harçlar hazırlarım,
  • Bugünün tanklarını adeta haber verircesine “Üstü özel şekilde kapatılmış, düşman atışlarından askerlerinizi koruyacak arabalar yaparım” der.

Vaatlerine bina tasarımları, ressamlık yetenekleri ve diğer icat açılımları ile devam eder. Son paragrafında da olası rakibine meydan okur. “Bizi bahçenize çağırın ve hangimiz daha yetenekli test edin” der.

Eğer Leonardo da Vinci bugün yaşıyor olsaydı, eminim hazırlayacağı özgeçmiş, bu özgeçmişten farklı lezzette olmazdı. Sizin önünüze eğer işe alınırsa neler yapabileceğini bu netlikle sunan bir özgeçmiş gelse, “Kim bu insan? Tanışmak isterim, lütfen çağıralım” demez misiniz? Ben derim.

Özgeçmiş incelerken ve iş görüşmesi yaparken fotoğraf veya kronolojik akışa odaklanmaktan daha çok, adayın vaatlerine odaklanırsak seçme yerleştirme süreçlerimizin kalitesinin artacağını düşünüyorum.

Konuk yazar: İpek Aral / İnsan Kaynakları Proje Danışmanı